Tercihlerimiz Çok Önemlidir-1

Tercihlerimizi Yaparken Mucizeleri Uzaklarda Aramamamız Gerekir. Hayat, tercihler yapmak ve bunları sonuçlarıyla birlikte yaşamaktır. Yaşama sanatı, bu atmosfer içinde oluşur. Bu konuyla ilgili eğitim formasyonu ve hayatın içinde sürekli var olan canlı bir örnek verebiliriz. Bütün bir eğitim hayatımız ve yaşamımız boyunca okul ve ders kitaplarında ve sosyal hayatın içinde; “tabiatta denge” konusu içinde, “Büyük balık küçük balığı yutar” teması sürekli işlendi. Doğrusu bu yaklaşım ve bakış açısı için, “böyle bir şey yoktur” diyemeyiz. Fakat bu yaşam tarzı bir ölçüde hatalı tercihlere yönlenmemize sebep olmuştur.
Yukarıda verilen ve yaşamın içinde her zaman var olan örneğe itiraz edemeyiz. Fakat amansız ve sürekli mücadele gerçeğinin diğer bir yüzü olarak, yine tabiatta dengeyi sağlayan ve doğanın içinde kesin olarak var olan bir yardımlaşma olayı vardır. Ve en az ilk örnekte verilen diğeri kadar gerçektir. Anlaşıldığı gibi realitenin iki yönü vardır. Tabiatta dengeyi oluşturan bir ihtiyaç ve beslenme zinciri söz konusudur. Beslenme zincirinde bir halkanın kopması veya eksilmesi bütün bir sistemin bozulması anlamına gelmektedir. Birbirine dayandırılmış yapılardan oluşan Japon ve benzeri oyuncak ve proje modellerini yukarıdaki olaya örnek gösterebiliriz. Örnek modelin herhangi bir noktasına yaptığımız küçük bir müdahale ile sistemin bozulmasına ve zincirleme olarak devrilmesine sebep oluruz. Sistem böylece çöker. Fakat tabiatın kendi kendini yenileme yeteneği vardır. Bunu, sınırlı bir ömrü olmasına rağmen kendini yenileme yeteneğine sahip bir pilin durumuna benzetebiliriz. İçinde yaşadığımız ve tamamen insana endekslenmiş dengeye destek mahiyetinde oluşan tabiatın kendi kendini yenileme fonksiyonundan biz insanlar, çoğu kez haksız olarak şikayet ederiz. Tabiattaki dengeye müdahale etmeye kalkışan insandan başka bir canlı türü yoktur. Bu konuda yeryüzünde tek menfi örneği oluşturmaktayız. Bütün dünyaca ünlü Nasrettin Hoca’nın fıkrasında sözü edilen bastığı dalı kesen insan tiplemesi ile aslında, bütün bir insanlık kast edilmekte ve irdelenmektedir. Çağının üç önemli düşünüründen biri olan Nasrettin Hoca’nın bütün fıkraları güldürmekten öte düşündürücüdür. Halk dilinde ve tıp ilminde geçen “İnsan insanın kurdudur” sözü de, “büyük balık küçük balığı yutar” yaklaşımının diğer bir versiyonudur. Örnekler çoğaltılabilir. Hayatın bize bakan yönlerinden biri de, sanki hayat okulunda test sınavına girdiğimiz gibi bir sınav salonunda kendimizi hissetmemizdir. Burada seçeneklerden birisine karar veririz. Yaşam içinde mücadelelerimiz etki-tepki silsilesi, kararlarımız, kararsızlıklarımız, içimizi kemiren şüpheler; özetle doğrusu ve yanlışıyla sonucunu (karşılığını) mutlaka yaşayacağımız bir sınav mahiyetindedir. Bu ortam içinde tercihlerimizi yapar ve sonucuna katlanırız.
Hayatın bu yönünü idrak ederek, aslında bir ömür boyu öğrenci olduğumuzu veya öyle olmamız gerektiğini iyi algılamalı eğitim olgusuna büyük önem vermeliyiz. Sürekli olarak vurguladığımız öğrenci merkezli eğitim ve konusu, pratikte ve uygulamada ancak bu şekilde başarılabilir. Olay, önce bizde başlamalıdır.
Araştırmacı-yazar
 

Tercihlerimiz Çok Önemlidir-1