Sayfa Yükleniyor...
Son yılarda dijitalleşme ile birlikte hayatın her alanı gibi, uluslararası ilişkiler de bu süreçten etkilendi ve etkilenmeye devam ediyor. Bireyler, özel şirketler ve uluslararası örgütler gibi devlet-dışı aktörler güçlenirken, siber çatışmalar da yeni yeni güvenlik sorunları üretmeye başladı. Özünde sınırlar ve toprak ilkesi (ülkesellik) üzerine kurulu olan uluslararası sistem, sınırları ve ülkeselliği ortadan kaldıran siber çağda nasıl şekillenecek? Zaten zayıf olan uluslararası hukuk nereye evrilecek? Uluslararası ilişkilerin yönetişiminde ve istikrarında önemli rol oynayan diplomasi, büyük güçler, uluslararası örgütler ve uluslararası hukuk gibi kurumlardan yoksun olan siber uzay anarşiyi derinleştiriyor mu?
Uluslararası ilişkilerin mevcut binlerce yıllık gelenek ve kurumsal yapısına rağmen, hala sorunlu bir alan olması bir yana, siber uzay bütün bu yerleşik kalıpları da zayıflatıyor, bir kısmını etkisiz eleman haline getiriyor ve uluslararası ilişkileri daha karmaşık ve bilinmez bir alan haline getiriyor. Uluslararası ilişkileri anlamamıza yardımcı olan geleneksel uluslararası ilişkiler teorilerini yetersiz kılıyor. İstisnalar dışında, sadece devleti muhatap alan, onları özne kabul eden ve oldukça boşluklarla dolu ve zayıf olan uluslararası hukuk, daha da işlevsiz bir konuma geliyor. Zira siber uzay mevcut teknolojik altyapı ile devlet-merkezli bir yapı değil. Daha ziyade çok-paydaşlı bir alan. Bütün paydaşları dikkate almayan bir uluslararası hukukun bu alanda etkin olabilme şansı oldukça düşük. Bu nedenle, devlet bu alanda egemenliği diğer paydaşlarla paylaşma zorunda kalmaktadır. Fakat siyasi ve düşünsel anlamda bu duruma henüz hazır değildir.
Siber güvenlik son yıllarda önemli bir ulusal ve uluslararası güvenlik sorunu haline geldi. Şeffaflık ve bilgi paylaşımı ilkeleri üzerine kurulmuş olan internet 1990’larda bireysel güvenliğin, 2000’lerde kurumsal güvenliğin ve 2010’larda da ulusal ve uluslararası güvenliğin önemli bir bileşeni haline geldi. Bugün meydana gelen milyonlarca siber saldırıların önemli bir kısmı siyasi nitelik taşımaktadır. Finans, enerji, ulaşım ve diğer hizmet araçları gibi ülkelerin kritik altyapılarına, askeri ve güvenlik sistemlerine yönelik tahrip gücü yüksek siber saldırılar düzenlenebilmektedir. Kinetik çatışmaların aksine siber çatışmalara karşılık vermek çok daha zordur. Çoğu zaman kimin yaptığını anlamak bile imkansızdır. Görünmez bir el tarafından dövülen ülkeler, ne yapacağı konusunda kararsızdır. Bu kadar komplike ve bilinmezlerin bir araya geldiği siber güvenlik alanı giderek uluslararası güvenliğin de merkezine yerleşmektedir. Fakat hala toplumlar ve karar-alıcılar bu bilinçten oldukça uzaktır.
Uluslararası düzen ve istikrarın sağlanmasında rol oynayan geleneksel kurumlar, siber uzayda mevcut değildir. Uluslararası örgütler, diplomasi, uluslararası hukuk ve büyük güçler. Kısmen büyük güç rolünü oynayabilecek küresel büyük bilişim firmaları var, fakat onlar uluslararası hukuk nezdinde yetkili aktörler değiller. Hala bir iki bölgesel anlaşma dışında, küresel çapta siber ile ilgili yapılmış bir uluslararası anlaşma mevcut değildir. Siber uzayı daha güvenli ve özgür hale getirecek, uluslararası örgütler de yoktur. Siber yönetişim alanında uluslararası düzeyde toplantılar, tartışmalar devam etmektedir, fakat somut politikalara dökülmüş bir durum henüz yoktur. Siber yönetişim giderek büyük bir uluslararası sorun haline gelmektedir. Büyük güçler, kodların ötesine bir çatışmanın içindedir. Dertleri siber uzayı kontrol etmek ve bu büyük güç kaynağı ile hegemonyalarını sürdürmek. Fakat, şu bir gerçektir ki bu oldukça zor ve bugünkü teknoloji ile neredeyse imkansızıdır. Güvenli bir siber uzay isteniyorsa, işbirliği ve özgürlük konusunda bütün paydaşlar istekli olmalıdır. Siber uzay her alan gibi, uluslararası ilişkileri de çok boyutlu etkilemektedir. Bu alan, diğer sosyal alanlar gibi kolayca organize edilebilen, kontrol edilebilen ve yönetilebilen bir alan değildir. Bu nedenle, karşılaştığı risk ve tehdit düzeyi de daha yüksektir. Pozitif bir sonuç alabilmek için küresel düzeyde ve her paydaş düzeyinde daha çok çaba ve istek gerekmektedir.