2

Laparoskopik Cerrahi (Kapalı Ameliyatlar) çağımızın bir gerekliliğidir


  • Oluşturulma Tarihi : 12.06.2024 08:45
  • Güncelleme Tarihi : 14.07.2024 16:48

Teknolojinin ilerlemesiyle birlikte çağdaş gelişmeler ve ilerlemeler günümüzde hayatımızın her alanına girmiştir. Sağlık ve cerrahi de diğer tüm bilimler gibi teknolojik ilerlemelerden etkilenmekte ve bu ilerlemenin tüm avantajlarından yararlanmaktadır. Teknolojik yeni ameliyat cihazları, günümüzde tıbbın hemen her alanında yaygın olarak kullanılmaktadır. Genel cerrahi, kadın doğum, beyin cerrahisi gibi pek çok disiplinin çok daha küçük kesilerle büyük tedavi seçenekleri sunması, insanların çok daha az travmaya maruz kalarak tedavi almalarını sağlamıştır. Bugün köşemizde, halk arasında ‘kapalı ameliyat’ olarak bilinen ‘Laparoskopik Cerrahi’ ile ilgili; özellikle kendi branşım olan genel cerrahinin ameliyatlarında kullanılması hakkında aydınlatıcı bilgiler vermeye çalışacağız.

Laparoskopik Cerrahi Nedir?

Laparoskopik Cerrahi temel ve basit olarak; karın bölgesi veya vücudun diğer bölgelerine yapılan küçük kesiler aracılığıyla cerrahi özel aletlerin yerleştirilmesi ve planlanan işlemin gerçekleştirilmesi olarak tanımlanabilir. Kapalı ameliyat yöntemleri uzun senelerdir cerrahi branşlar tarafından kullanılmaktadır. Önceleri ağırlıklı olarak kadın doğum operasyonlarında kullanılmış ve yaygınlaşmıştır. Özellikle safra kesesi ameliyatlarının kapalı yöntem kullanılarak gerçekleştirilmesiyle birlikte genel cerrahi ameliyatlarında giderek daha yaygın olarak kullanılmıştır. Günümüzde ise hemen tüm cerrahi bölümlerde yaygın olarak kullanılmaktadır.

Önceleri klasik ameliyatlarda büyük kesiler yapılan cerrahi işlemler, laparoskopik yöntemle çok daha küçük deliklerden özel cerrahi aletler kullanılarak gerçekleştirilir. Böylece ameliyat olan hastaların daha kolay iyileşmesi, gündelik hayata daha çabuk dönmesi, ameliyat sonrası enfeksiyon veya başka komplikasyonların daha az görülmesi sağlanmış olur.

Karın bölgesindeki ameliyatların başlangıcındaki temel basamaklar; karın bölgesine yapılan küçük kesilerle cerrahi aletlerin yerleştirilmesi ve ameliyat esnasında bu aletlerin rahat kullanılabilmesi için karın boşluğunun karbondioksit gazıyla şişirilmesidir. Özel bir kamera ile bu kesilerden birinden ameliyat alanına girilir ve organların görüntüsü laparoskopi kulesinde yer alan büyük bir televizyon ekranına (monitöre) aktarılır. Normal bir organın çıplak gözle göründüğünden çok daha büyük olarak bu ekrana yansıtılması ameliyatta büyük kolaylık sağlar. Cerrahi ekip ameliyat sırasında kullanılacak diğer özel aletleri de bu küçük deliklere yerleştirir ve ameliyat güvenli bir şekilde gerçekleştirilir. Bu temel prensipler özel bir eğitim, yüksek teknoloji, beceri ve uzun süren bir tecrübe aşamasını gerektirir.

Laparoskopik Cerrahi Hangi Ameliyatlarda Kullanılmaktadır?

Genel cerrahi, kadın doğum, göğüs cerrahisi, kalp damar cerrahisi, beyin cerrahisi ve ortopedi gibi pek çok alanda laparoskopik cerrahi yöntemler kullanılabilmektedir. Özellikle genel cerrahi branşının uyguladığı ameliyatlarda kullanımı ise safra kesesi ameliyatlarının kapalı yöntemlerle gerçekleştirilmesi sonucu yaygınlaşmıştır. İlk başlarda acil olan ameliyatlarda ve kanser ameliyatlarında kullanılmasa da günümüzde pek çok karın içi acil hastalığın ve kanserlerin tedavisinde yaygın ve güvenli olarak kullanılmaktadır.

Karın bölgesinde kapalı ameliyatlar, tıpta ve genel cerrahide en yaygın olarak safra kesesi ameliyatlarında kullanılmaktadır. Bunun yanında kasık veya mide fıtığı tedavisinde, dalak ve karaciğer hastalıklarında, böbrek ve böbrek üstü bezi patolojilerinde, organ nakli ameliyatlarında, ince ve kalın bağırsak hastalıklarında, şişmanlık ameliyatında, çeşitli mide hastalıklarında, göğüs kafesinde yer alan bazı cerrahi hastalıkların tedavisinde, kadın doğum ve üroloji branşını ilgilendiren pek çok diğer hastalığın tedavisinde laparoskopik cerrahi yöntemler kullanılmaktadır. Akut apandisit, safra kesesi taşı iltihapları, delici-kesici alet yaralanmaları (bıçaklanma v.s.), mide delinmesi gibi acil olarak ameliyat gerektiren hastalıkların tedavisinde de yaygın olarak uygulanmaktadır.

Laparoskopik cerrahi ile ilgili bilimsel çalışmaların uzun dönem sonuçlarının uluslararası bilim çevrelerinde yayınlanmasıyla birlikte, pek çok kanser ameliyatının tedavisinde de kapalı ameliyatlar güvenli olarak uygulanmaktadır. Örnek olarak genel cerrahide; kalın bağırsak, ince bağırsak, pankreas, karaciğer, mide veya dalak gibi organların kanserlerinde kapalı ameliyat ile tedaviler ülkemizde ve tüm dünyada giderek daha yaygın olarak uygulanmaktadır.

Her Zaman Laparoskopik Cerrahi Uygulanabilir mi?

Laparoskopik cerrahi çoğu zaman uygulansa bile, uygun olmadığı bazı hastalıklar ve durumlar olabilir. Uygun ameliyat seçeneği hasta ve hekim arasında doğru bir iletişim kurularak planlanmalıdır. Karın bölgesinden çok sayıda ameliyat geçirmiş kişilerde, gebeliğin bazı dönemlerinde ve riskli gebeliklerde, ağır kalp ve solunum yetmezliği olanlarda, karın içinde laparoskopik yöntemlerle kontrol altına alınamayacak şekilde iltihap ve kanama olması durumunda, uygun laparoskopik ameliyat imkanının olmadığı kurumlarda, yetersiz tecrübe, hayati kanama riski olması durumunda veya pek çok durumda açık ve klasik ameliyatlar tercih edilebilir. ‘Kapalı ameliyat’ söylemi kulağa hoş gelmekle birlikte bir hastanın ve hastalığın tedavisinde en önemli konu güvenliktir. Hasta için en uygun ve güvenli tercihin ne olduğunun hasta ve hekim arasında doğru bir iletişim kurarak planlanmasıdır.

Laparoskopik Ameliyatların Avantajları ve Dezavantajları Nelerdir?

Kapalı ameliyatların açık ameliyatlara göre en başta gelen avantajı; ameliyatların çok daha küçük kesilerle yapılmasıdır. Böylece ameliyat sonrası ağrı, ameliyat yeri fıtıkları ve ameliyat bölgesi enfeksiyonları görülme oranı belirgin olarak azalır. İnsanlar çok daha kısa sürede normal günlük hayatına dönebilmekte ve ameliyat kesisine bağlı meydana gelen kalıcı izler çok daha az olmaktadır. Ayrıca tecrübeli bir cerrah tarafından uygulanan laparoskopik ameliyat sonrası, ameliyatın uygulandığı organda ve alanda daha az travma meydana gelmekte, daha az organ hasarı oluşmaktadır.

Ayrıca kadın ve erkek tüm toplumun yoğun olarak çalışma hayatında yer aldığı günümüzde kaybedilen her gün çok değerlidir. Kapalı ameliyatlar sonrası işe dönüş süresi daha hızlı olmakta ve iş kaybı azalmaktadır. Kapalı ameliyatlar ilk başta maliyet açısından daha yüksek gibi görünse de, ameliyata bağlı yan etkilerin (enfeksiyon, ameliyat yeri fıtığı v.s.) ciddi olarak azalması sonucunda uzun dönemde avantaj sağlamaktadır.

Ek olarak kapalı ameliyatların da bazı dezavantajları bulunmaktadır. Özellikle laparoskopik cerrahi malzemeler normal ameliyat malzemelerine göre çok daha pahalıdır. Bu da o anlık ameliyat maliyetini arttırmaktadır. Bazı durumlarda ameliyat esnasında cerrahi ekip, kapalı ameliyatın yarardan çok zarar getireceğine karar verirse açık ameliyata geçilir. Bu durumda yapılan kesi büyümekte, maliyet artmaktadır. Kapalı ameliyatlarda kullanılan sistemler yüksek teknoloji içermesi nedeniyle ameliyatı teknoloji bağımlı hale getirmektedir. Bu da çeşitli teknik ve donanımsal aksaklıklar durumunda ameliyatı geciktirebilir. Kapalı ameliyat esnasında kullanılan karbondioksit gazı cilt altında birikmeye veya akciğerlerde bazı yan etkilere sebep olabilir. Ayrıca laparoskopik aletlerin uygun bölgeye yerleştirilmesi esnasında çeşitli kanamalar, organ yaralanmaları meydana gelebilir. Kapalı ameliyatların yüksek tecrübe isteyen bir yöntem olması da işlemi uygulayacak tecrübeli cerrahi ekiplere ulaşılmasını güçleştirebilir.

Son olarak her zaman söylediğimiz gibi, sağlık ve cerrahide her yönteme bir mucize gibi yaklaşılmamalı; hastaya ve hastalığa en uygun tedavi yöntemi hasta ve hekim arasında sağlıklı bir iletişim kurularak planlanmalıdır. Herkese sağlıklı günler dilerim…

Laparoskopik Cerrahi (Kapalı Ameliyatlar) çağımızın bir gerekliliğidir
Op. Dr. Ayberk Dursun
Yazarımız Kim ?

Op. Dr. Ayberk Dursun