Sayfa Yükleniyor...
Bu hafta köşemizde toplumda giderek yayılan bir hastalık olan makat bölgesindeki siğillerden bahsedeceğiz. Bu hastalığın tıptaki adı ‘‘Anal Kondilom’’ olup; vücuttaki diğer siğiller gibi HPV (İnsan papilloma virüs) adlı virüsten kaynaklanır. Sıklıkla cinsel yolla bulaşan bu hastalığı ayrıntılı olarak inceleyelim.
HPV (İnsan Papilloma Virüs) Nedir?
HPV virüsünün onlarca farklı alt tipi bulunmaktadır. Pek çok alt tipi genellikle iyi huylu virüsler olmasına rağmen nadir görülen bazı alt tipleri ise cinsel bölgede ve makat bölgesinde kanser veya kanser öncüsü hastalıklara neden olabilmektedir. HPV cinsel yolla bulaşan hastalıkların en sık görülenleri arasında hatta en başında gelir. En sık cinsel yolla bulaşmasına rağmen, cinsel temas olmadan kişiler arasında vücut sıvılarının direkt temasıyla, kişisel pek çok eşyanın (tıraş bıçağı, havlu ve iç çamaşırlarının) ortak kullanımıyla, havuzlardan, tuvalet ve klozetlerden direkt bulaşma ile de kişiden kişiye geçebilmektedir. Cinsel ilişki sırasında prezervatif veya başka yöntemlerle korunmak, virüs ile enfekte kişinin virüsü partnerine bulaştırma riskini azaltmakla birlikte tam olarak engelleyemez. HPV toplumda bilinenden çok daha yaygındır ve çoğu insan hayatının bir döneminde HPV ile karşılaşır. Çoklu cinsel partner varlığı HPV yayılımının ve enfeksiyonunun en sık nedenidir. Makat bölgesi siğillerinin oluşmasında en sık neden anal yoldan cinsel ilişkidir. Tıp literatüründe bu siğillerin ameliyatı sırasında ortaya çıkan dumandan bile sağlık çalışanlarına bulaşabildiği gösterilmiştir.
HPV ellerde, ayaklarda, vücudun pek çok cilt bölgesinde, genital bölgede veya makatta yerleşerek ciltte siğillere neden olabilmektedir. Bu siğiller ciltten kabarık, toplu iğne başı benzeri şişlikler olarak tarif edilebilir. Bu siğiller hiçbir şikayete sebep olmayabileceği gibi kaşıntıya, oldukça rahatsızlık verici akıntılı, enfeksiyonlu şikayetlere, hatta kansere bile sebep olabilmektedir. Bu nedenle hemen her zaman çeşitli tıbbi yöntemlerle tedavi edilmelidir.
Makat Bölgesi Siğilleri (Anal Siğiller-Anal Kondilom) Nedir?
HPV kaynaklı siğillerin makat bölgesine yerleşmesine ‘‘Anal Siğiller-Anal Kondilom’’ adı verilir. Öncelikle küçük ve tek tek oluşan toplu iğne başına benzeyen bu siğillerin bir araya gelip yayılması ile karnabahar benzeri bir görüntü oluşur. Siğiller cilt renginde, kahverengi veya beyaz renkte de olabilir. Eğer kişi bir doktora başvurmaz ve hastalık giderek yayılırsa makat bölgesi ve etrafında geniş bir yayılım alanı oluşur ve tedavi çok daha karmaşık bir hal alır. Bazen bu siğiller anüsün içine bile ilerleyebilir.
Anal yoldan cinsel ilişki de makat bölgesi siğilleri için en sık nedenlerin başında yer alır. Çoklu cinsel partner varlığı, havuzlar, klozetler, kişisel eşyaların ortak kullanımı da yayılımın diğer nedenleri arasında sayılabilir. Kişinin diğer bölgelerinde siğil varlığında kaşıma, havlu-jilet gibi kişisel eşyalarıyla da kendi siğillerini makat bölgesine taşıyabilir.
Anal Siğillerin Belirtileri ve Tanı Yöntemleri Nelerdir?
Hastalığın belirtileri arasında makat cildinde toplu iğne başına benzeyen siğillerin oluşması, makatta kaşıntı, kanama, kanlı-mukuslu akıntı, nadiren ağrı sayılabilir. Makat bölgesi yerleşimli siğillerin tanısı öncelikle kişinin doktora başvurusu ile konur. Doktorun makat bölgesini ayrıntılı muayenesi, anaskop adı verilen cihaz ile anüsün içinin de muayene edilmesi ile birlikte anal kondilomdan şüphelenilirse bir sürüntü örneği (smear testi) veya biyopsi örneği alınarak virüsün tanısı konulur.
Anal Siğillerin Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Makat bölgesi siğillerinin tedavisi enfeksiyon hastalıkları, patoloji, kadın doğum, dermatoloji ve genel cerrahi branşlarının ortak çalışması ile planlanır. Siğillerin büyüklüğüne göre çok farklı tedavi yöntemlerinden biri veya birkaçı seçilir. Tedavi tek seansta olabileceği gibi aşamalı tekrarlayan seanslar gerekebilir. Küçük ve sayıca az olan siğiller için özel kremler kullanılabilir, bu siğiller dondurulabilir veya çeşitli kimyasal ilaçlarla yakılabilir. Daha büyük siğiller veya anüsün içine yerleşen ve kimyasal maddelelerle yakılmaya uygun olmayan siğiller ise çeşitli cerrahi yöntemlerle tedavi edilebilir. Elektrokoter veya lazer adı verilen cerrahi aletler ile siğiller yakılabilir veya büyük siğiller ‘eksizyon’ yöntemi ile direk çıkarılabilir. Büyük siğillerin ve anüs deliği içine yerleşmiş siğillerin tedavisi daha zordur ve kişilerin ameliyat sonrası günlük hayata dönmesini bir süre etkileyebilir. HPV herkeste siğile neden olmaz. Bağışıklık sisteminin zayıflaması siğillerin ortaya çıkmasını kolaylaştırabilmektedir.
Tedavide en önemli aşamalardan biri HPV kaynaklı bu siğillerin kanserojen olup olmadığının belirlenmesidir. Bu nedenle biyopsiler alınır ve virüsün tiplendirmesi yapılır. Bazı alt tipler kadınlarda rahim ağzı kanserine ve erkekte genital bölge, penis ve makat (anüs) bölgesi kanserlerine sebep olabilir. Tedavi sürecinin uzaması kişide psikolojik problemlere yol açabilir. Bu nedenle tedavi sürecinde sabırlı olunmalı, hasta-doktor iletişimi iyi sağlanmalıdır. Tedavi sonrası bir süre cinsel ilişkiden kaçınılması gerekebilir. Nükslere karşı belirli aralıklarla doktor kontrollerine gidilmelidir.
HPV Kaynaklı Siğillerden Korunmak İçin Hangi Genel Önlemler Alınabilir?
Bu hastalık en sık cinsel yolla bulaştığı için cinsel ilişkiye dikkat edilmelidir. Bu hastalığı taşıyan, makat bölgesinde, cinsel bölgesinde veya vücudunun diğer bölgelerinde siğilleri olan kişilerle cinsel ilişkiden kaçınılmalıdır. Tek partner ile cinsel hayata devam edilmesi, kişisel eşyaların her bireye özel olması ve bu eşyaların hijyeninin iyi sağlanması önemlidir. Havuz, spor salonları, hamam gibi ortak kullanım alanlarının temizliğine dikkat edilmelidir. Kadınlar ve erkekler HPV açısından bu virüsün belirtisi olsun veya olmasın belirli aralıklarla taranmalıdır. Cinsel ilişki sırasında prezervatif kullanımı hastalığın bulaşmasını tamamen önlememekle birlikte ciddi anlamda sınırlandırmaktadır.
HPV virüsünün neden olabileceği hastalıklardan korunmak için dünya sağlık kuruluşları tarafından kabul ve onay almış aşılar bulunmaktadır. Bu aşıların belirli yaştan önce yapılması yüksek koruyuculuk sağlamakta, HPV kaynaklı rahim ağzı kanseri, anal bölge ve üreme sistemi kanserlerinin önlenmesinde son derece etkili olmaktadır. Fakat bu virüsü taşıyan ve siğilleri oluşan kişilerde etkisi son derece düşüktür. Yani aşının uygulama yaşı geciktikçe etkisi de azalmaktadır. HPV aşısı dünyada ilkokul çağından itibaren çocuklara, gençlere uygulanmaktadır. Bazı durumlarda 45 yaşa kadar uygulanabilmektedir. Aşı konusunda daha ileri bilgi almak için doktora başvurmak ve bilinçlenmek; gelecek nesillerimizi ve kendimizi korumak için çok önemlidir. Herkese sağlıklı bir hafta dilerim.