Hindistan-Pakistan Savaşı: Dünyanın Devletlerarası Tek Çatışması


  • Oluşturulma Tarihi : 04.03.2019 06:50
  • Güncelleme Tarihi :
Hindistan-Pakistan Savaşı: Dünyanın Devletlerarası Tek Çatışması yazının resmi

Son günlerde dünya kamuoyunu meşgul eden sorunların başında Hindistan-Pakistan savaşı gelmektedir. 70 yılı aşkındır yoğun bir şekilde devam eden ve zaman zaman yıkıcı savaşlara neden olan bu çatışma, uzun zamandır dünyadaki devletlerarası doğrudan yapılan tek savaş niteliği taşımaktadır. Bu özelliği yönüyle biricik olabilir, fakat genel olarak siyasi, ekonomik, kültürel, tarihi, stratejik ve askeri nedenleri itibariyle oldukça karmaşık bir çatışmadır.
Dünya genelinde bugün 400’e yakın (385) çatışma yer almaktadır. Bunların 160’i şiddet içermemektedir. 190 kadarı az şiddet içerirken, 36’ı savaş olarak kabul edilmektedir. Bu savaşların büyük bir kısmı Ortadoğu ve Afrika kıtasında yer almaktadır. Diğerleri Asya ve Latin Amerika’da. Yani demokratikleşememiş bölgelerde. Zira demokratikleşme çatışma yönetimi açısından en önemli araçlardan bir tanesidir. Anti-demokratik rejimler ise sorunlarını kaba kuvvet ve şiddetle halletmeye çalıştıklarından çatışma üretme konusunda oldukça mahirdirler.
Yine dünya çatışmalarının çok büyük bir kısmı devletlerarası olmaktan ziyade devlet içidirler. Bu durum Soğuk Savaş sonrası çatışma trendinin başında gelmektedir. 36 savaşın 35’i bu türdendir. Yani sivil savaşlardır. Devletiçi olmayan yani devletlerarası olan tek savaş Hindistan-Pakistan savaşıdır. Hindistan ve Pakistan Britanya’nın eski sömürgeleri olup 70 yılı aşan bağımsızlık serüvenlerinde sürekli savaşmışlardır. Keşmir başta olmak üzere su, sınır, terörizm ve hegemonya gibi nedenlerle 1947-48, 1965, 1971 ve 1999’da savaşmışlar. Bu savaşın son halkası birkaç gün önceki uçak düşürme olayları ile birlikte tırmanan gerginlik ve teyakkuzhalidir.
Bu iki ülkeyi savaşa sürükleyen ve yukarıda değinilen dış nedenlerin yanında iç sorunlarıdır. Bu iki ülke kalabalık nüfuslara sahiptirler. Hindistan 1.3 milyar ve Pakistan 200 milyon vatandaşla dünyanın kalabalık ülkeler arasında yer almaktadırlar. İkisi kişi başı gelir yönüyle oldukça fakirdirler. Hindistan 7000 ve Pakistan 5000 küsur dolarla dünya ortalamasının çok ama çok altındadırlar. İki ülke de demokrasi konusunda sıkıntılıdırlar. Görece adil seçimler yapılsa bile insan hak ve özgürlükleri bakımından oldukça sorunlu ülkelerdir.
İki ülkede de son yıllarda popülizm ve bunun sonucunda milliyetçilik ve despotizm yükselmektedir. Ülkede artan bu dışlayıcı anlayış ve yönetimdeki despotizm kaçınılmaz olarak ülkeleri zayıf halkalarından parçalama ve zayıflatmayı doğurmaktadır. Bu savaş iki ülkedeki siyasi, ekonomik, kültürel ve toplumsal sorunların çözülememesi ve nedenleri dışarıda aramasından kaynaklanmaktadır. Bu tavır anti-demokratik rejimlerin genel bir özelliğidir.
Fakat bu iki ülkenin savaşı bu defa küresel çapta çok büyük sorunlara neden olabilir. İkisi de savaşa büyük yatırım yapan ülkelerdir. Halkları açlıkla mücadele ederken iki ülke de uluslararası hukuka aykırı olarak nükleer silahlar geliştirmişlerdir. Demokrasileri zayıf ve despot-popülist yöneticilerin kontrol ettiği nükleer silahlar küresel tehdit teşkil etmektedir. Bu silahların olası kullanımı – düşük ihtimal belki, fakat bir ihtimal – bölgede ve dünyada büyük felaketlere neden olacaktır. Büyük bir tahribat ve 10 milyonlarca mülteci küresel dengeyi bozabilir.
Bu nedenle, dünya bu savaşı bölgesel bir rekabet ve mücadele olarak görmemeli. Aksine küresel bir sorun olarak ele almalıdır. BM ve büyük güçler bu konuda daha hassas ve aktif rol almalıdır.

Hindistan-Pakistan Savaşı: Dünyanın Devletlerarası Tek Çatışması
Prof.Dr. Nezir Akyeşilmen
Yazarımız Kim ?

Prof.Dr. Nezir Akyeşilmen