2

Arap Baharı 4.0 Yükleniyor…


  • Oluşturulma Tarihi : 15.04.2019 16:15
  • Güncelleme Tarihi :

Müslüman Arap dünyasında 2010 yılı sonunda Tunus ile başlayan diktatörleri devirme hareketleri, uzun bir aradan sonra kaldığı yerden devam ediyor. Kimisi bu devrimleri kışa benzetirken, kimisi “Araplar devrim yapamaz” dedi ve kimisi de bu halk devrimlerinin Batının tasarımı olduğunu iddia etti. Şüphesiz bütün bu oryantalist bakış açılarının dayandığı birtakım veriler olabilir, fakat bugün gerçek şu ki Mısır’da kanlı darbe ve Libya ile Suriye’de süren iç savaşlara rağmen, Cezayir ve Sudan’da halk diktatörleri yönetimden gönderme başarısını gösterdi. Umudumuz bu iki ülkede de demokrasi ve hukukun üstünlüğünün barışçıl bir şekilde sağlanmasıdır. 
Sadece Orta Doğu ve Kuzey Afrika’ya odaklanmamıza rağmen son yıllarda çoğu İslam dünyasında olmak üzere değişik coğrafyalarda başka diktatörler de gönüllü-zorla gitmek zorunda kaldılar. Örneğin Gabon’da 40 yılı aşkın bir süre ülkeyi demir yumrukla yöneten Bongo (1967-2009), Angola’da Santos (1979-2017), Zimbabve’de Mugabe (1980-2017), Yemen’de Salih (1978-2012), Özbekistan’da Kerimov (1991-2016), Gambiya’da Jammeh (1984-2017) ve Habeşistan’da Zenawi (1991-2012). Şimdi Sudan’da 30 yıl önce darbe yaparak iktidara gelen Omer El-Beşir gitti. Aynı zamanda o, insanlığa karşı işlediği suçlardan dolayı Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından cezalandırılmış bir kişiydi. Bu nedenle, dünyada gidebildiği ülke sayısı parmakla sayılacak kadar azdı. Cezayir’de 20 yıldır yöneten hasta olmasına rağmen, 82 yaşındaki Abdülaziz Buteflika 5. Kez Cumhurbaşkanlığına aday olmak isteyince halk adeta “DUR YOLCU!” dedi. Özetle, bütün olumsuzluklara rağmen, bu süreçte internet, sosyal medya ve iletişim teknolojisinin oynadığı hayati rol nedeniyle bir tür dijital devrimler olarak da adlandırılan Arap Baharı süreci devam ediyor. Kısa vadede bölge halkı için yararlı gibi görünmemesine rağmen, uzun vadede bölge ve dünya barışı ve istikrarı için faydalı bir süreç olacaktır. Bu süreçler çoğu zaman barışçıl olmasa bile demokratikleşme ve toplum iradesinin iktidara yansımasına hizmet edecektir ve şu ana kadar yukarıda sözü geçen ülkelerin çoğunda bu süreçler zaten işlemektedir. Libya, Mısır ve Suriye örnekleri iç çatışmalardan dolayı öne çıksa bile sayısı 10’u aşan diğer ülkelerde bir demokratikleşme yaşanmaktadır. Sudan ve Cezayir’de de sürecin olumlu ilerleyeceği inancı güçlüdür. 
Kimi oryantalist ve kısmen ırkçı temelli yarı-oryantalist bakışın küçümseyici ve dışlayıcı tavrına rağmen, yıllarca kök salmış, devletin bütün kurumlarını ele geçirmiş zalim ve gaddar diktatörleri yerinden etmek kolay değildir. Bu nedenle, son 10 yıldır Afrika ve Orta Doğu’da meydana gelen devrimler dünya tarihini ve geleceğini derinden etkileyecek gelişmelerdir. Dünya toplumlarına rehberlik edecek onurlu devrimlerdir bunlar. 
21. yüzyılda İslam dünyası ve siyasal evrimini tamamlayamamış toplumlara ilham kaynağı olmaya namzet Arap Baharı ve benzeri gelişmelerin daha derinlikli, akademik ve tarafsız bir şekilde araştırılması ve dünyaya tanıtılması insanlığın hayrınadır. Son 15 yılda gelişmiş ülkelerde dahil tüm dünyada demokrasi gerilerken, demokrasi kalitesi günden güne düşerken, ırkçılık ve yabancı düşmanlığı artarken, bu coğrafyalarda pek demokratik olmasa da, önemli oranda barışçıl devrimlerin olması dünyanın geleceği için bir umut ışığıdır. 
Arap Baharı bu baharda da zirvede ve canlı bir şekilde devam ediyor. İnsanlığın umudu ve dünyanın barışçıl ve demokratik geleceğine hizmet ediyor. Geçiş dönemleri zor olsa bile, konsolidasyon dönemleri hayırlı olacaktır. 
Kısacası Arap baharı yükleniyor…

Arap Baharı 4.0 Yükleniyor…
Prof.Dr. Nezir Akyeşilmen
Yazarımız Kim ?

Prof.Dr. Nezir Akyeşilmen