DÜŞÜNEN HAYVAN?


  • Oluşturulma Tarihi : 07.07.2014 08:31
  • Güncelleme Tarihi :
DÜŞÜNEN HAYVAN? yazının resmi

Düşünen hayvan denince akla ilk ne gelir?

- Hindi?, Tilki?, Şempaze?, Yunus?, Fil?...

Bu cümle bir tespit mi? Felsefi bir açıklama mı? Biyolojik bir olgu mu? Bir davranış bilimi önermesi mi? Bir kitap adı mı? Yoksa bir şarkı ismi mi?

Herkesin aklına farklı farklı cevaplar geliyor olabilir hatta birçok kişinin aklına gelen ilk cevap İNSAN'dır. Fakat zaman zaman bazı insanlar birbirini aşağılamak için 'hayvan'  der.

Birisi bir diğerine 'hayvan' derken aslında belki düşünmeden yapılan bir fiilden ve ya söylemden ya da düşünülmüş olabilir fakat yapılanın bizatihi kendisi kötü bir  davranış, kötü bir niyet içerdiğinden ya da kötü bir sonuç verdiğinden söylenmiştir.

Filozofların ileri sürdüğü gibi insan 'Düşünen bir hayvan mı?' yoksa 'Politik bir hayvan mı?' Burada canlılar sınıflandırılırken biyolojik yapının ötesine geçen insan özelliklerine atıfla bu tür tespitler yapılmıştır. İnsan sadece biyolojik bir varlık değil, aynı zamanda siyasi, ekonomi, kültürel, düşüncel, metafizik vs. vs. boyutları olan çok karmaşık bir canlı. Hayvan Arapça kökenli bir kelime olup aynı zaman da 'canlı' anlamına da gelmektedir. Bu nedenle, filozoflar insanın siyasi ve düşüncel boyutuna özelliklerine vurgu yapmışlardır.

İnsan denen canlının diğer pek çok canlıdan farklarından bazıları vicdan sahibi olması, yaratıcı tarafından onurlu kılınmış olması, zengin bir düşünce dünyasına sahip olması v.s.  Bir de bunlardan sadır olan bir takım 'insani' diye tanımlanan davranışlar vardır. İnsani davranış denen şey aslında ahlakidir, aklidir, iyidir, adildir, hakkaniyetlidir, eşitlikçidir, şefkatlidir, rahmetlidir...

Sağlıklı insan aslında sahip olduğu özellikleri arasında bir denge kurabilen, diğer varlıklarla -özellikle insanlarla- ilişkilerinde insani davranış sergileyebilen kişidir. Fakat içinde yaşadığımız çevre, aldığımız eğitim, kültür ve şartlar zaman zaman kişiyi bazı istenmeyen davranışlara zorlayabilir. Bu durumda, kişi aklını ve vicdanını kullanarak yine de insani ve ahlaki olandan elinden geldiğince uzaklaşmamaya çalışmalıdır.

Günümüzde özellikle gerek dünya düzeni olsun gerek iç düzen olsun insanlar daha çok siyasi olmaya zorlanmaktadır. Siyasi olan elbette kötü değildir, aksine siyaset bir erdem işidir. Fakat erdemle süslendiği zaman.

Günümüzde siyaset daha ziyade ölümcül kimlikler üzerinden geliştirildiğinden maalesef giderek ölümcül bir oyun haline gelmektedir. Siyaset hem içerde hem dışarıda bir hizmet aracı, bir mutluluk aracı ve bir iletişim aracı olmaktan ziyade bir üstünlük kurma aracı, bir sömürü aracı ve bir ötekileştirme aracına dönüştürülmek istenmektedir. Bunu etkileyen en önemli faktör de maalesef dayatılan dışlayıcı, ötekileştirici ve ölümcül kimliklerdir.

Ve nihayetinde insan vicdani, ahlaki, düşünsel ve iyilik boyutu yerine bu insani özelliklerini bir tarafa bırakarak aslında hayvani -yani insanı insan yapan istidatlarından uzaklaşarak- özellikleriyle baş başa kalır. Bu nedenle, adaletsizlik karşısında vicdanı sızlamaz, ayrımcılık karşısında üzülmez, insani olmayan davranışı insani olandan ayırt etmez duruma gelir.

Bugün özellikle gelişmemiş dünyada neredeyse her şey politik olarak değerlendirilir. Onun için dikkat edilirse geri kalmış dünyada siyaset revaçtadır. Oysa gelişmiş demokratik ülkelerde siyasete ilgi oldukça azdır. İlgilenenler de genel olarak -tabi ki istisnalar vardır- hizmet amaçlı düşünen idealist kişilerdir. Onun için siyaset yapış tarzları da dışlayıcı, ötekileştirici ve aşağılayıcı olmaktan uzaktır. Geri kalmış dünya da ise, siyaset bir var oluş ve yok oluş süreci olarak değerlendirildiğinden adeta siyaset savaş gibi yapılır. Gerekirse ölür, gerekirse öldürür...

Nedense, düşünen hayvan olmak yerine politik hayvana oynamayı tercih eder, özellikle kimlikle yoğrulmuş salt siyasi bir kafa. Etrafınıza bakın, çok büyük bir çoğunluk her türlü gelişmeyi siyaset üzerinden okuyor. Bunu yapmak için siyaset bilimci ya da siyaset uygulayıcısı olmak gerekmiyor. Bu topraklarda yaşamak yetiyor. Cuma gelir, Ramazan gelir, nasihat dinlenir, ders dinlenir ama nafile. Neden? Çünkü herkes her şeyi siyasi düşünür olmuş. Peki insani düşünmeye ne zaman sıra gelecek? Düşünen hayvan düşünür, insani düşünür, ahlaki düşünür... Düşünmüyorsa tür değiştirmeye doğru bir evrilme sürecinde olduğu söylenebilir mi? Onu da filozoflar düşünsün...

 

 

 

 

DÜŞÜNEN HAYVAN?
Prof.Dr. Nezir Akyeşilmen
Yazarımız Kim ?

Prof.Dr. Nezir Akyeşilmen