İnternet Çağı, İletişim Çağı mıdır?

İletişim kısaca duygu, düşünce, bilgi ve haber alışverişi olarak tanımlanır. Özellikle televizyon, telefon ve internetin yaygınlaşmasıyla içinde yaşadığımız bu döneme iletişim çağı denmektedir. Kimisi bilgi çağını da kullanmaktadır. Teknik olarak doğru bir tanımlama olmasına rağmen, özellikle kişiler arası anlamlı bir iletişim söz konusu olduğunda bütün bu araçların zaman zaman negatif etkilerinden de bahsedilebilir.
Bugün özellikle nesnelerin interneti (IoT) yani akıllı araçların ortaya çıkması. Başka bir ifade ile araçların kolaylıkla birbirleriyle iletişim kurması ve internetin yaygınlaşmasıyla birlikte insanlar kolay bir şekilde haberleşebilmekte, bilgiye kolay ve ucuz erişebilmekte, duygu ve düşüncelerini rahatlıkla yayabilmektedir. İnsanlar dünyanın öbür ucunda bulunan yakınlarıyla canlı ve görüntülü görüşme imkânına sahip. Zaman ve mekân engeli tanımaksızın istedikleri zaman arkadaşlarıyla ve çevresindeki diğer insanlarla bağlantı kurabilmektedir. Sosyal medya platformları sayesinde arkadaşlarının günlük yaşamları hakkında, gezmeleri, eğlenceleri ve diğer gelişmelerden aniden haberdar olabilmektedir. Alışveriş, hediyeleşme, sosyalleşme dahil bir dizi iş ve ilişkilerimiz online platformlara taşınmış durumdadır. Hatta ülke yöneticileri dış dünya hakkında kolayca bilgiye ulaşabilmektedir Diplomasi bile kısmen Twitter üzerinde yürütülmektedir. Siber diplomasi bugünün gerçeklerindendir. Bütün bunlar günümüzü iletişim ve bilgi çağı olarak tanımlamak için yeterli bir nedendir aslında.
Fakat bütün hikâye bundan ibaret değildir. İnternet, sosyal platformlar ve diğer araçlarla fiziksel dünyanın kat be kat arkadaş (!) (ki çoğu zaman onların bir kısmı ile hiç tanışmıyoruz bile) toplamamıza rağmen, hayatımıza arkadaş, dost kalitesi katmaktan uzaklar. Zira, iletişimin diğer bir anlamı da kişilerin birbirini anlamasıdır. Öncelikle araçların aracılık ettiği iletişim gerçek bir iletişimi sağlamaktan uzaktır. Çünkü araçlarla sağlanan iletişim vücut dili, mimik ve fiziksel temas gibi işin için yoğun duygu katan yardımcı unsurlardan yoksun olduğu için her zaman eksik kalmaktadır. Hatta bazen özellikle kısa mesaj ya da e-maillerle gönderilen mesajlar tersi bir şekilde anlaşılabilmektedir. Başka bir ifade ile, gönderdiğiniz olumlu bir mesaj olumsuz anlaşılabilmektedir, ya da tersi. Bunun temel nedeni, elektronik iletişimin fiziksel iletişime göre daha az etkin olması ve eksiklikler taşımasıdır.
Yukarıda bahsedilen siber diplomaside de benzer sorunlar, hatta diplomasiye genel anlamda zarar veren bir yapı var. Siber araçlar diplomasiyi hızlandırıyor ve ucuzlatıyor fakat kişisel iletişimde olduğu gibi yanlış anlaşılmalara neden olabiliyor. Ya da Twitter gibi, açık platformlar aktörler arası güven ilişkisini zedeleyebilmektedir. Günlük iç siyasette de farklı siyasi aktörler birbirlerine siber platformlarda mesaj göndermektedir. Çoğu zaman, istişare mekanizmasından yoksun, alelacele ve kişiselleştirilen bu tür mesajlar diplomaside olduğu gibi, iç aktörler arasında da gerginlikler ve sorunlara neden olabilmektedir.
Siber teknoloji iletişime hız kazandırmaktadır. Fakat hız her zaman iyi sonuçlar vermeyebilir. Reklamda ifade edildiği gibi, kontrolsüz hız, hız değildir. Örneğin, WhatsApp ya da diğer iletişim ortamlarında yanlış kişiye mesajlar, resimler ya da videolar gönderilebilmekte, hızın verdiği acelecilikle yapmayı hedeflediğimizin tersini yapabilmekte ve yine hız nedeniyle, mesajların bir kısmını okuyup ona göre bir yargıya varabilmekteyiz. Bu tür iletişim kazaları hepimizin başına gelmiştir ya da gelecektir. Bu nedenle, rehberlerimizi sade, grup sayılarını az ve online iletişim kurarken sabırlı ve dikkatli olmalıyız.

İnternet Çağı, İletişim Çağı mıdır?