Siyasi Partilerin Seçim Beyannamelerinde Kürt Sorunu: Kavramsal Bir Analiz


  • Oluşturulma Tarihi : 01.06.2015 06:31
  • Güncelleme Tarihi :
Siyasi Partilerin Seçim Beyannamelerinde Kürt Sorunu: Kavramsal Bir Analiz yazının resmi

Seçim beyannameleri, siyasi partilerin seçmene yapmayı vaat ettikleri politikaların ana hatlarıyla ifade edilmesinden ibarettir. Bu vesileyle, siyasi partiler iktidara gelirse belli başlı sorunları nasıl çözeceklerini, toplumsal barış ve istikrarı hangi enstrümanlarla sağlayacaklarını ve ülkeyi nasıl ileri taşıyacaklarını açıklamaya çalışırlar. Bu çerçevede yapılan anketlerde, akademik literatürde ve siyasilerin söylemlerinde Türkiye'nin en büyük ve en karmaşık sorunu olarak kabul edilen Kürt meselesi ile ilgili partilerin yaklaşımı önem kazanmaktadır. Bu makalede 'eskiden olduğu gibi siyasi partiler hala 'tabu oyunu' oynamaya devam ediyorlar, yoksa evrensel ilkeler çerçevesinde sürdürülebilir bir çözüm geliştirebiliyorlar mı?' sorusuna cevap aranacaktır.

Partilerin Kürt meselesi ve ona ilişkin çözüm politikalarına bakıldığında önceki seçimlere kıyasla bakışlarında bir yakınlaşma olduğu, daha isabetli bir okuma olduğu fakat vurgunun azaldığı görülecektir. AK Parti, CHP ve HDP meseleyi, Kürt sorunu olarak tanımlarken, MHP'nin bu konuda hala taş devrinden kalma (terör sorunu) söylemlerine devam ettiği görülmektedir.

MHP beyannamesinde Kürt sorunu ya da Kürt kelimesi hiçbir şekilde telaffuz edilmemektedir. Buna karşılık sorunu tek boyutlu ele alıp terör sorunu olarak tanımlamakta ve terör kavramı 78 defa ifade edilmektedir. Sorun sosyal, ekonomik ve kültürel bir sorun olarak ifade edilmiş fakat çözüm olarak ekonomik yatırımlar ve terörle mücadele önerilmiştir. Oysa sosyal (anadilde eğitim, sağlık, ulaşım vs.) ve kültürel (dil, inanç, kimlik ve ideoloji vs.) sorun olarak tanımladığı boyutlara yönelik herhangi bir çözüm önerilmemektedir. Beyannameyi ele alanlar, ya sosyal ve kültürel boyutun ne anlama geldiğini bilmiyor ya da görmezden geliyorlar. Siyasal çatışmaların çok boyutlu olduğu, bunların sosyal, siyasal, ekonomik ve kültürel boyutlarının olduğu ve sağlıklı bir çözüm için bütün bu boyutların dikkate alınması gerektiği aşikardır.

MHP beyannamesinde örneğin Suriye ve Suriyeli mültecilerle ilgili hiç bir ifade bulunmamaktadır. Buna mukabil, spor 35, deniz 14, gençlik 11, inanç 15 ve Türk ya da içinde Türk geçen kavramlar  540 defa yazılmıştır. Evet 200 sayfalık beyannamede 540 defa etnik bir vurgunun çağdaş siyaset ve demokratikleşme açısından ne anlama geldiğini yorumlamaya gerek yoktur sanırım.

CHP beyannamesinde ise Kürt sorunu ile ilgili eski pozisyonları düşünüldüğünde tanımlama ile ilgili önemli mesafe aldığı görülmektedir. Tanımdaki bu açılıma rağmen çözümle ilgili politikalarının net olmadığı ve genel geçer söylem dışına çıkmadığı görülmektedir. Örneğin, 'Kürt sorunu, birinci sınıf demokrasiyle, daha fazla özgürlükle ve siyaset yoluyla çözülecektir. Çözüm, TBMM’de tüm siyasi partilerin katılımıyla, geniş bir uzlaşı ve mutabakatla sağlanacaktır. Atılacak adımlarda hukuk kurallarının bağlayıcılığı gözetilecek ve kamu vicdanının yaralanmasına izin verilmeyecektir' (sf. 16). Bu cümlelerde herhangi bir çözüm görmek mümkün değildir. Somut ve soruna özgü bir çözüm yoktur. En önemlisi bu sorunu mevcut hukukun bağlayıcı kurallarıyla çözemezsiniz. Anadilde eğitimi yasaklayan bir anayasanın hangi kuralıyla anadilde eğitim çözülecek? Tekçi bir anlayışı benimseyen hukukla nasıl çoğulcu ve demokratik bir yapı kuracaksınız? Dolayısıyla CHP genel kavramlarla ve ne söylediği belli olmayan cümlelerle ve gerçeğe uymayan hatta birbiriyle çelişen ifadelerle sorunu geçiştirme yolunu seçmiştir.

CHP beyannamesinde Kürt kelimesi sadece 8 defa yazılırken,  Suriye 21, deniz 26, spor 101, gençlik 25, inanç 18 ve Türk ya da içinde Türk geçen kavramlar ise 231 defa vurgulanmıştır.

AK Parti geçmişiyle karşılaştırıldığında dramatik bir düşüş sergilemektedir. Davutoğlu'nun beyannamede Kürt sorunu ve çözüm süreci ile ilgili kısımların 'yolda düşmüş' cevabı, bunun açık bir göstergesidir. AK Parti Beyannamesinde Kürt kelimesi iki defa geçmektedir. Bunların birinde de Kürt kökenli vatandaşlar olarak geçmektedir. Çözümü ise, 'Kürt kökenli vatandaşlarımız dahil olmak üzere, tüm vatandaşlarımızın temel hak ve özgürlükler alanında sorunlarını aşma iradesini ortaya koyarak, aidiyet duygusunu güçlendirdik ve toplumsal restorasyon için önemli adımlar attık'( sf. 21).

AK Parti yapacakları yerine bugüne kadar yaptıklarını sıralamıştır. Oysa Beyannameler yaptıklarınızı değil, yapacaklarınızı konu alan metinlerdir. Ak Parti'nin Beyannamesinde ayrıca Suriye 11, deniz 68, spor 82, gençlik 20, inanç 9 ve Türk ya da içinde Türk geçen kavramlar  353 defa geçmektedir.

HDP soruna bir sayfaya yakın yer ayırmış ve somut öneri sunan tek parti olarak görülmektedir. 'Demokratik özerklik, Kürt sorununun çözümünde, Türkiye'nin demokratikleşmesinde, toplumsal barışın gerçekleşmesinde, halkların özgür ve gönüllü birliğinde önemli bir rol oynayacak' (sf. 10). Fakat demokratik özerklik kavramının tam olarak ne anlama geldiğini yeterince açıklayamayan HDP, genel geçer evrensel demokratik kavramlar etrafında dolanmayı tercih etmiştir.

HDP Beyannamesinde en ilginç nokta Kürt kelimesinin sadece 7 defa geçmesi. Bunun yanında  Suriye 1, spor 21, gençlik 7, deniz 1, inanç 17 ve Türk ya da içinde Türk geçen kavramlar  27 defa geçmiştir.

Sonuç olarak siyasi partiler eski bir Türkiye geleneği olan 'tabu oyunu'nu oynamaya devam ediyorlar. 21. yüzyılda hala Kürt sorunu için çözüm önermek şöyle olsun, tanımlamayı tam olarak yapamamaktadırlar. Kemalizmin ruhu bütün siyaseti rehin almış, bütün renklere bürünmüş ve seçim beyannamelerine sinmiştir. Bu beyannamelerden anlaşılan şey, Türkiye'nin iç dinamikleriyle demokratikleşmesi, sorunlarını barışçıl yollarla eşitlikçi bir temelde çözmesi mümkün görünmemektedir. Çözümün yine AB üyeliği gibi dışarıdan bir itici gücün ya da politikanın geliştirilmesinde olduğu görülmektedir.

Siyasi Partilerin Seçim Beyannamelerinde Kürt Sorunu: Kavramsal Bir Analiz
Prof.Dr. Nezir Akyeşilmen
Yazarımız Kim ?

Prof.Dr. Nezir Akyeşilmen