2

Teknolojik Dönüşüm ve Küresel Demokratikleşme


  • Oluşturulma Tarihi : 25.02.2019 06:44
  • Güncelleme Tarihi :

Samuel Huntington tarafından yayımlanan “The Third Wave” (3. Dalga) isimli kitabı, dünya tarihinin en demokratik ve barışçıl kısa dönemlerinde birisi olan 1990’ların başında (1993’te) yayımlandı. Bu kitap temelde dünya tarihinde küresel çapta meyana gelen geniş boyutlu demokratikleşme hareketlerinden bahseder, özellikle 1970’lerde başlayan Üçüncü Demokrasi Dalgası üzerinde durur. Demokratikleşme hareketlerinin başladığı dönemlerin her birinin kendince özel bir takım nedenleri olsa bile, hepsinin en temel özelliği büyük teknolojik devrimleri takip etmesidir. Huntington’a göre, dünya tarihinde üç büyük demokratikleşme dalgası meydana gelmiştir. Bunlar 1828-1926 döneminde ABD, Fransa, İngiltere, Arjantin gibi ülkeler demokratikleşme sürecine girdiler. İkinci dalga olan 1945-1965 döneminde Hindistan, Almanya, İtalya, Japonya, Türkiye ve İsrail gibi ülkeler bu sürece girerken, 1970’lerde başlayan üçüncü ve geniş dalga ise Portekiz, İspanya ve Yunanistan ile başlayıp Soğuk Savaş’tan sonra Orta ve Doğu Avrupa, Uzak Doğu, Afrika ve Latin Amerika ile devam etti. Tabi bu dönemler arasında kalan zaman dilimlerinde ters dalgalar da meydana geldi (bunlar 1926-1945; 1965-1974; 2001-…). Yani bazı ülkeler demokrasiden anti-demokratik rejimlere kaydılar. Üç dönemde de demokratikleşmeyi tetikleyen faktörlerin başında uluslararası sistemde meydana gelen büyük küresel değişimlerle birlikte büyük teknolojik devrimlerin rol aldığı görülmektedir. Birinci dalga kentleşme ve sanayi devrimini takip ederken, ikinci dalga uzayın keşfi ve uydu teknolojisini, üçüncü dalga da küreselleşme ve internet teknolojisini takip etti.
Bugün yine küresel çapta büyük bir teknolojik değişim ve dönüşüm sürecinin ortasında yer almaktayız. Siber teknoloji. Siber teknoloji hızla gelişip yaygınlaşırken küresel çapta güç transferine neden olmaktadır. Bunun en bariz örneği, son 15 yılda küresel çapta büyüyen ve küçülen şirketlere, ekonomilere bakmakta fayda var. Siber teknoloji firmaları tepeye yerleşirken, bu teknolojide gelişen ülkeler zenginleşmektedir. Bu değişim küresel çapta kısa vadede büyük bir istikrarsızlık üretirken, uzun vadede demokratikleşmede değişim ve dönüşümler oluşturacaktır.
Geçiş dönemleri hep sancılı olmuştur. Dünyanın bu günlerde yaşadığı şey aslında tam da budur. Siber alanda meydana gelen gelişmeler, örneğin büyük veri, Nesnelerin interneti, Blokchain teknolojisi, bulut teknolojisi ve mobil teknolojilerdeki muazzam değişim ve gelişim ve bunların beraberinde getirdiği güç transferi kimi ülkeleri paniğe sürüklerken kimisini de ne oldum delisi yapmaktadır. Bu nedenle, son yıllarda meydana gelen değişimler büyük bir dönüşüm ve bu da demokratikleşme alanında kısa vadeli istikrarsızlık üretmektedir. Diğer geçiş dönemleri gibi bu dönem de büyük bir demokratikleşme, uluslararası istikrar ve küresel barışa gebe bir süreçtir. Doğrudan demokrasiyi geri getirme kapasitesine sahip siber demokrasi denemeleri yaygınlaşma potansiyeli taşımakta, küresel network sayesinde küresel karşılıklı bağımlılık gelişmekte, siber çatışmalar giderek konvansiyonel çatışmaların yerini almaktadır. Bütün bu dönüşüm beraberinde daha güvenli, daha barışçıl ve daha demokratik bir dünyayı vaat etmektedir. Fakat geçiş sürecinin çocukları olarak biz maalesef o döneme giden yolda bedel ödemekteyiz ve ödemeye de devam edeceğiz. Yapılan araştırmalar, son 15 yılda küresel çapta demokrasi kalitesi düşmekte, özgürlükler ve haklar zayıflamaktadır. Bireyler olarak da günlük hayatımızda da bunu müşahede etmekteyiz zaten. Bu trend maalesef küresel düzeyde hala devam etmektedir. Okuyan ve araştıran toplumlar bu süreci daha kısa tutabiliyorken, okumayan, araştırmayan, öğrenmeyen ve öğrenmek istemeyen toplumlar daha uzun bir süre yeni türeyen baskıcı ve faşist rejimlerin altında ezilmeye devam edeceklerdir. Uluslararası sistem de maalesef geçiş süreçlerinde genellikle çaresiz veya en iyi ihtimalle isteksiz davranmaktadır. Fakat yakın gelecekte küresel düzeyde yeni demokratikleşme dalgasının yaygınlaşmasıyla kürenin büyük bir bölümü o refah ve huzur ortamından yararlanacaktır. Dileğimiz tüm dünyada bu geçiş sürecinin daha kısa olmasıdır.

Teknolojik Dönüşüm ve Küresel Demokratikleşme
Prof.Dr. Nezir Akyeşilmen
Yazarımız Kim ?

Prof.Dr. Nezir Akyeşilmen