Siber Uzay ve Küresel Güç Dengesi


  • Oluşturulma Tarihi : 21.05.2018 06:59
  • Güncelleme Tarihi :
Siber Uzay ve Küresel Güç Dengesi yazının resmi

NEZİR AKYEŞİLMEN

Temelinde internet olan ve fakat ondan daha fazlasını kapsayan siber uzay, sanal dünya veya siber alan gün be gün hayatımızı etkilemekte, kuşatmakta ve belirlemektedir. Birey hayatından toplum yaşamına, dünya düzeninden, küresel güçlere kadar her düzeyde aktörleri siyasi, ekonomik, kültürel ve toplumsal alanda etkilemektedir. Nesnelerin interneti ile giderek her şey internete bağlanmakta ya da akıllanmakta, robot teknolojisi ile yeni bir tür (tartışması) ortaya çıkmakta, büyük veri ile dünya algımızı değiştirecek araçlar üretmekte, bulut teknolojisi ile muazzam oranda bilgi üretme ve biriktirme imkanı sağlanmakta ve blok chain gibi daha güvenli teknolojiler sürekli olarak geliştirilmektedir.

Siber alem ve enstrümanları birer araç olduğundan insanoğlu isterse onu iyi şeyler için de kullanabilir kötü şeyler için de. Bugün baktığımızda siber dünya hayatımıza kolaylıklar, fırsatlar ve konfor sağlayıcı bir rol oynadığı gibi, riskler, tehditler ve korkular da üretmektedir. Her şey için kullanılabilecek fonksiyonel bir araçtır. Bu nedenle, aktörler, birey, şirket ya da devletler bu alandan faydalanarak güçlerini artırmak isterler.

Küresel düzlemde var olmayı sürdürmek, güçlerini arttırmak, hegemonya kurmak, sömürmek ya da düzen kurucu olmak için güç peşinde koşan devletler, geç de olsa siber uzayın farkına vardılar. Son yılarda devletler siber uzay ve araçlarını kullanarak fiziksel dünyada güçlerini ve caydırıcılıklarını artırma çabası içine girmişlerdir.

Siber güç olmak için iki önemli boyut var: Aktörün savunma ve saldırı kapasitesi. Siber dünyada devletler sadece güvenlik üreten aktörler değil, aynı zaman güvenlik tüketen aktör durumundadırlar. Başka bir ifade ile, siber uzayda devletler hem güvenlik sağlıyorlar, hem de fırsatını bulduklarında siber saldırıları düzenliyorlar. Siber saldırı kısmı en kolay kısımdır. Ortalıkta serseri mayın gibi dolaşan ve ahlaken zayıf olan bir takım hackerleri toplar, cebine üç-beş kuruş verirsin ve onlar üzerinden tabiri caizse vekalet savaşları yürütürsün. Birçok devletin yaptığı basit, bayağı ve zararlı bir eylemdir bu. Bu eylem maalesef büyük oranda kendi güvenliklerini zayıflatmaktadır. Zira vekalet savaşında araç olarak kullandığı kişiler rahatlıkla bu güçlerini kişisel menfaatleri için kullanabilmekte ve kendi çıkarları için kendi vatandaşlarına yönelik siber saldırılar düzenleyebilmektedirler. Bu nedenle, saldırgan ülkelerin siber güvenliği zayıftır.

Siber güvenliğin anahtarı siber savunma kapasitesinde gizlidir. Bir ülke siber alemde savunma alanında ne kadar güçlü bir mekanizma kurarsa o denli kendi kritik altyapılarını ve vatandaşlarını koruyabilmektedir. Bu nedenle, son 10 yılda birçok ülke kendi Siber Güvenlik Strateji Belgelerini geliştirmeye başlamıştır. Bu belgeler, siber güvenliği sağlamak için, ülkelerin yol haritasını, savunma mekanizmalarını, alınacak tedbirler ve yürütülecek politikaları belirler. Birçok analiste göre, siber güvensizlik ya da siber başarısızlık teknik değil, politiktir. Yani uygun ve işlevsel politikaların yokluğudur. Bundan dolayı ülkeler siber güvenlik strateji belgelerini geliştirmekte ve sürekli güncellemektedirler. Yine temel ilkelerden biri şudur: Siber güvenlikte en zayıf halka kullanıcıdır. Bireyin ya da kullanıcının güvenliği ile toplumun güvenliği birbiriyle bağlantılı ve ilintilidir. Bu nedenle, son yıllarda hükümetler Siber Vatandaşlık Eğitimi ya da Dijital Vatandaşlık Eğitimi üzerinde durmaya başlamışlardır. Yani bilinçli birey, güvenliğin anahtarı sayılmaktadır. Bu nedenle, ülkeler siber güvenlik için iyi politikalar ve eğitimli internet kullanıcısı dediğimiz netizens (ağ vatandaşları) yetiştirme peşindeler.

Sağlam bir siber güvenlik ve caydırıcılık sistemi kuran ülkeler, siberin de aktif bir unsur olduğu yeni dünya düzeninde ya da yeni dünyanın güç dengesinde önemli rol oynayabilirler. Bunun için yukarıda bahsettiğimiz bütüncül bir siber güvenlik politikası gerekmektedir. Dünya çapında büyük güç dediğimiz aktörler, fiziksel dünyada sahip oldukları avantajlı pozisyonlarını korumak için ciddi bir uğraş peşindeler. Zira, yeni dünya dengesini belirleyecek en önemli unsurlardan biri siber güç olacaktır.

Bilgi çağındayız hatta kimisine göre post-bilgi çağındayız. Bilgi bu dünyada güç için büyük bir rol oynar. Toplumun bilgi birikiminden hakkıyla yararlanamayan, onu doğru bir şekilde kanalize edemeyen, yönetemeyen ve hesaplamayan aktörler bir çağı değil, bir milenyumu ıskalarlar ve geri kalmaya mahkûm olurlar. Bu nedenle, endüstri çağını kaçıran toplumların, üzerinde durması gereken en önemli konulardan biri siber uzaydır. Orada kaybolmak da var, var olmak da.

Siber Uzay ve Küresel Güç Dengesi
Prof.Dr. Nezir Akyeşilmen
Yazarımız Kim ?

Prof.Dr. Nezir Akyeşilmen