Oldukça çileli bir ömür sürmüş olan Sultan Abdülhamit 77 yaşında 10 Şubat 1918 tarihinde vefat etti. Mahşeri bir kalabalık ve görkemli bir cenaze töreniyle gözyaşları içinde Divanyolu’ndaki türbesine defnedildi. Öyle ki onu hal edenler bile Sultan Abdülhamit’in cenaze töreninde samimi bir üzüntü içinde gözyaşları döktüler. 10 yıl içinde devlet yıkılma aşamasına gelmişti. Bu durum üzüntü ve pişmanlıklarını daha da arttırıyordu.
Rıza Tevfik’in Abdülhamit-i Saninin Ruhuna İstimdat adlı şiiri pek çok şeyi bir arada ifade etmektedir.
Nerdesin şevketli Abdülhamit Han
Feryadım varır mı barigahına
Tarih, adını andığı zaman
Sana hak verecek ey koca Sultan
Bizdik utanmadan iftira eden
Asrın en siyasi Padişahına
Padişah hem zalim hem deli dedik
İhtilale kıyam etmeli dedik
Şeytan ne dediyse biz beliğ dedik
Çalıştık fitnenin intihabına
Divane sen değil meğer bizmişiz
Bir çürük ipliğe hülya dizmişiz
Sade deli değil edepsizmişiz
Tükürdük atalar kıblegahına
Süleyman Nazif ise pişmanlık hislerini şöyle dile getirmiştir.
Kaç zaman gelmemişken ya da biz
İşte geldik senden istimdada biz
Hasret olduk eski istibdada biz
Filistin’in ilk mazlumu Sultan Abdülhamit’tir. Çünkü hal edilmesi perde arkasından Theodore (Teodor) Herzl tarafından gerçekleştirilmiştir. Abdülhamit’in vefatıyla Türk dünyası ve İslam âlemi yetim kalmıştır. Teodor Herzl’in, bir anlamda Osmanlı Devleti’ni ortadan kaldıran kişi olduğunu söyleyebiliriz.