Sayfa Yükleniyor...
Polipler vücudumuzda pek çok farklı organlarda oluşabilen, anormal şekilde büyümüş ve kabartı yapmış hücre adacıklarıdır. Örnek olarak safra kesesinde, rahimde, midede, burunda, ince ve kalın bağırsaklarda polipler tespit edilebilmektedir. Bu yazımızda poliplerin en sık görüldüğü organlardan biri olan kalın bağırsak yerleşimli polipleri inceleyeceğiz.
Kalın Bağırsak Polipleri Nedir?
Kalın bağırsaklarımızın iç yüzeyini boydan boya kaplayan yüzeysel bir kumaş tabakası mevcuttur ve buna ‘mukoza’ adı verilmektedir. Polipler; bağırsakların içini örten bu tabakadan köken alan bazı hücrelerin normalden farklı olarak büyümesidir. Bir diğer ifade ile kalın bağırsakların içindeki boşluğa doğru oluşan parmaksı çıkıntılardır. Kalın bağırsakların hemen her bölgesinde yer alabilirler fakat son kısımlarında daha sık oluşmaktadır.
Kalın bağırsak polipleri çoğu zaman kolonoskopi esnasında doktorlarınız tarafından tesadüf sonucu tespit edilmektedir. Görünümüne göre ince bir sapla bağırsak duvarına bağlı olan (saplı polip) veya kalın bir köke sahip olan (sapsız polip) şeklinde sınıflandırılırlar. Kalın bağırsak poliplerinin tıbbi açıdan en büyük önemi kanser gelişimi için ‘’öncül’’ olabilmesi yani; ileride kanserleşme riski taşımasıdır. Poliplerin pek çok alt türü vardır. Bu alt türler kanserleşebilme potansiyeline sahip olanlar ve olmayanlar şeklinde kabaca 2 ayrı sınıfta incelenir. Daha büyük polipler, sapsız olanlar veya çok sayıda polip varlığı kanserleşme potansiyeli açısından daha riskli kabul edilse de poliplerin hangi alt türden olduğu ancak patolojik inceleme sonucunda anlaşılabilir. Bu nedenle daha önce de köşe yazımda bahsettiğim gibi kolonoskopik taramalar asla ihmal edilmemelidir. Çünkü uzun yıllar sonra kansere dönme riski taşıyan bir polibin basit kolonoskopik yöntemle çıkartılması, kesin tanısının koyulmasını sağlayacak, kanserleşebilecek alt türe ait ise çıkartılması sayesinde insanlar çok daha büyük ameliyatlar olmaktan ve onkolojik tedavi almaktan kurtulacak, kişilerin sağlıklı şekilde hayatına devam edebilmesine olanak sağlayacaktır.
Kalın Bağırsak Poliplerinin Belirtileri, Tanı ve Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Kalın bağırsak polipleri sıklıkla belirti vermez yani herhangi bir şikayete sebep olmaz. Yukarıda da belirttiğimiz gibi kolonoskopi sırasında doktor tarafından fark edilerek tanı alır. Nadiren bilgisayarlı tomografiler veya ilaçlı röntgenlerde de tespit edilebilir. En sık belirtisi makattan kanamadır. Bu kanama her zaman gözle görülen parlak kırmızı kan şeklinde olmayabilir ve ‘gaitada gizli kan’ testinde (dışkı incelemesinde kan tespit edilmesi yöntemi) pozitifiğe sebep olabilir. Daha nadir olarak karın ağrısı, makattan akıntı, ishal veya kabızlık görülebilir. Poliplerin çok büyümesi durumunda kalın bağırsakların içini daraltarak dışkının daha küçük ve zor çıkmasına sebep olabilir. Uzun süreli kanamalarda demir eksikliği anemisine sebep olabilir. Çok nadiren kalın ve ince bağırsakların, oniki parmak bağırsağının ve midenin içinde çok sayıda polibin bulunduğu ailesel ve ailesel olmayan bağırsak kanseri hastalıkları da görülebilir. Bu durumda tedavi yöntemleri değişmekte ve karmaşıklaşmaktadır.
Tanı da en sık yöntem belirttiğimiz gibi kolonoskopidir. Çeşitli sebeplerle yapılan kolonoskopilerde poliplere rastlanma oranı yüksektir. Gözle görülerek iyi huylu veya kötü huylu olduğu anlaşılamayacağı için, polipler kolonoskopik yöntemlerle çıkartıldıktan sonra patolojik inceleme için patoloji birimine iletilir. İleri patolojik inceleme sonucunda kısaca tarifleyecek olursak; hangi tip polip olduğu, iyi huylu veya kötü huylu olduğu, kötü huyluysa hangi evrede veya hangi karakterde olduğu tespit edilir. Polipler çoğunlukla iyi huyludur. Bu iyi huylu poliplerin pek çok farklı alt türü bulunmaktadır ve hangi alt türden olduğu ancak patolojik inceleme sonucu anlaşılabilir.
Bu aşamada yakalanması ve temiz şekilde çıkartılması tedavide çoğunlukla yeterlidir. Küçük polipler kolonoskopi ile kolaylıkla çıkarılabilirken daha büyük ve kalın tabanlı poliplerin çıkarılmasında farklı yöntemler kullanılabilmektedir. Poliplerin kolonoskopi ile çıkarılamayacak kadar büyük olduğu durumlarda çeşitli ameliyat prosedürleri uygulanabilir. Bu durumda da biyopsi örneği patolojiye gönderilerek tanı konulur.
Polip ve Kalın Bağırsak Kanserinin İlişkisi Nedir?
Çok uzun senelerdir kalın bağırsak kanseri ve poliplerinin ilişkisi cerrahi, patolojik, onkolojik ve genetik gibi pek çok alan tarafından incelenmiştir. Bu bilimsel incelemelerin sonucunda kalın bağırsak kanserlerinin sıklıkla poliplerden meydana geldiği, poliplerin ileride kanserleşebileceği gösterilmiştir. Fakat bu her polibin kanser öncülü olduğunu göstermez. Bu nedenle kişiler ulusal kanser tarama programı dahilinde kolonoskopik taramalarını ihmal etmemelidir. Tarama kolonoskopileri veya bazı durumlarda doktorların daha erken yaşlarda çeşitli nedenlerle yaptırmanızı önerdiği kolonoskopik incelemeler sırasında fark edilip sadece birkaç dakika içinde basitçe çıkartılan bu küçük polipler, ileride hayatınızı tamamen etkileyebilecek büyük kalın bağırsak kanserlerinin öncülü olabilir. Geriden bıraktığımız ‘’4 Şubat Dünya Kanser’’ gününün anlam ve önemine uygun olarak; kanserden değil, geç kalmaktan korkun!