-
-
-
Sayfa Yükleniyor...
Sayfa Yükleniyor...
Bu hastalıkların arasında en yaygın olanlarından biri ‘Kıl Dönmesi’dir. Utanma duygusu hastalığın sıklıkla kuyruk sokumunda görülmesinden kaynaklanır. Bugün bu hastalığın belirtilerini, risk faktörlerini, tedavi yöntemlerini ve tedavi sonrası dikkat edilmesi gereken hususları konuşacağız.
KIL DÖNMESİ HASTALIĞI NEDİR?
Dünyada tıp literatüründe resmi olarak bu hastalığı ilk kez 1847 yılında Abraham Wendell Anderson tanımlamıştır. Kıl dönmesi neredeyse her zaman kuyruk sokumunda orta hatta, ciltte bir veya birkaç delik şeklindeki odaklar olarak tanımlanabilir. Kıl dönmesi hastalığına sahip kişilerde henüz boşalmamış veya kendiliğinden boşalan bir iltihaplı akıntı görülebilir. Bu odakların içinde değişen miktarlarda kıllar yer alır. Çok nadiren kasıklarda, koltuk altında, meme başında veya vücudun diğer kıllı bölgelerinde de ortaya çıkabilmektedir.
KIL DÖNMESİ NEDEN OLUŞUR? RİSK FAKTÖRLERİ NELERDİR?
Hastalık en sık 15-30 yaş gurubu arasında oluşur ve erkeklerde kadınlara göre daha sıktır. Ergenlikten önce veya 60 yaşından sonra çok nadir görülür. Risk faktörleri arasında; kıllı bir vücuda sahip olunması, kalın deri ve sert kıl yapısı, sigara içmek, fazla kilolu olmak, kuyruk sokumunun derin olması, hijyen eksikliği, daha az banyo yapmak, uzun süre oturmak, diğer aile bireylerinde kıl dönmesi görülmesi gibi nedenler sayılabilir. Kuyruk sokumu bölgesinde sürtünmeyi arttıran uzun süre araba sürmek, yoğun tempolu veya ağır yük kaldırılan spor yapmak, masa başında uzun süreler oturulan meslekler de kıl dönmesine yatkınlığı arttırmaktadır. Bir tıbbi bilimsel makaleye göre; ‘‘Aşırı kılları olan, günde 6 saatten fazla oturan ve haftada 2 veya daha az banyo yapan kişilerde kuyruk sokumunda kıl dönmesi hastalığı oluşma riski, bu risk faktörlerine sahip olmayan insanlara kıyasla 219 kat fazladır’’
KIL DÖNMESİNİN BELİRTİLERİ NELERDİR? TANISI NASIL KONULMAKTADIR?
Bir süre sonra içinde kılların olduğu bu cilt delikleri enfekte olur ve iltihaplanır. Kronikleşen durumlarda hastalık ve enfeksiyon sağ veya sol yanlara da yayılabilir. Ciltte kızarıklık ve ısı artışı olabilir. İltihap nedeniyle kuyruk sokumu cildinde oluşan gerginlik ciddi bir ağrıya neden olur. İltihap bazen kendiliğinden patlayıp boşalacağı gibi, daha erken dönemde hastaneye başvuranlarda daha temiz şartlarda cerrah tarafından küçük bir kesi ile de boşaltılabilmektedir. Deliklerde çoğu zaman gözle görülen kıllar bulunur. Hastalığın tanısı için yukarıda saydığımız belirtiler oluştuğunda bir genel cerrahi uzmanına başvurmak yeterlidir. Fakat çoğu zaman hastalar utanma nedeniyle sağlık kuruluşlarına hastalığın ağrı ve akıntı gibi bulguları şiddetlendiğinde başvururlar. Bu durumda hastalarda ateş yüksekliği de oluşabilir. Bu da hastalığın tedavisini daha zor bir hale getirmektedir.
KIL DÖNMESİ NASIL TEDAVİ EDİLİR?
Geç kalındığında hastalığa çoğu zaman ciddi apselerin eşlik etmesi nedeniyle öncelikle küçük cerrahi müdahaleler ile enfekte akıntılar temizlenip, içerideki kıllar çıkartılır. Bu kıllar cerrah tarafından cerrahi aletlerle kolayca çıkarılabileceği gibi şiddetli hastalıkta ameliyathane şartlarında çıkarılabilmektedir. Kıl dönmesinin tedavisinde hasta ile görüşülerek hastalığın türüne göre çeşitli klasik ameliyatlardan biri tercih edilir. Günümüzde klasik cerrahi müdahalelere alternatif olarak fenol veya lazer uygulaması da tüm dünyada giderek yaygınlaşmaktadır. Ameliyattan sonra hastalar bisiklete binme, yüzme, uzun süre oturma veya araç kullanma gibi aşırı kalça sürtünmesine neden olan faaliyetlerden kaçınmalıdır. Yürüyüş, yoga veya meditasyon egzersizleri faydalı olabilir. Pansumanlar düzenli olarak yaptırılmalı ve ameliyat bölgesinin nemden uzak kalmasına dikkat edilmelidir. Ameliyattan sonra küçük tıraş bıçakları, tüy dökücü kremler veya lazer epilasyon gibi çeşitli epilasyon yöntemleri ile kuyruk sokumu bölgesi temiz tutulmalıdır. Son olarak her cerrahi hastalıkta olduğu gibi kıl dönmesinde de tedavide en önemli aşama hastaneye “erken başvuru”dur.
