Siber Çatışmalar ve Dünya Çatışma Trendi


  • Oluşturulma Tarihi : 10.01.2017 08:58
  • Güncelleme Tarihi :
Siber Çatışmalar ve Dünya Çatışma Trendi yazının resmi

Çatışmanın tanımı üzerinde genel bir uzlaşı olmasa bile, basit bir fikir ayrılığından savaşa kadar uzanan geniş bir yelpazeyi kapsadığı düşüncesi yaygın olarak kabul edilmektedir. Bu çerçevede çatışmalar farklı şekillerde gruplandırılabilmektedir. Örneğin, şiddet içeren ve şiddet içermeyen çatışmalar; şiddetle ilişkisi yönüyle beş grupta incelenirler: Bunlar uyuşmazlıklar ve şiddet içermeyen krizler bunlara görünmez ve görünür çatışma da denmektedir. Bu iki çatışmada fiziksel şiddet yok. Şiddet içeren çatışmalar ise şiddet içeren kriz, şiddetli kriz (sınırlı savaş) ve savaştır. Diğer bir sınıflandırma ise devletlerarası ve devlet içi çatışmalar şeklinde olabilmektedir.

Dünya çatışma trendi ise belli bir dönemde dünya çatışmalarının takip ettiği desendir. Dünyada genel olarak şiddet içeren ve şiddet içermeyen çatışmaların sayısı birbirine yakın olmuştur. Fakat zaman zaman birisinin lehine bu sayı artmıştır. Özellikle Soğuk Savaş Sonrası dönemde genelde çatışma sayısında düşüş yaşanırken (Dünya genelinde sayısı 100’un altına düşmüş), özellikle devletlerarası çatışmalarda çok büyük bir azalma olmuştur. Bugün itibariyle dünyada var olan 409 çatışmanın 186'sı şiddet içermiyorken, 223'ünde şiddet vardır. Bunların 180'i şiddet içeren kriz yani nadiren şiddet içermektedir. 42'si ise yoğun şiddet içermektedir. Fakat bu çatışmaların sadece 71'i devletler arası iken 338'i devletler içindedir. Ve en önemlisi yoğun şiddet içeren yani savaşların hiçbiri devletlerarasında değildir. Ve yine yoğun şiddet içeren 42 savaştan hiçbiri demokratik ülkelerde yoktur. Yoğun şiddet içeren tüm çatışmalar demokratik olmayan ya da yarı demokratik ülkelerde meydana gelmektedir. Şiddet içeren 180 krizden sadece 10'u devletler arasındandır. Özetle, dünyadaki çatışmaların trendi şu şekildedir. Çatışma sayısı giderek artmaktadır. Son 20 yılda sayı dört kat artmıştır. Çatışmalar giderek devlet içine çekilmektedir. Dünyadaki çatışmaların %80'ninden fazlası devletlerin içinde meydana gelmektedir. Devletler arası az sayıdaki çatışmalarda da şiddet ya hiç yoktur ya da kriz düzeyinde azdır. Aynı şekilde, demokratik ülkelerde de çatışmalar ya hiç yoktur ya da var olanlar da şiddet içermemektedir. Yani demokrasi, sosyal ve politik çatışmaları şiddete vardırmadan çözme yeteneğine sahip bir sistemdir.

Son yıllarda siber çatışmalardan da bahsedilmektedir. Bu yeni çatışma türü dünya çatışma trendini nasıl etkileyecektir. Dünya çatışma trendine başlamadan önce siber politika literatüründe yoğun olarak tartışılan “Siber savaş” kavramı üzerinde durmak istiyorum. Hem siberin teknik tarafında hem de siyaset tarafında yer alan önemli bir kesim bu kavramı yersiz ve gereksiz bir şekilde kullanmaktadır. Çatışma yönetimi ve uluslararası hukuk literatürü dikkate alındığında bugün itibariyle 'siber savaş' kavramı kadar anlamsız ve gereksiz bir kavram zor bulunur. Savaş, çatışmaların en yoğun şiddet içeren çeşididir. Ve yüksek fiziksel tahribat içermektedir. Oysa bugüne kadar yapılan siber saldırılardan stuxnet (sınırlı oranda) dışında fiziksel tahribat veren herhangi bir saldırı olmamıştır. Öncelikle şunu belirtelim ki “Siber savaş” kavramı internet dünyasını güvenlikleştiremeye yarayan güvenlikçi bir zihniyete hizmet eden zararlı bir kavramdır. İnsan haklarına ve bireyin özgürlüklerine en büyük zararı veren bir kullanımdır. Masum değildir, art niyet yoksa cahilce kullanılmaktadır.

O zaman neden bir kısım insanlar “Siber savaş” kavramını kullanmayı severler?

Bir nedeni, alanı çok önemli gösterme çabasıdır. Siber uzay zaten önemlidir, insanlar bunu günlük hayatında hissediyorlar. Fakat alanı güvenlikleştirerek sadece zarar veriyorlar. İkincisi, Dikkat çekmek için de yapılmaktadır. Üçüncüsü, art niyetle, yani güvenlikleştirmeye hizmet etmek amacıyladır. ve son olarak cahillikten kaynaklanan bir kullanımdır. Zira uluslararası hukukta ve çatışma yönetimi disiplinlerinde bu tür çatışmalar hiçbir kriterde savaş olarak tanımlanamazlar. Yarın bu saldırıların mahiyeti değişirse, savaş kategorisine girebilir fakat bugün öyle bir durum yoktur.

Siber saldırılara teknik olarak siber çatışmalar diyebiliriz. Maalesef hala dünyada siber çatışmalar, dünya çatışma haritaları ya da barometrelerinde gösterilmemektedir. Fakat yakın zamanda bunlar da dikkate alınacaktır. Siber çatışmalar dünya çatışma trendini önemli oranda etkileyecektir. Yukarıda verilen istatistiklerde de görüldüğü gibi, dünyada devletler arası şiddet içeren çatışma sayısı oldukça azdır. Bu da gayet anlaşılır bir şeydir, zira devletlerarası şiddet içeren bir çatışmanın tahribat gücü çok fazla olduğundan devletler bundan kaçınmaktadır. Yani, bir tür caydırıcılık vardır. Fakat siber çatışmalar bugün itibariyle fiziksel şiddet içermediğinden bu tür çatışmaların uluslararası düzeyde artma ihtimali çok yüksektir. Bunun en basit örneği, bugün ABD-Rusya arasında devam eden ABD seçimlerine yönelik siber saldırı iddiaları, Çin-ABD arasındaki siber istihbarat gerginliği, Türkiye'de enerji, finans gibi kritik altyapılara yönelik Batı kaynaklı olduğuna inanılan siber saldırı iddialarıdır. Bu çatışmalar şiddet içermediğinden devletler ve devlet dışı aktörler arasında olacağı gibi, devletler arasında da sayıları günden güne artacak ve maalesef çoğu zaman fiziksel şiddet içeren diğer çatışmaları da tetikleyeceklerdir.

Dünya siber uzay ve fiziksel uzaylardan oluşan melez ya da hibrit bir uzaya doğru gidiyor. Siber çatışmalar giderek hayatımıza giriyor ve uluslararası çatışma trendlerini de etkileyecek bir hızla ve çapta artmaya devam ediyor. 

Siber Çatışmalar ve Dünya Çatışma Trendi
Prof.Dr. Nezir Akyeşilmen
Yazarımız Kim ?

Prof.Dr. Nezir Akyeşilmen