Yorum Farklı Bir Atmosfer Yorumu-3

Atmosferi oluşturan her bir hava zerresinin (molekülünün) görevleri oldukça fazladır. Elektriği oluşturma ve taşıma, şaire ilham veren cazibe (çekim kuvveti), dünyayı koruma, ışık, ısı ve ses nakli gibi başlıca görevleri vardır. Aslında bütün hava olaylarının her biri zaten başlı başına bir olaydır.
Tıpkı seçici geçirgen bir hücre zarı gibi, güneşten gelen zararlı ışınlara (ışıklara) kota koyar ve sadece bize gerekli olan kadarının (tıpta vb. şekillerde kullanılan rotgen ışınları) geçmesine izin verir. Hava küre bu gücü, maddenin gaz haline gelirken ısı enerjisi yüklenmesinden alır.
Dünyanın en sıcak iç kesimi yaklaşık 6000 derece sıcaklıkta iken, güneşin sıcaklığı en düşük olan dış bölümü 6000 derece sıcaklıkta olup, sıcaklık iç kesimlere doğru yaklaşık 150.000.000 dereceye ulaşmaktadır. Güneşte bulunan bütün maddeler doğal olarak bu yüksek ısı ortamında gaz halindedirler. Güneşin bize gönderdiği enerjiyi ancak kendisi gibi bir gaz kütlesi olan atmosfer karşılayıp bir kısmını engelleyebilir. Nitekim öyle de olmaktadır. Dünyanın seçici geçirgen koruyucu zarı olan atmosfer, şaşmaz koruyucu ve dürüst, sağlam bir gümrük memuru gibidir. 
Görevleri bu kadarla da bitmeyen hava zerreleri, bütün insan, bitki ve hayvanların solunumunu, bütün canlıların yaşamaları için gerekli ihtiyaçlarını karşılar. Bütün köylü, çiftçi ve ziraatçiler hayatlarını hava olaylarına bağlamışlardır. Bahsettiğimiz bu durum, daha önce şematik olarak açıklamaya çalıştığımız “Yaşam Piramidi”ndeki bağlantılar, geçişler ve ilişkiler silsilesini ciddi ölçüde çağrıştırmaktadır.
Atmosferin koruyucu özelliğini ayrıca incelememiz ve açıklamamızda fayda vardır.
Her gün uzaydan dünyamıza irili ufaklı milyonlarca meteor (göktaşı) düşmektedir. Atmosfer, bu meteor bombardımanına karşı bizi adeta çelik bir örtü gibi korumaktadır. Sanki sürekli kahramanlık türkülerinin söylendiği bir serhat (sınır) kalesi gibidir.
Eğer atmosferin bu özelliği olmasaydı, yeryüzü çok kısa bir sürede meteorlar tarafından delik deşik edilir ve hiçbir canlı kalmazdı. Ancak meteorlar atmosferdeki gaz moleküllerine saniyede birkaç kilometre ile yüz kilometre arasında değişen bir hızla çarparak, yüksek bir sıcaklık kazanır ve buharlaşır, akabinde toz parçalarına dönüşerek kaybolurlar. Sadece çok büyük kütleli meteorlar dünyamıza ulaşabilirler. Bu çok ender rastlanan bir olaydır. Yakın bir tarihte, büyük bir şans eseri olarak yerleşim alanı dışına düşen bir meteor biz insanların pek dikkatini çekmemiştir, bile... Aslında şans faktöründen çok öte bir boyutta, görünür ve görünmez bir şekilde korunduğumuz anlaşılmaktadır.
Örneğin dünya gibi koruyucu bir atmosferi olmadığı için ayın yüzeyi çatlaklarla doludur. Ayın bu durumu, televizyonlarda gösterilen diş reklâmlarında konu mankeni yapılmaktadır.                               

 

Yorum Farklı Bir Atmosfer Yorumu-3