Küçük Cihattan Büyük Cihada,Darbe ile Mücadele Süreci


  • Oluşturulma Tarihi : 25.07.2016 07:30
  • Güncelleme Tarihi :
Küçük Cihattan Büyük Cihada,Darbe ile Mücadele Süreci  yazının resmi

15 Temmuz 2016, Türkiye'nin toplumsal, siyasal ve demokrasi tarihinde önemli bir dönüm noktasıdır. Toplum son 30 yılda elde ettiği demokratik bilinç ve anlayışla, ilk defa darbecileri tekme tokat kışlalarına geri göndermiştir. Cuntanın top-tüfek ve uçaklarına aldırmadan, korkmadan, Türkiye tarihinin seyrini değiştirecek bir direnç ve mücadele göstermiştir.

Toplumu ekonomik, sosyal, siyasal, insan hakları ve özellikle demokratik kazanımlar açısından on yıllarca geri götürecek bir süreci akamete uğratmıştır. Bu mücadele muhakkak çok önemli ve büyük bir başarıdır. Fakat darbe ile mücadele ve demokrasinin konsolide olması sürecinde yeterli değildir. İnsan hak ve özgürlüklerin korunması ve demokrasinin yerleşmesi için, bundan sonra yapılacaklar çok daha önemlidir.

Bilindiği gibi, 630'da İslam toplumu ve Bizans arasında vuku bulan Tebük Seferi dönüşünde, Peygamber Efendimizden 'Küçük cihattan, büyük cihada döndük. Büyük cihat da kişinin nefsine karşı verdiği mücadeledir' şeklinde sahihliği tartışmalı da olsa bir hadis rivayet edilmektedir.

Aynı şekilde, bundan sonra darbe ile mücadelede ve demokratikleşme sürecinde izlenecek yol ve yöntem daha da önem kazanmaktadır. Militarist kültürün ortadan kaldırılması, insan hak ve özgürlüklerin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması, demokrasinin konsolide olması, adaletin sağlanması ve hukukun üstünlüğü ilkesinin korunması hem iç barış hem de dış politikada Türkiye'nin son yıllarda elde ettiği prestijin devamı açısından hayatidir. Toplumsal öfke ve talepler her zaman rasyonel olmayabilir. Bu gayet doğaldır, çünkü meydana gelen şeyler çok büyük, tehlikeli ve korkunçtur. Bu nedenle, kısa sürede aklı selim ve rasyonalite mümkün olmayabilir. Fakat bu konuda siyasetçilere, adaletçilere, emniyetçilere, akademisyenlere, kanaat önderlerine, din görevlilerine, aydınlara, televizyoncu ve gazetecilere büyük bir görev düşmektedir. Günü kurtarma değil, uzun vadeli toplumsal barış ve huzurun korunması için stratejiler geliştirilmelidir.

Darbecilerle mücadele önemlidir, fakat asıl mücadele darbe ve darbe zeminine yönelik olmalıdır. Aksi takdirde, bugün darbeci bir grup bertaraf edilir, yarın başka darbeci bir grup peydah olur. Darbe zeminini kurutmak için verilecek mücadelede militarist kültürün ortadan kaldırılması için eğitim ve ticarette, ahlak ve kültürde yapılacakların yanında, köklü bir şekilde yasal ve anayasal reformların yapılması gerekir.

Darbe ile mücadele sürecinde darbecileri tekme-tokat kışlasına göndermek küçük cihattır, ya da küçük mücadeledir, büyük cihat ise, militarist kültürün ortadan kaldırılması, demokrasinin yerleşmesi, temel hak ve özgürlüklerin genişletilmesi ve hukukun üstünlüğü ilkesinin korunması ile mümkündür. Büyük cihadın diğer bir anlamı da, dinde olduğu gibi, bu konuda kişisel öfke ve çıkar bir tarafa bırakılarak, toplumsal fayda ve yarara odaklanmalı ve ona göre tedbirler geliştirilmelidir. Bu süreçte, bunlar dikkate alınmazsa, darbe ile değil de, darbeci ile mücadele temel strateji olursa, Allah korusun gelecekte yine böyle tehlikeli girişimlerle karşılaşma ihtimali yüksektir.

Bu ortamda itidala, barışa ve demokrasiye davet etmek birçok kişinin hoşuna gitmediği gibi, birçok yöne çekilmeye de müsaittir. Fakat yukarıda saydığım insanların üzerine düşen görev, soğukkanlılığını koruyarak, uzun vadeli toplumsal huzur ve barışı dikkate alarak hareket etmektir. Hakikati, ahlakı, hukuku ve adaleti söylemek başta bilim insanları olmak üzere, din görevlileri ve aydınlar için ahlaki ve vicdani bir görevdir.

Küçük Cihattan Büyük Cihada,Darbe ile Mücadele Süreci
Prof.Dr. Nezir Akyeşilmen
Yazarımız Kim ?

Prof.Dr. Nezir Akyeşilmen