Ünlü İslam Bilgini ve Tarihçisi İbn-i Haldun-3

İbn-i Haldun, özellikle köy-kent farklılaşması hakkında da toplumsal çözümlemeler getirmiştir. Ünlü eseri Mukaddime’nin ikinci bölümünde göçebe-köy toplumsal yaşamla yerleşik kent toplumsal hayat arasında önemli saptamalar yapmıştır.
Yeri gelmişken biz de bu doğrultuda günümüz Türkiye’sinde köy-kent farklılaşması üzerine bazı saptamalar yapabiliriz. Uygarlaşma, endüstrileşme ve ekonomik gelişmeyi, şehirleşmeyle eşdeğer görerek köyün içini boşaltıp şehir varoşlarına taşımakta aşırı gitmemiz, bizi ağırlıklı olarak bir tüketim toplumu haline getirdi.
Gazeteci, eski başbakanlarımızdan ünlü politikacı ve devlet adam Bülent Ecevit’in “Köy-kent Projesi”nin İbn-i Haldun ve Platon’dan alıntı olduğunu anlaşılmaktadır.
Asyalı Müslüman tarihçi İbn-i Haldun ile Yunanlı tarihçi Platon’un; adeta kırmızı telefonla bağlantı kurmuşlar gibi davranarak, aradan geçen binlerce yıla rağmen aynı fikirleri paylaşması ve yine aradan geçen binlerce yıldan sonra Türkiye’de Bülent Ecevit’in ibn-i Haldun ve Platon’un sosyal tarih konusundaki fikirlerini “Köy-kent Projesi” şeklinde hayata geçirmek istemesi oldukça şaşırtıcı ve düşündürücüdür. İbn-i Haldun ve Platon’un devletlerin de insan gibi ömürleri olduğunu belirtmeleri devrin, krallarının, imparatorlarının ve devlet adamlarının pek hoşlarına gitmemişse de onlar gerçeği söylemişlerdir.
Daha da ilginci binlerce yıl araya rağmen aynı fikir ve misyonu paylaşan İbn-i Haldun ve Platon birbirlerine sima olarak da oldukça benzemektedirler. Ve bu olay kesinlikle bir rastlantı değildir. Bu konuda tarih bilim sürecinde örnek olarak verebileceğimiz üç zat vardır ki tarihler boyunca bir istisna olarak sadece onlar ordularıyla Sina Çölü’nden geçerken çöle yağmur yağmıştır. Evet, Hz. Ömer’in, Yavuz Sultan Selim’in ve IV. Murat’ın komuta ettiği ordular çöle inen yağmur sayesinde Sina Çölü’nü baştanbaşa geçebilmişlerdir. İlginç bir tespit olarak, aynı bölgede büyük fetihler gerçekleştiren Hz. Ömer, Yavuz Sultan Selim ve IV. Murat karakter ve yapı olarak oldukça birbirlerine benzemektedir. Her üçü de görünüşte oldukça sert ve asabi mizaçlı, fakat son derece adil, adaletle hükmeden devlet adamlarıydılar. Fakat bütün bu açıklamalardan tarih tekerrürden ibarettir, anlamı çıkarılmamalıdır. Çünkü zamanın her günü başka bir gündür. Benzerlik, tekerrür hissi, daha önce de belirttiğimiz gibi, zamanın izafi ve helezonik yapısından kaynaklanmaktadır.
  İlginçtir, İbn-i Haldun ve Platon’un fikirleri gibi simaları da benzeşmektedir.

 

Ünlü İslam Bilgini ve Tarihçisi İbn-i Haldun-3