2

Siber Uzay ve İnsan Haklarının Geleceği


  • Oluşturulma Tarihi : 29.10.2018 06:44
  • Güncelleme Tarihi :

İnsan hakları düşüncesi insanlık tarihi kadar eski olmasına rağmen, uluslararası ilişkilere konu olmasının 70 yıllık kısa bir hikayesi vardır. Bu kısa zamanda, dünyada yaygın kabul görmüş, hukuk ve uygulamada kendisine yer bulmuş ve tüm insanlığın onur ve prestij kaynağı olmuştur. İnsan hakları insanın insan olarak yaşayabilmesi için, insan onurunu korumayı amaçlayan evrensel ahlaki ilkelerdir. İnsanları baskıcı ve totaliter ahlaksız yönetimlerin zulmüne karşı korumak ister. Bu nedenle, uluslararası koruma mekanizmalarına sahiptir. Küreselleşme süreci ile yayılması ve korunması daha kolay hale gelmiştir. İnternet de benzer bir kolaylaştırıcı rol oynamıştır.
Bugün tartışmalı da olsa internete erişimin bir insan hakkı olduğu, internet hakları ya da bilişim hakları adı altında yeni yeni hakların ortaya çıktığı ileri sürülmektedir. Aynı zamanda ifade ve örgütlenme özgürlüğünün sınırlarının olabildiğince geliştiği bir ortamdayız. Dünyanın herhangi bir yerindeki bir insan hakları ihlali, bir anda tüm dünyaya yayılabilmekte ve dünya kamuoyu tarafından tepkilerle karşılaşmaktadır. İnsan hakları ihlalcilerinin daha önce gizlice ve güven için işledikleri suçlar, yeni teknolojiler sayesinde o kadar kolayca işlenememektedir. İşlense bile kısa zamanda ortaya çıkarılabilmektedir. Bu teknolojiler aynı zamanda, suç ve suçluyla mücadelede de önemli bir rol oynamaktadır.
İlk dönemlerde bu teknolojinin küresel, anonim ve anarşik doğası sonucu bireyi güçlendirdiği ve hakların ve özgürlüklerin garantörü ve yardımcısı olduğu düşüncesi yaygındı. Fakat bu iyimser hava fazla sürmedi. Zira, siber teknoloji bireyi güçlendirdiği kadar, onu daha kırılgan hale getirecek riskler ve tehditler de içermektedir.
Siber araçların teknik saldırılar sonucu ele geçirilmesi ile siber gözetim ve siber istihbarat sonucu temel bir insan hakkı olan mahremiyet ya da özel hayatın gizliliği ilkesi büyük oranda ortadan kalkmaktadır. Bu durum, beraberinde ifade özgürlüğü ile birlikte diğer pek çok hak ve özgürlüğü kısmaktadır. Özel hayatın gizliliği ortadan kalkarsa geriye insan haklarına dair pek fazla şey kalmaz.
Geleneksel insan hakları ve mahremiyeti tartışırken, yeni araştırmalar daha da korkunç şeyleri ortaya çıkarmaya ve daha büyük risklerden bahsetmeye başladılar. İnsan beyninin fiziki takibi ve hacklenmesi. Bu olası gelişme bugün sözü edilen mahremiyetin çok ötesinde bir özel hayat ihlalini beraberinde getirecektir. Fiziksel mahremiyetin ötesinde zihinsel mahremiyet de ortadan kalkmış olacak. Böyle bir durumda, insanın sağlıklı bir birey olarak kalması mümkün değildir. İnsan beyninin kontrol edilebilir olması, zihnindeki bazı bilgilerin değiştirilebilir, yenilenebilir ya da silinebilir hale gelmesi, insanı büyük oranda insanlıktan çıkarıp bir robot haline getirecektir. Bu durum, insanın hem akıl sağlığını hem de fiziksel güvenliğini ortadan kaldıracak bir gelişmedir. Böyle bir gelişme büyük ahlaki sorunları da beraberinde getirecektir. Böyle bir ihtimale karşı bilim insanları insan beyninin, düşüncesinin ve psikolojik bütünlüğünün korunması için şimdiden özel uluslararası yasaların yapılması gerektiğini söylemektedirler.
Nesnelerin interneti, büyük veri, yapay zeka, bulut ve blok zinciri teknolojisi gibi yeni gelişmeler, siber uzayı insan kapasitesinin ve denetiminin çok ama çok ötesine taşıyacaktır. Şimdiden bir takım uluslararası önlemler alınamazsa, yarın çok geç olabilir. Siber çok yararlı bir teknoloji ve büyük bir nimet, fakat ahlaki ve insani normlar dikkate alınarak düzenlenemezse veya akışına bırakılırsa, büyük bir felaket olabilir. İnsanoğlu kendi kıyametini kod kod programlıyor olabilir. İnsan her şeyden önce insan olarak kalmak istiyorsa, ahlak temelli bir teknoloji için kolları sıvamalıdır. Aksi takdirde, ortada ne insan hakları ne de insan kalır.
 

Siber Uzay ve İnsan Haklarının Geleceği
Prof.Dr. Nezir Akyeşilmen
Yazarımız Kim ?

Prof.Dr. Nezir Akyeşilmen