Tahammülümüz kalmadı!


  • Oluşturulma Tarihi : 09.07.2017 07:02
  • Güncelleme Tarihi :
Tahammülümüz kalmadı! yazının resmi

Toplum olarak çevremizde olan herhangi basit bir olaya dahi sabrımızın kalmadığını görüyorum. Ufacık bir meseleyi büyütüp tanımadığımız insanlarla tartışmayı sever hale geldik sanki... Oysa biz Türk milleti, toplum olarak böyle değildik. Yurt dışından gelen yabancılar bizim için misafirperver, sıcakkanlı olarak bahsederdi. Nerede o sıcakkanlı insanlar? İçerisinde bulunduğumuz günü ne kadar kötü geçirdiğimiz karşımızdaki hiç tanımadığımız insanın suçu değil. Nedir bu insanlara bulaşıp tartışma ortamı yaratma merakı? Yolda yürürken, durakta beklerken ya da otobüste giderken yanımızda duran insana bile neden yanımda duruyorsun diye bulaşacak duruma gelmişiz. Tahammülümüz kalmadı. En ufak bir kıvılcım yetiyor esip gürlememize.

Size geçen gün başımdan geçen bir olayı anlatayım. Belki o zaman tahammülsüzlük sınırlarımızın ne denli keskinleştiğinin somut örneği olur. Gazeteden çıktığımda trafiğin yoğun olduğu saatlerdi. Alsancak yönüne giden bir otobüse bindim. Normalde gideceğim yer yürüme mesafesinde ancak hava çok sıcak olduğu için bir durak da olsa güneşte yürümek istemedim. Otobüse az ilerledikten sonra trafik adeta çakıldı. 3 dakikada gideceğim yere henüz hareket etmeden 5 dakika geçti bile. Ama olsun ne de olsa trafik sıkışıklığı,  şehrin her yerinde yaşamaya alışkınız. Sağ olsun İzmir Büyükşehir Belediyesi bize bu çileyi tattırmayı eksik etmiyor. Her alanda övünüyoruz İzmir, İzmir diye ama trafik sorununu bile çözememiş bir kentiz. Neyse o başka konu biz kendi olayımıza dönelim. Ön koltukta oturduğum için ister istemez konuşulanları duyuyorsunuz. Önce gayet kibar ve sakin bir beyefendi. Şoförden inmek için rica etti. Durak dışında inmenin yasak olduğunu bildiğini ancak çok acil bir durumlarının olduğunu, mümkünse inmek istediklerini nazik bir şekilde dile getirdi. Şoför bu istek karşısında kayıtsız kalmadı ve açmak zorunda kaldı. Geçen 5 dakika sonra arkadan bir ses aman Allah’ım. Sanki sokak ortasında insan dövüyorlar gibi. ‘Kapıyı açsana… Heeeyyy kapıyı açsana’  herkes şaşkın dönüp kapıda bekleyen sese doğru baktı. Orta yaşlarında bir kadın. Bu tepki karşısında şaşıran şoför, ‘Açamam, burası durak değil’ şeklinde cevap verdi. Hızını alamayan kadın ön kapıya kadar koridoru yardırarak şoförün yanına geldi ve camına sert bir şekilde sürekli vurarak kapı açmasını istedi. O kadar kaba o kadar terbiyesiz bir tavır takındı ki şoför açmak zorunda kaldı. İnerken de otobüs şoförüne etmediği hakaret bırakmadı. Herkes şoktaydı. İnanın ki insanlar konuşmamak için zor tuttu kendisini. Evet bu kısa süreli yolculuk esnasında yaşanan olayla ne hale geldiğimizi anlatmak istedim. Çevreyi kirletmekte üstümüze yok, bağırarak konuşurken başka insanları taktığımız yok. En ufak bir olayda kavga etmeye hazır kıta bekliyoruz. Gerçekten bu kadar tahammülsüz değildik. Bunun sebeplerinin ciddi anlamda araştırılması gerekiyor. Tahammül göstereceğiniz, hoşgörülü günler dileğiyle…

Tahammülümüz kalmadı!
Kevser Kurudan
Yazarımız Kim ?

Kevser Kurudan