Sayfa Yükleniyor...
Türkiye’nin 2024 Paris yolculuğu… Hayal kırıklığından öteye geçemedi. 0 yazıyla “SIFIR” altın madalya ile ülke topraklarına döndü sporcular.
Türkiye’nin 102 olan sporcu sayısı, nüfusu bizden çok daha az olan ülkelerle karşılaştırıldığında çok düşük. Bu da Türkiye’nin sporcu yetiştiremediğinin bir göstergesi.
Asıl problem bizim bakış açımızın değişmemiş olması. Türkiye, Paris’te 32 olimpik branşın 18’inde yer aldı. Türkiye, genç ve kalabalık nüfusuyla bütün branşlarda yer alması gerekiyor ama ne oluyor detaylarda kaybolmaktan esasa gelemiyoruz. Türkiye’nin spor yapılanması yanlış... Çünkü, okul ve spor ilişkisi bir türlü kurulamadı.
Sporu ilkokul çağına indirmek ve çocukları 5-6 yaşından itibaren spor dallarıyla tanıştırmak lazım ancak bizim ilk ve orta okullarda beden eğitimi dersi 1 saat... Bizde göstermelik her şey, kağıt üstünde var. Ama kontrol ediliyor mu? Kontrol mekanizması var mı? Denetleme mekanizması var mı? Performans ölçümü yapılıyor mu? Süreklilik arz ediyor mu? Yok. Yani sadece lafta, yaptık. Peki sonuçlar? Niye sonuç alamıyoruz?
Türkiye’de yeni sporcu keşfetmek, geliştirmek için olimpiyat hazırlık merkezleri kuruldu. Türkiye Olimpiyat Hazılık Merkezi (TOHM) adında bu merkezler yaklaşık 10 yıldır faal. Ama demek ki dünyayla rekabet edebilecek seviyede değil bütün bu sistem. Sonuç olarak da başarı gelmiyor ve biz sadece madalya sayısı üzerinden başarıyı değerlendiriyoruz. Aşağıdan yukarıya ya da yukarıdan aşağıya değişikliklerin olması lazım. Aşağıdan yukarıya değişiklik zaman ve sabır ister. Yukarıdan aşağıya değişiklik daha hızlı olur, en azından yapılanmada, ama sonuçların alınması zaman ve sabır ister. Zamanımız ve sabrımız var mı, onu kestirmek çok güç. Sadece salon ve imkan tanımakla da olmuyor. Bunu Paris’te gördük.
Türkiye her ne kadar yatırım yapıyor gözükse de daha fazla önem veriyor gözükse de diğer ülkelerin bu işe harcadığı emek ve mali kaynak daha fazla. Yani siz ne kadar ilerlersiniz, çaba gösterirseniz gösterin diğer ülkeler de ilerliyorlar. Takım sporlarının yanında cimnastik, eskrim, tekvando, judo gibi bireysel olimpik sporlar için bir ulusal program yapılması gerekiyor.
Avrupa Şampiyonası’nda sosyal medya fenomeni gibi davranan, Yusuf Dikeç’in pozu! ile ilgili “Anlık Olimpiyat köyünden bildiriyorum; herkes ayağını denk alsın!” gibi paylaşım yapan Sayın Gençlik ve Spor Bakanı olimpiyat sonrası çıkıp dedi ki, “Hesap Soracağız...”
O kadar çok hesap sorulması gereken yetkililer var ki, en tepeden başlasanız daha iyi olur.
“Halkın ‘Doğru’ Habercisi” ilkesiyle yola çıkan, İzmir basınında tarafsız ve ilkeli habercilik anlayışıyla 15 yıldır varlığını sürdüren İlkses Gazetesi’nin kuruluş yıl dönümünü kutlarım. Ocak ayından bu yana sizlerle birlikteyim. Umarım uzun yıllar bu köşede siz okuyucularımızla birlikte iletişim halinde oluruz.