Sonbahar ve kış aylarında havanın daha erken kararmasıyla güneş ışığından daha az yararlanma ve yaprakların sararıp dökülmesi, artan yağışlar gibi hüznü çağrıştıran doğa olayları bazı insanlarda depresif bir etki yaratır. Bunlardan biri de benim. Sonbahar gelip de yapraklar sarardı mı birde gökyüzünde bulutlar görünmeye başlayınca hafif bir hüzün gelir içime. Tabi benim durumum hastalık boyutunda değil. Tatlı bir hüzün diyelim. Bazı durumlarda kişiler, sonbahar ve kış aylarında yaklaşık olarak kasımdan marta kadar güneş ışığındaki azalmaya bağlı olarak yaşanan ve mevsimsel duygu durum bozukluğu olarak adlandırılan bir depresyon çeşidi yaşar.
Kadınlarda bu bozukluğa yakalanma riski erkeklerden 4 kat daha fazladır. Özellikle yeni doğum yapmış kadınlarda daha sık görülmektedir. Yaş artışıyla mevsimsel duygu durum bozukluğu riski azalma gösterir. İlerleyen yaşlarda kadın ve erkeklerde görülme sıklığı eşit orandadır. Yaşça büyük çocuklar da mevsimsel duygu durum bozukluğuna duyarlıdır. 6-18 yaş arası çocuklarla yapılan bilimsel araştırma sonucuna göre; 6-15 yaş aralığındaki çocuklarda mevsimsel duygu durum bozukluğuna rastlanmamaktadır. 16-18 yaş aralığındaki kişilerde sonbahar ve kış aylarında ilkbahar ve yaz aylarına oranla depresyon seviyesinin daha yüksek olduğu bulunmuştur.
Günlerin kısalmasıyla belirtilerde artış gözlenir. Bu nedenle mevsimsel duygu durum bozukluğu bulunan birçok kişi için en zorlu aylar ocak ve şubattır. Mart ve nisanda günlerin uzamasıyla belirtilerde azalma gözlenir.
Ayrıca D vitamini eksikliğinin de depresyonda rol oynadığı belirtilmiştir. İnsanların D vitamini ihtiyacının yüzde 90ından fazlası güneş ışığı tarafından sağlandığından yetersiz güneş ışığı D vitamini eksikliğine ve güneş ışığının antidepresan etkisinin kısıtlanmasına yol açar.
Gelelim bu durumla nasıl baş edeceğimize. Öncelikle yaşamınızı renklendirin. Kıyafetlerinizde parlak renkleri tercih edin. İçinde bulunduğunuz ortama canlı renkleri olan aksesuarlar ekleyin. Olumlu düşünün, mutlu hissedin. Ruhsal dünyanızı pozitif düşüncelerle besleyin. Okudunuz kitaplar, izlediğiniz filmler sizi olumlu düşünmeye sevk edebilecek nitelikte olsun. Yakın çevrenizde gerçekleşen olumsuzluklardan biraz uzaklaşmayı deneyin. Güneşi evinize davet edin. Evinizi mutlaka belirli aralıklarla havalandırın. Perdelerinizi açın. Güneş ısıtmasa bile evinize girsin.
Spor yapın, dengeli beslenin. Mümkünse kış ayları boyunca spora devam edin. Spor, fiziksel olduğu kadar ruh sağlığınız için de oldukça faydalı. Bunun yanında, dengeli bir beslenme programı oluşturarak beslenmenize özen gösterin. Sosyal yaşamınıza devam edin. Kış geldiği için kendinizi evinize hapsetmeyin. Arkadaşlarınızla görüşün. Müzelere, resim galerilerine geziler düzenleyin. Tiyatro ve sinemayı ihmal etmeyin. Gönüllülük çalışmalarına katılın. Bir kurumda gönüllü olarak sosyal sorumluluk projelerine katkıda bulunabilirsiniz. Gönüllülük esasıyla gerçekleştirdiğiniz çalışmalar psikolojik iyi olma halinizi doğrudan etkileyecektir.