2

İnsan Hakları, İnsan ve Vicdan


  • Oluşturulma Tarihi : 01.07.2019 06:55
  • Güncelleme Tarihi :

İnsan hakları, insanı merkeze alan, insanlık onuruna yakışır bir yaşam öngören ve baskıya karşı insanı korumayı amaçlayan ahlaki, insani, evrensel ilkelerdir. İnsan hakları herhangi bir insan için değil, bütün insan ferdi içindir. İnsan hakları bütün insanları ahlaken eşit görür ve eşit muameleyi hak ettiğini düşünür.
Evrensel İnsan Hakları Beyannamesi, “Bütün insanlar insanlık onuru ve hakları bakımından eşit ve özgür doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler ve birbirlerine karşı kardeşçe davranmalıdırlar” demektedir. Öncelikle insan onur sahibi bir varlıktır.
Ne demek onur sahibi? Değerli, saygıyı hak eden, insan olması hasebiyle dokunulamaz hakları olan varlıktır. Kur’an-ı Kerim İsra 70. ayette “Biz Ademoğlunu onurlu kıldık... ve yarattıklarımızdan çoğundan üstün kıldık” demektedir. Yani onur aynı zamanda insana bir üstünlük de sağlamaktadır. Yani üst değer.
Sadece insan hakları ve beşeri bilimler değil, Yaratıcımız insanı onurlu yarattığını, ona değer verdiğini söylüyor. İnsan haklarını geçtim, Allah’a inandığını söyleyenler, Allah’ın değer verdiği insana sırf insan olduğu için ne kadar değer veriyor veya veriyor mu? Allah’a inandığını söyleyenler, kurdukları bir takım sosyal, ekonomik, kültürel ve siyasal yapıları kutsayarak, onlar için ve onların hatırına insan haklarını ihlal ediyor veya insanlık onurunu çiğniyor mu? Hiçbir gerekçe ile haksız yere insan hakları ihlal edilemez. Bir insanın hakları tüm insanlığın hakları kadar değerlidir ve korunmalıdır. Bu çerçevede, Maide Süresi 32. ayet mealen, haksız yere bir insanı öldüren bütün insanları öldürmüş gibidir diyerek, kişi haklarının değerine işaret etmektedir.
Evrensel Beyannamenin yukarıda zikredilen birinci maddesi bütün insanların insanlık onuru ve hakları bakımından eşit olduğunu vurguladıktan sonra, insanı insan yapan akıl ve vicdana işaret ediyor ve diyor ki insanlar “akıl ve vicdana sahiptirler.” Akıl rasyonel muhasebeye ve vicdan ise, adalet sağlamaya yarayan cevherlerdir. Bu iki insani meleke, herkeste vardır. Fakat çevre, çıkar, kültür ve alınan eğitim gibi faktörlerle bunlar ya körelir ya da daha gelişir. Bunlar körelirse insan zalimleşir, ahlaksızlaşır, pervasız olur, akıl dışı davranır ve her türlü kötülüğü yapabilir. Sadece kötülük yapmaz, onu aynı zamanda meşrulaştırır. Kısacası, insanı şeytanlaştırır. Fakat insani melekeler daha da geliştirilirse, insan merhamet sahibi, irfan sahibi, basiret sahibi ve hakkaniyetli olur. Herkese hakkını verir ve insan hakkı yemekten utanır. Kendi vicdanı kendisini denetler ve haksızlıktan şiddetle kaçınır. Gerçek insan ve inanıyorsa gerçek Müslüman olur.
İnsan hakları Yaratıcı tarafından insana bahşedilen bir takım ayrıcalıklardır. Amerika Bağımsızlık Deklarasyonu şöyle başlar: “Bütün insanlar eşit yaratılmışlardır ve Yaratıcı tarafından kendilerine ihlal edilemez bir takım haklar bahşedilmiştir: Bunlar arasında hayat, hürriyet ve mutluluğu arama hakkı vardır.” Yüce Allah’ın insana bahşettiği insanlık onuru ve temel hakları hiçbir güç keyfi olarak sınırlayamaz ve ihlal edemez.
Keyfiliğin ölçüsü nedir? İnsanlık onurudur. Kişinin iradesinin hiçe sayılmasıdır. İnsan haklarını ihlal eden zalimler, kişilerin insanlığını reddetmektedir. Yapılan eylem insan onurunu incitir ve yaralarsa o keyfiliktir. Biz bireyler, onu vicdanımızla anlayabiliriz. Tabi vicdanımız yukarıda bahsedilen bazı etkilerle körelmediyse. Bunun için geliştirilen en kestirme yol empatidir. Hiçbir zaman insan tam olarak başkasının ne hissettiğini hissedemez ve tam olarak anlayamaz. Fakat kendisini ötekinin yerine koyarak, kısmen durumunu anlayabilir. Bunu da yapamıyorsa, kişinin insanlığı, İslamlığı ve ahlaklılığı bir çukura yuvarlanmıştır.
Evrensel beyannamenin giriş paragrafında ifade edildiği gibi dünyada adaletin, barışın ve mutluluğu sağlamanın yolu evrensel ve ahlaki olan insan haklarının korunması ve güçlendirilmesinden geçer.

 

İnsan Hakları, İnsan ve Vicdan
Prof.Dr. Nezir Akyeşilmen
Yazarımız Kim ?

Prof.Dr. Nezir Akyeşilmen