Engelliler Hayatımızın Neresinde


  • Oluşturulma Tarihi : 13.05.2017 06:49
  • Güncelleme Tarihi :
Engelliler Hayatımızın Neresinde yazının resmi

Sosyal ve fiziksel ihtiyaçlarını karşılayabilen herkes “normal” ve “sağlıklı” olarak kabul edilmektedir. Fakat bu durumun, ömür boyu süreceğinin bir garantisi yok. Herhangi bir hastalık veya kaza sonucu her şeyimizi kaybedebiliriz.

Türkiye’nin de içinde olduğu ve Birleşmiş Milletler tarafından ilan edilen Engelliler Haftası her yıl 10-16 Mayıs’ta kutlanıyor. Engelliler İdaresi Başkanlığınca yapılan araştırmaya göre, Türkiye nüfusunun yüzde 12,29’unu engelliler oluşturuyor. Bu oranın yüzde 9.70’ini süreğen hastalığı olanlar, yüzde 2,58’ini ise ortopedik, görme, işitme, dil ve konuşma ile zihinsel engelliler oluşturuyor.

Toplumun her katmanında iletişim halinde olduğumuz, ortak alanları paylaştığımız engelli birileri mutlaka var.

Sağlıklı olmak, engelli olmak ya da ölmek… Pamuk ipliğine bağlı hayat. Hiçbir şeyin garantisi yok. Her şey bu kadar apaçık ortada iken hayatımızda var olan engelliler için toplum olarak nasıl bir yaşam hazırladık?

Peki, toplumda ‘normal’ yani sağlıklı insanların engellilere bakış açısı ne şekilde oluyor? Gözlemlediğim kadarıyla, engeli olmayanlar tarafından acıma duygusuyla yaklaşılır. Bir ihtiyaçları varsa o an hemen yardıma koşulur. Bazen toplu taşıma araçlarından inerken hurra üç-beş kişi kaldırır araca atar ya da araçtan aşağı indirir. Böylece ona yardım ettiğimizi düşünerek manevi duygularımızı tatmin ederiz. Yolda geçen görme engelli birinin koluna girer gitmek istediği noktaya yönlendiririz. Bazen de sokakta karşılaştığımız zihinsel engelli olduğunda sevgi pıtırcığı gibi onu mutlu etmeye ilgi göstermeye çalışırız. Engellilere bakış açımız genellikle yukarıda belirttiğim durumlardan öteye gitmez.

Engellilerin hayatlarını kolaylaştırmak için ne tür çözümler ürettik? Eğitimlerini tam anlamıyla alabiliyorlar mı? Sosyal yaşantılarında topluma ne kadar dokunabiliyorlar, iş imkanları yeterince sağlandı mı? Seslerine ne kadar kulak veriyoruz? Gerçekten ihtiyaçları neler? Tüm bunlar kafamızda soru işareti. Soru işaretinden öteye de gitmiyor. Her alanda engeli olan insanlara en büyük engel biz olduk. Kenttin işlek caddelerinde engelli yolları işgal ediliyor. Sarı çizgiler büyük şirketlerin, otellerin önünde ‘misafirler rahatsız olmasın’ mantığıyla eksik (sökülmüş), kaldırım giriş çıkış rampaları araçlar tarafından kapatılıyor. Yani ‘normal’ insanlar olarak engellilerin hayatını zindana çevirmeyi çok iyi başarıyoruz. Denetim mekanizması olan tüm kurumlar da maalesef seyirci kalmakla yetiniyor.

Engellilere engel olmadığımız günler dileğiyle…

Engelliler Hayatımızın Neresinde
Kevser Kurudan
Yazarımız Kim ?

Kevser Kurudan