2

Trump'ın Vahşi Kapitalizmi ve Rant Siyaseti


  • Oluşturulma Tarihi : 13.08.2018 07:38
  • Güncelleme Tarihi :

Tarih boyunca büyük güçler uluslararası barış ve istikrarın sağlanması, küresel dengenin kurulması ve statükonun korunmasından yana olmuştur. Bu bir tercihin ötesinde, aynı zamanda bir sorumluluktur. Her dönemin büyük güçleri bazen çıkarlarına rağmen, bunu yapmak durumunda kalmışlardır. Bunun için bilge politikacılar, akılcı karar alıcılar ve ahlaklı bir entelektüel çevre önemlidir.
İkinci Dünya Savaşından sonra Soveyetlerle birlikte iki süper güçten biri ve Soğuk Savaştan sonra da tek süper güç olan ABD’nın hem sorumlulukları arttı, hem de fırsatlar ve tehditler açısından bereketli dinamik bir sürece girdi. Demokrat başkanlar yani Clinton ve kısmen de Obama döneminde hem kendileri için hem de küresel barış ve istikrar için sağduyulu politikalar yürütüldü. Fakat Cumhuriyetçi başkanlar Bush Junior ve Trump döneminde maalesef tek taraflı, güvenlikçi, baskıcı politikalar ve son dönemde Vahşi kapitalizmle birlikte küresel düzen ve istikrarı sağlamak yerine adeta onu bozma, kargaşa oluşturma ve o düzensizlikten yarar sağlamanın yoluna girdi.
ABD başta kendi müttefikleri olmak üzere, az gelişmiş ve çok az gelişmiş ülkelerin ekonomisine yarar sağlamak ve dolayısıyla küresel düzene katkı yapmak amacıyla kendi pazarlarına girmeleri için bir takım kolaylıklar sağlıyor. Doğal olarak gelişmiş teknolojik ekonomilerle rekabet etmeleri olanaksız olunca, böyle bir yol bulunmuştu. ABD bu ekonomik yardımı yine politika aracı yapıyor ve bu tür kolaylıklardan yararlanan ülkelere pozisyonunu dayatıyordu. AB ve Japonya da benzer ekonomik politikalar yürütüyordu. Fakat ABD’de siyasetten fazla anlamayan (veya öyle görünen) ve emlakçılık gibi üretimden ziyade ranta dayalı bir sektörden gelen Trump, Başkan olunca küresel siyaseti de ranta dönüştürmek istedi.
Son zamanlarda, Çin başta olmak üzere, Rusya, AB ülkeleri, Türkiye, Meksika ve diğerlerine ekonomik savaş açması biraz bu rant politikalarının sonucudur. Her şeyi para gören bir karar alıcı olarak, her şeyden para kazanmanın yollarına bakıyor. Yani bir vahşi kapitalizm uyguluyor. Parası çok olunca istediği her şeyi elde edebileceğini düşünüyor. Yani mutluluğu parada arıyor. Oysa paranın her şey olmadığını kendisinin iyi bilmesi gerekiyor.
ABD’nin küresel güç ve hegemonyasının en önemli aracı olan NATO’ya yatırımlarını bile kısabiliyor. Diğer üyelerden büyük katkılar talep ediyor. Üyeler bu kadar büyük yatırımlar yapınca, zaten NATO’ya o kadar da ihtiyaçları kalmayabilir. NATO bir kolektif savunma örgütü olarak, bir hegemonun sponsorluğuna muhtaç. Sponsor geri çekilirse o da kalmayabilir.
ABD tek süper güç olarak, küresel barış ve istikrarın korunmasında doğal olarak herkesten daha fazla çaba sarf etmek durumundadır. Aksi takdirde daha çok kendisi bu rant siyasetinden zararlı çıkacaktır. Ekonomik olarak bir şeyler kazanabilir, fakat siyasi güç ve küresel hegemonyasını sürdürmesi zor olacaktır.
Sürekli düşman aramak ve müttefiklerini onunla korkutmak, tarih boyunca küresel hegemonların ve hatta iç siyasette halka dayanmayan (demokratik olmayan) rejimlerin uyguladığı bir politika. Fakat herkese (ekonomik de olsa) savaş açmak, dünyayı büyük bir felakete sürükleyebilir. Bu savaş sadece ilgili ülkeleri değil, tüm dünyayı etkiler.
Bu nedenle, ABD’de siyaseti etkileme gücüne sahip sağduyulu akademik ve entelektüel camianın, Trump’ın dünyayı tehlikelere sürükleme politikalarının önüne geçilmesi, daha rasyonel ve küresel barış ve istikrarını önceleyen politikalara yönelmesi için ciddi çaba sarf etmeleri gerekiyor. Aksi takdirde, 1930 buhranı gibi, küresel felaketlerle yüz yüze kalınabilir.

Trump'ın Vahşi Kapitalizmi ve Rant Siyaseti
Prof.Dr. Nezir Akyeşilmen
Yazarımız Kim ?

Prof.Dr. Nezir Akyeşilmen