Black Mirror : İnsanlığın Geleceği Karanlık mı?


  • Oluşturulma Tarihi : 15.01.2018 07:24
  • Güncelleme Tarihi :
Black Mirror : İnsanlığın Geleceği Karanlık mı? yazının resmi

Büyük oranda insanlığın icadı olan siber teknolojisi ile insan doğasının çatışmalarını konu edinen bilim kurgu dizisi Black Mirror, aynı zamanda gelecekte bu teknolojinin insan hayatı üzerindeki etkilerini de çok çarpıcı bir şekilde göstermektedir. İnsan Yüce Allah tarafından muhatap kabul edilen ve kıymet gören bir varlık. Aynı zamanda, Evrensel İnsan Hakları Beyannamesinde belirtildiği gibi, “Bütün insanlar hakları ve onurları bakımından eşit ve özgürdürler. Akıl ve vicdana sahiptirler. Ve birbirleriyle kardeşçe davranmalıdırlar”. Özgür ve eşit olan, akıl ve vicdan sahibi olan bu onurlu ve şerefli varlık giderek kendi kazdığı kuyuya düşmekte midir? Teknoloji hayatımızı fiziksel olarak kolaylaştırırken, maneviyatımızı, insanlığımızı zayıflatmakta mıdır? Gelecekte kurduğumuz bu teknoloji hepimizi sistemin robotu haline mi getirecek? Akıl, vicdan, irade ve ahlak gibi meleklerimiz elimizden mi alınacak? Yoksa biz gönüllü olarak rahat bir hayata karşılık bu melekelerimizi kendimiz mi satacağız?

Bütün bu sorulara net bir cevap vermek oldukça zor, fakat teknolojinin yakaladığı hız ve etki ile bilim kurgu ve futurist yayınlar dikkate alındığından aksi yönde bir gelişme olmazsa, insan artık sadece şeklen insan olarak kalabilecek. Hatta o bile olmayabilir. İnsani ve ahlaki değerler kurulan - bugün için Blak Mirror sisteminin– insafına, kodlarına ve protokollerine bırakılacaktır. Bu da insanın robotlardan faydalanalım derken zamanla robotlaşmasını beraberinde getirecektir.

Siber saldırılar ve insanlığa etkileri dikkate alındığında, son yılarda bunun oldukça ölümcül ve yıkıcı bir safhaya ulaştığı, sadece bireyler ya da özel şirketler değil, toplumsal hizmet sağlayan sektörlerin altyapılarını hedef alan ve bu nedenle ulusal ve uluslararası güvenliğin önemli bir bileşeni haline geldi. Bir kodla küresel bir kaos oluşturulabilir. Hem bu kadar kırılgan bir sistem insana ne kadar güvenlik sağlayabilir? Basit bir yazılımla uçakların uçması tehlikeye sokulabilir. Dijital makinalar kontrol edilebilir ya da kontrolden çıkarılabilir. Bütün bunlar insanlar için birer kıyamet olamaz mı? Bu nedenle, bu hızla ilerleyen teknoloji ya kendisini bitirecek ya da insanlığı.

Bu teknolojinin hem kendisini kurtarmasını hem de insanlığa hizmetkâr olmasını sağlayacak bir formül var mıdır? Aslına bakılırsa vardır. Yine insandır, insanlığın ahlaki kodlarıdır. Ahlaklı bir siber kültürü ve anlayışı geliştirilebilirse söz konusu kıyamet senaryoları tam aksine cennete dönüşebilecektir. Fakat bu yöntem fonksiyonel midir dense, o zaman kolaylıkla olmasa da hayır cevabı verilebilir. Zira, insanoğlu çelik gibi bir iradeye sahip olsa bile önemli oranda zaafları da barındıran bir varlıktır. Ahlaken zayıf karakterli birtakım insanlar, hırs, tahakküm, açgözlülük, ihtiras ve bir bazı psikolojik hastalıklar neticesinde ahlak ve ahlaki melekeleri rahatlıkla göz ardı edebiliyor ve bütün insanlığa kötülük yapabiliyorlar.

Bu tür karaktersiz insanlar yüzünden bugün dünya teknolojiden bağımsız olarak da bir cehenneme dönüşüyor zaten. Sadece siber dünya göz önünde bulundurulduğunda bile yılda 200 binden fazla zararlı/kötücül yazılım üretilmektedir. Yine yılda irili ufaklı, zararlı-zararsız 100 milyonlarca siber saldırı gerçekleştirilmektedir. Siber araçlar ve yöntemlerle yapılan hırsızlık, kaçakçılık, silah satışları, uyuşturucu ve organize suçlarla birlikte özel hayatın gizliliğinin ihlali, özgürlük ve güvenlik hakkının zayıflatılması gibi gayri ahlaki ve gayri insani faaliyetler hayallerin ötesindedir. O kadar ki siberin yer altı dünyası sayılan Dark web diye ayrı, özel, gerçekten karanlık ve anonim bir alan geliştirilmiştir. Kötülüğün gücü bu olsa gerek. İlk kuruluş amacı bu olmasa bile, geldiği nokta maalesef budur.

Bu nedenle, siber uzay gibi gerçekten büyük bir nimet, hayatı kolaylaştıran bir araç eğer insani ve ahlaki kodların dışına çıkar, kontrolü tamamen sağlarsa insanlığın geleceği çok acıklı olacaktır. Şimdiden bunu engellemek için küresel çapta ve iyi niyetli bir işbirliği esastır. Sanıldığı gibi robotlarla savaşılmayacak. Bizatihi insan robotlaştırılacak ama aynı zamanda robotların robotları haline gelinecek. Yani robotlar efendi olacak, insanlar robotların emrinde olacak. Hayal etmesi bile ürkütücü. İnsan kendi sonunu kendi eliyle hazırlıyor. Fakat çare yine insan ve insanlığın evrensel değerlerindedir.

 

Black Mirror : İnsanlığın Geleceği Karanlık mı?
Prof.Dr. Nezir Akyeşilmen
Yazarımız Kim ?

Prof.Dr. Nezir Akyeşilmen