Sayfa Yükleniyor...
Mart ayı tüm dünyada “Kalın Bağırsak Kanseri Farkındalık Ayı” olarak belirlenmiştir. Geçen haftalarda kalın bağırsak kanserini ayrıntılı olarak incelemiştik. Bu hafta ise kalın bağırsakların son bölümünü oluşturan ‘Rektum’ kaynaklı kanserleri inceleyeceğiz. Kolon ve rektum kanserleri, erkek ve kadınlarda en sık görülen ilk 3 kanser türü arasında yer alması nedeniyle önemlidir.
Rektum Nedir?
Vücudumuzda kalın bağırsakların son 15-20 cm’lik bölümü ‘Rektum’ olarak isimlendirilmiştir. Rektum ağızdan başlayan tüm sindirim sisteminin son bölümünü oluşturmaktadır. Besinlerin içinde protein, yağ veya su gibi bileşenler tüm sindirim sistemi boyunca sindirildikten ve vücuda kazandırıldıktan sonra dışkı şeklinde atılarak boşaltım gerçekleştirilir. Rektum bu oluşan dışkının makattan çıkmadan önce depolandığı son bölümdür. Yani dışkıyı depolama görevi görmektedir.
Rektum Kanseri Nasıl Oluşur?
Rektumdan köken alan kanserler ‘Rektum Kanseri’ olarak adlandırılır. Aynı kalın bağırsaklarda olduğu gibi rektumun iç yüzeyini bir kumaş gibi örten iç tabakasından kaynaklanır. Bu tabakadaki hücrelerin anormal şekilde ve kontrolsüzce büyüme fonksiyonu kazanması sonucu oluşur. Kalın bağırsak kanserlerinde olduğu gibi rektum polipleri de büyüyerek kanser dokusuna dönüşebilir. (Bu köşede daha önce ayrıntılı şekilde ‘poliplerin’ büyümesi ve kansere dönüşme sürecini anlatmıştık)
Rektum Kanseri için Risk Faktörleri Nelerdir?
Rektum kanseri için tanımlanmış risk faktörleri arasında; ileri yaşta olmak (rektum kanserleri sıklıkla 50 yaşın üzerindeki bireylerde görülmektedir), erkek cinsiyet (rektum kanseri erkeklerde kadınlara göre daha sık görülmektedir), rektum yerleşimli poliplerin varlığı, kalın bağırsaklarda ailesel veya ailesel olmayan yaygın poliplerle seyreden bazı özel hastalıkların varlığı, ailede kalın bağırsak kanseri öyküsünün olması (yakın akrabalarında kalın bağırsak veya rektum kanseri olanlarda risk artmaktadır), bazı iltihaplı bağırsak hastalıklarının (ülseratif kolit) mevcudiyeti, obezite, yoğun alkol-sigara-kırmızı et-hayvansal yağ ve gıda tüketimi, lifli gıdalardan fakir beslenmek sayılabilir. Ayrıca kişilerde kalın bağırsak kanseri veya belli bazı kanserlerin varlığı da rektum kanseri oluşumu açısından risk faktörüdür.
Rektum Kanseri Önlenebilir mi?
Tüm dünyada ve ülkemizde ulusal ve uluslararası kanser tarama programları hazırlanmıştır. Bu tarama programlarında kolonoskopik taramalar çok önemli bir yer tutmaktadır. Ayrıca ‘gaytada gizli kan’ testi de yapılmaktadır. Program dahilinde dışkıda gizli kan tespit edilmesi durumunda kolonoskopik inceleme yapılır. 50 yaşından itibaren tüm bireylere belirli periyotlarla kolonoskopi işlemi uygulanır. Ayrıca kişilerin düşük-orta veya yüksek risk durumu sağlık profesyonelleri tarafından belirlenir. Yukarıda sayılan risk faktörlerinden bir veya bir kaçına sahip olan bireylerde risk durumuna göre çok daha erken yaşlardan başlanarak taramalar sıklaştırılır. Poliplerin erken dönemde çıkarılması veya oluşmuş kanserlerin erken evrelerde tespit edilmesi sayesinde sevindirici sonuçlar elde edilir.
Rektum Kanserinin Belirtileri Nelerdir?
Rektumun en önemli görevi dışkılıyı depolamaktır ve bu nedenle rektum kanserine bağlı belirtiler de dışkılama alışkanlıklarının değişmesi ile yakın olarak ilgilidir. Kanserin büyüyerek rektum iç yüzeyini daraltması sonucunda gelişen kabızlık veya ishal, dışkının ince çıkması, dışkıda kan varlığı veya makattan gelen kanamalar, karın ağrısı, kramplar, tıkanıklığın ilerlemesi sonucu gelişen kusma, nedeni belirlenemeyen kilo kaybı, kansızlık (anemi) gibi belirtiler ortaya çıkabilir.
Rektum Kanserinin Tanısı, Evrelendirmesi ve Tedavisi Nasıl Yapılır?
Rektum kanserinin tanısında ilk aşama bir sağlık kuruluşuna başvurulması ve rektum kanserinden şüphelenilmesidir. Rektum kanserinden şüphelenilmesi durumunda kişiler muayene edilir ve çeşitli kan testleri yapılır. Ardından kolonoskopi ile rektum incelenir ve kanser şüpheli kitle varlığında biyopsi alınarak tümörün kesin tanısı konulmaya ve alt tipi belirlenmeye çalışılır. Kalın bağırsaklardan farklı olarak, rektumun duvarında ‘seroza’ adı verilen bir tabaka bulunmaz. Bu tabakanın rektumda olmaması nedeniyle rektum kanserleri, kalın bağırsak kanserlerine göre çevre dokulara daha hızlı yayılmaktadır. Bu nedenle rektum kanserinin evrelendirilmesinde bu yayılımın seviyesi çok önemlidir. Çevre dokulara yayılım durumunu ve rektuma komşu lenf bezlerinde kanser varlığını belirlemek için MR (emar) çekilir. Bilgisayarlı tomografiler ile kanserin başka uzak organlara (karaciğer veya akciğer gibi) sıçrayıp sıçramadığına bakılır. Rektum kanserinde tedavi planının belirlenmesinde önemli birkaç nokta vardır. En önemli noktalardan biri tümörün rektumu tam tıkayıp tıkamadığıdır. Tam tıkanma durumunda dışkı boşaltılamayacağı için ciddi sonuçlar meydana gelir ve hastaların acil olarak ameliyata alınması gerekebilir. Eğer tıkanma yoksa ve kişiler dışkılayabiliyorsa rektum kanserinin evresi belirlenir. Rektum kanserlerinin tedavisinde kalın bağırsak kanserlerinden farklı olarak; komşu dokulara yayılım durumu ameliyatın ertelenerek ameliyat öncesi kemoterapi ve radyoterapi tedavilerinin uygulanmasında belirleyicidir. Bu yayılım MR ile ortaya konulur, sonuca göre önce kemoterapi/radyoterapi tedavisi planlanabilir. Bu tedavi tamamlandıktan sonra kişiler ameliyat edilir. Ardından onkolojik tedavinin devamı planlanır. Ameliyatlarda geçici ve kalıcı stomalar (bağırsakların karın duvarına dikilmesi) açılarak dışkının makat yerine karın duvarından tahliye edilmesi gerekebilir. Bu süreçte hasta-cerrah iletişimi çok önemlidir.
Pek çok kanser türünde olduğu gibi rektum kanserinde de erken evrelerde tanı koyabilmek ve hızlı bir tedavi planı çizmek çok önemlidir. Erken evrelerde tespit edilen rektum kanserlerinde, doğru bir ameliyat ve onkoloji tedavisi planlaması ile yüz güldürücü sonuçlar elde edilir. Bu nedenle her zaman söylediğimiz gibi, “Ameliyattan değil, geç kalmanın olumsuz sonuçlarından korkulmalıdır.” Son olarak eğer dışkılama alışkanlıklarınızda yeni gelişen değişiklikler fark ediyorsanız kesinlikle bir sağlık kurumuna başvurmalısınız. Herkese sağlıklı ve kanserden uzak bir hafta dilerim.