Sayfa Yükleniyor...
Birleşmiş Milletler (BM)'in kuruluş amacı uluslararası barış ve güvenliği sağlamaktır. İki dünya savaşının yıkıcı sonuçlarına tanık olan dönemin karar alıcıları, gelecek nesilleri bu denli ağır trajedilerden korumak ya da savaşları ve olumsuz etkilerini en azaltmak için BM'yi kurdular.
1945 yılında kabul edilen BM Şartı'na göre, kurumun temelde dört görevi var. Bunlar;
1- Uluslararası barış ve güvenliği sağlamak,
2- Ülkeler arasında dostane ilişkiler geliştirmek,
3- İnsan haklarına saygıyı geliştirmek ve uluslararası sorunların çözümünde işbirliği sağlamak,
4- Ülkelerin eylemeleri arasında uyum sağlama merkezi olmaktır.
BM 70 yıldır dünya barışı ve güvenliği için şüphesiz olumlu bazı katkılar yaptı. Özellikle devletlerarası sorunların çözümünde etkin bir rol oynadı. Bu nedenledir ki son 20 yılda devletlerarası çatışmaların sayısı oldukça düştü. Var olanlar da genellikle şiddet içermeyen krizler şeklinde seyrediyor. Fakat uluslararası ilişkiler 1945'teki dünyadan artık çok farklı bir durumdadır. Küreselleşme süreci, insan hakları ve demokratikleşmenin yayılması, Soğuk Savaşın son bulması, başta çok uluslu şirketler olmak üzere, devletdışı aktörlerin uluslararası siyasette güçlenmesi ve bilişim teknolojisindeki gelişmeler uluslararası riskleri, ilişkileri ve aktörleri çeşitlendirdi. Dış ve iç gelişmeler doğrudan birbirini etkileyeme başladı. İç dış ayırımı asgari noktalara indi. Komşu ülkede ya da başka kıtalardaki gelişmeler bütün dünya piyasalarını, ticaretini ve siyasetini etkileme potansiyeline erişti.
Uluslararası sistem köklü değişikliklere uğrarken, 1945 yılında o günün şartlarında göre kurulmuş olan BM sistemi ufak tefek bazı değişiklikler dışında aynı kaldı. Doğal olarak yeni şartlarla beraber gelen yeni sorunların çözümü için yeni mekanizmalar gereklidir. Bunlar geliştirilemeyince BM etkisiz ve kısmen de işlevsiz bir konuma geldi. Özellikle Soğuk Savaş sonrası dönemde artan iç çatışmalar ya da iş savaşlar dünya barış ve güvenliğini derinden etkilemeye başladı.
2015 yılında dünyada var olan 46 savaşın 45'i devletlerin içinde meydana gelmiş durumdadır. Sadece bir tanesi devletlerarasıdır (Hindistan-Pakistan arasında). BM'nin iç çatışmaları çözecek ya da çözümüne yardımcı olabilecek bir yapılanması yok denecek kadar zayıf. Kuruluşta böyle bir mekanizma ön görülmemiş fakat Soğuk Savaştan sonra iç çatışmalar artınca yine BM devletlerarası sistem işletilerek bazı müdahale mekanizmaları geliştirildi. İnsani müdahale, barışı koruma ve barışı kurma misyonları kuruldu fakat bunlar tam da amaca hizmet edemiyor. Zira büyük oranda kararlar BM'nin beş daimi üyeleri ve onların dostlarının çıkarlarına hizmet edecek şekilde alınmaktadır. Durum böyle olunca, BM Güvenlik Kurulu (BMGK) üyeleri benzer durumlar karşısında farklı kararlar alabiliyorlar. Bu da uluslararası toplumda BM'ye karşı bir güvensizlik algısına neden olmaktadır. BMGK üyelerinin çıkar merkezli kararları ve oluşan algı nedeniyle BM dünya barışı için çok daha etkin bir rol oynayabilecekken, oynayamamaktadır.
Son 20 - 30 yıldır dünyadan yükselen BM reform talepleri maalesef BM karar organlarında etkin olan büyük güçler tarafından olumlu karşılanmamış ve bu yapı varlığını sürdürmüştür. BM kendi kurucu antlaşmasında ifade edildiği gibi, dünya barış ve güvenliğine hizmet etmek istiyorsa yeni şartlara göre kendisini yenilemeli ve esnek bir yapıya kavuşturulmalıdır. Aksi takdirde kuruluş amacının hilafına, dünyadaki istikrarsızlıklara kaynaklık edebilecek bir yapıya da dönüşme riski vardır.