Bu ‘Bencillik’ başa bela


  • Oluşturulma Tarihi : 03.06.2017 06:41
  • Güncelleme Tarihi :
Bu ‘Bencillik’ başa bela yazının resmi

Sağımızda, solumuzda, etrafımızda, çevremizde yani kısaca hayatımızın her anında bencil insanlar var. Bazen o kadar çok üzerinize gelirler artık nefes alamayacak duruma gelirsiniz. O yüzden bencilliğin tarihsel gelişimini üşenmedim araştırma ihtiyacı duydum. Antik çağlardan beri dini, felsefi, psikolojik, ekonomik ve biyolojik açıdan çeşitli sorgulamalar yapılmış ve bencillik, ‘Ben’in önemi, bencil olmamak konularında çeşitli görüşler dile getirilmiştir. Araştırmalarıma göre ‘Bencillik’ kavramı üzerine çeşitli fikirler olmasına rağmen genel geçer ortak bir fikir oluşmuş durumda.

Peki, bencil olmamızın en büyük sebebi nedir? Neden kendimizi bencil olma mecburiyetinde hissediyoruz? Genellikle; “‘Bencillik’, bir kişinin sadece kendi çıkarları doğrultusunda hareket etmesidir. Bu durum kişinin kendi çıkarlarının ne olduğunu düşünmesini ve buna uygun hedefleri bulmasını gerektirir. Kişinin bu eylemlere bu bakış açısıyla bakmaması durumunda, kendi çıkarlarını düşünmediğini anlayabiliriz. Bencillik daima ve sadece ben ideolojisi olarak kabul edilmelidir” cümleleri ile ifade edilmektedir. Açıklamadan da anlaşılacağı gibi sanırım bencilliğin en büyük sebebi çıkarcı olmamız.

Resmi açıdan ele alacak olursak, Türk Dil Kurumu sözlüğünde bencillik (özseverlik-egoizm); ben düşkünlüğü, başkalarını göz önüne almadan yalnız kendini, kendi çıkarını düşünme, kendi ‘Ben’ini ve çıkarını yaşamın mutlak ilkesi yapan anlayış ve bireyin etkinliklerini yalnızca kendi kişisel çıkarına yönelmesi, başkalarının ya da toplumun hak ve çıkarlarını bilmezlikten gelmesi tutumu şeklinde tanımlanmaktadır.

Bencillik kavramının açıklanması konusunda bu işin babası olarak kabul edilen, Thomas Hobbes’a göre insan, doğası itibariyle bencil, güvensiz ve korkak bir varlıktır. Bu nedenle meşhur “İnsan insanın kurdudur” (homo homini lupus) sözünü ortaya atmıştır. Thomas Hobbes’un (1588-1679) ahlak felsefesinin temelini oluşturan bu düşüncesinde, insanın bencilliği temel alınmıştır. Hobbes’a göre, “İnsan aslında toplumsal bir varlık değildir. Doğası gereği bencildir. Kendini koruma içgüdüsü onun ana eğilimidir. Bunun içinde kendi çıkarını korumak için eylemde bulunur. Doğa nimetlerinden elinden geldiği kadar kendisi için yararlanmak ister. Bu da başka insanlarla çatışmasına neden olur. Ve herkesin herkesle olan savaşı başlar. Bu savaşın kökeninde kendini koruma ve devamlılığını sağlama güdüsü doğal olarak bulunur.” Bencilliğin bu kadar önemsenmesinin en büyük sebebi insanın korkak olması ile ilgili olması aslında şaşırtıcı değil. İnsanın hayal ettiği hedeflere ulaşmamış olması. Bunu da başarısızlık olarak düşünmesi sonucunda bencil olmasına sebep oluyor. Başarısız insanlar kendi başarısızlıklarını örtbas etmek ve egolarını tatmin etmek için bencil olmayı tercih ediyor. Tabi ki insan bencil oldukça çevresini daha çok huzursuz yapıyor.

Kanaatimce mutlu olmak için mümkün oldukça etrafımızdaki bencil insanlardan uzak durmamız en mantıklı çözüm olacaktır. Kısacası, “Bu ‘Bencillik’ başa bela.”

Bu ‘Bencillik’ başa bela
Kevser Kurudan
Yazarımız Kim ?

Kevser Kurudan