15 Temmuz, Türkiye demokrasi tarihinde bir dönüm noktasıdır. Abraham Lincoln'un ifadesiyle 'Halkın, halk için halk tarafından yönetilmesi' olarak tarif edilen demokrasiye, halkın sahip çıktığı, darbecileri tek-tokat kışlalarına gönderdiği, demokrasiyi içselleştirdiği ve Türkiye'nin modernleşme tarihinin elitist bir noktadan halka indiği bir dönemeci ifade ediyor 15 temmuz. 1960 yılından bu yana her 10 yılda bir gelenek haline gelen darbe/muhtıra/darbe girişimlerine halk ilk defa karşı durdu ve ağır bir bedel ödedi, fakat demokrasisini kurtardı. Bundan sonra kimse 'Demokrasi Türkiye'ye yukarıdan aşağıya empoze edildi, halk bedel ödemediği için değerini bilmiyor' diyemez. 15 Temmuz sadece Türkiye değil, dünya demokrasi tarihinde de bir altın sayfa olarak anılacaktır.
İşte bu kadar önemli ve değerli bir süreç, eğitim-öğretimin başlayacağı ilk hafta '15 Temmuz Demokrasi Haftası' adı altında okullarda çeşitli etkinliklerle kutlanacak. Bu kararı kim aldıysa çok hayırlı bir iş yapmıştır. 15 Temmuz darbe girişiminin en hayırlı sonuçlarından birisi, şüphesiz ki budur. Böylece, bir hafta boyunca tüm öğrenciler demokrasi, insan hakları ve özgürlüklerin yoğun bir şekilde işlendiği bir dönem yaşayacaklar. 4. sınıfta okutulan iki saatlik demokrasi ve insan hakları dersi böylece eğitimin tüm safhalarında bütün öğrencilere verilmiş olacaktır.
Darbe, siyasetin bittiği yerdir. Siyaset, toplumsal değer ve varlıkların barışçıl bir biçimde dağıtılmasıdır. Yani siyasetin huzur ve özü barış, darbenin özü ise şiddet ve korkudur. Demokrasi ise, barışçıl bir şekilde yapılan dağıtım sürecinde halkın özgür ve eşit bir şekilde söz sahibi olmasıdır, yani demokratik katılımdır. Dolayısıyla, demokrasi içinde hem barışı, huzuru, güveni hem de temel hak ve özgürlükleri barındırmaktadır. Bu çerçevede, Evrensel İnsan Hakları Beyannamesinin giriş paragrafında, dünyada barışın ve istikrarın temelinin Beyannamede söz edilen hak ve özgürlükler olduğu açıkça vurgulanmıştır.
İnsan haklarının özü insanlık onurunun korunmasıdır. İnsanın insanca ve insanlık onuruna yakışır, korkudan uzak, eşit ve özgür bir şekilde yaşamasıdır insan hakları. Kuran-ı Kerim İsra 71. ayette Allah (cc) 'Biz ademoğlunu onurlu yarattık' ve ayetin sonunda 'yarattıklarımızın çoğundan da üstün kıldık' diyerek, Allah'ın insana verdiği değeri ve dolayısıyla insanın da insana vermesi gereken değeri ve göstermesi gereken saygıyı işaret etmektedir.
İnsan, sadece insan olduğu için, onurlu yaratıldığı için, Yüce Yaratan değer verdiği için, bir özdeğeri olduğu için ahlaken eşitliği ve saygıyı hak eder. Eşit saygıyı ve insanlık onurunu çiğneyen insan, hangi sebeple olursa olsun, ahlaken alçalır ve insanlığa ihanet etmiş olur. Allah'ın değer verdiği (Kerremna dediği), muhatap aldığı, en ağır yükümlülükleri yüklediği insanı değersizleştiren, onuruyla oynayan kişiler darbecilerdir. Darbe bu nedenle ahlakdışı ve insanlık düşmanı bir eylemdir. Darbe zihniyeti, başkasının hak ve özgürlüklerini yok saydığı, kendisini üstün gördüğü için şeytanidir.
15 Temmuz Demokrasi Haftası, bir demokrasi şöleni, haklar ve özgürlüklerin iliklere hissedildiği bir süreç olarak kutlanmalı. Sadece bu yıl değil, her yıl eğitim-öğretimin ilk haftasında kutlanmalı. Belki Milli Eğitim Temel yasasına eklenerek eğitimin bir parçası haline getirilmelidir. Sadece okullarda değil, medyada da bu hafta demokrasi haftası ilan edilmeli ve halkın demokrasi, hak ve özgürlük bilinci artırılmalıdır. Bu çerçevede, öz değerlerimiz ve medeniyetimizin yani İslam'ın insanlık onuruna (insan hakları), insanın iradesine (demokrasi) ve meşverete (danışmaya) verdiği değer unutulmadan bu bilgiler verilsin. Gerçek özgürlük ve demokrasi insanların kula kul olmaktan kurtulduğu, sadece Allah'a kul olduğu zaman mümkündür. Aksi takdirde, kula kulluk mekanizmalarıyla sadece darbecilik üretilir, insan hak ve özgürlükleri yok edilir ve demokrasi ortadan kaldırılır.
15 Temmuz Demokrasi Haftası sadece MEB'e bağlı okullarda değil, YÖK de bir karar alarak tüm üniversitelerde kutlanmasını tavsiye etse çok daha yararlı olacaktır. Türkiye demokrasisine yapılacak en büyük katkıyı yapmış olur.
Bir insan hakları uzmanı olarak, bu hafta içinde yapılacak etkinlikler ve okunacak ya da okutulacak bazı metinleri naçizane önermek istiyorum.
1- Öncelikle, Evrensel İnsan Hakları Beyannamesi (2-3 sayfa) baştan sona müzakere edilerek, derinlemesine üzerinde düşünülerek, madde madde irdelenerek okunmalı. http://www.unicef.org/turkey/udhr/_gi17.html
2- Aynı şekilde, Peygamber Efendimizin Veda Hutbesi ki modern insan haklarına kaynaklık eden tarihi metinlerden birisidir. Aynı şekilde detaylıca incelenmelidir. http://www.hzmuhammedinhayati.gen.tr/hz-muhammedin-veda-hutbesi.html
3- Magna Carta, İnsan ve Yurttaş Hakları Deklarasyonu gibi tarihi belgeler okunmalıdır. http://gizliilimler.tr.gg/Magna-Carta-Libertatum--k1-B.ue.y.ue.k--Oe-zg.ue.rl.ue.kler-S.oe.zle%26%23351%3Bmesi-k2-.htm https://tr.wikipedia.org/wiki/%C4%B0nsan_ve_Yurtta%C5%9F_Haklar%C4%B1_Bildirisi
4- MEB tarafından çıkarılan Demokrasi ve İnsan Hakları Ders kitabı oldukça güzel hazırlanmış, zengin içeriği ve öğretim metoduyla bu hafta için önemli bir kaynak olacaktır. http://etarih.com/tarih/ekitap/DERS_KITAPLARI_2015/DemokrasiInsanHaklari/Demokrasi_insan_Haklari.pdf
5- Milli Eğitim Bakanlığı, AB ve Avrupa Konseyi tarafından 2012-2015 döneminde yürütülen Demokratik Vatandaşlık ve İnsan Hakları Eğitimi Projesi çıktıları çokça yardımcı olacaktır. Bu çerçevede proje kapsamında birkaç arkadaşla hazırladığımız (Nezir Akyeşilmen, Doç.Dr. Metin Aksoy ve Yrd.Doç.Dr. Murat Tümay) İnsan Hakları ve Demokrasi Modülü yararlı bir kaynaktır. http://www.edchreturkey-eu.coe.int/Source/Resources/Trainingset/Module3_ConceptualFrameworkofEDCHRE_tr.pdf
6- Yine şahsım tarafından kaleme alınan İslam ve demokrasi arasındaki ilişkiyi derinlemesine irdeleyen bir çalışma İslam, Demokrasi ve İnsan Hakları: Asıl Soru(n) Ne? başlıklı makale okunabilir. https://www.academia.edu/9572742/%C4%B0slam_Demokrasi_ve_%C4%B0nsan_haklar%C4%B1_Esas_Soru_n_Ne
7- Anadolu Üniversitesi tarafından çıkarılan İnsan Hakları ve Demokratikleşme Süreci ders kitabı da çok yardımcı olacaktır.
Bu konuda haddinden fazla kaynak önerilebilir. Fakat bir de okumalar dışında görsel materyaller ve darbecilerin yaptığı tahribatları yerinde görmekte de fayda vardır. Özellikle TRT tarafından hazırlanan belgesel şeklinde program ve haberler izlenebilir. Aynı şekilde, Ankara ve İstanbul'da bulunan okullar darbecilerin insana ve mekana verdiği zararı görmek için bazı yerleri ziyaret edebilirler. Ankara'dakiler özellikle demokrasinin merkezi olan TBMM'ye verilen zararın izleri hala canlı durmaktadır, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin çevresi ve Ankara Emniyet Müdürlüğünün saldırıya uğrayan binalarını ziyaret edebilirler. Darbeciliğin ve darbe zihniyetinin ahlakdışı ve insanlık dışı izlerini görebilirler. Böylece, bunun bir daha yaşanmaması için, demokrasi, hak ve özgürlükler ile bu değerlere saygıyı içselleştirmek gerektiğini çok daha iyi anlatmış olurlar.