Uluslararası İlişkilerin Güvenlikleştirilmesi


  • Oluşturulma Tarihi : 30.10.2017 06:23
  • Güncelleme Tarihi :
Uluslararası İlişkilerin Güvenlikleştirilmesi yazının resmi

Uluslararası ilişkilerin doğası üzerine farklı tezler ve görüşler üretilmiş ve üretilmeye devam edilmektedir. Bu tezlerin büyük bir kısmı onu geliştirenlerin psikolojik durumundan sosyo-ekonomik statülerine, içinde bulundukları şartlardan iklime kadar bir dizi faktör etkili olmuştur.

Realist düşünürler insan doğası ve uluslararası sistemin yapısına dayandırdıkları görüşlerine göre, uluslararası ilişkilerin çatışmalı ve güvenlik ekseninde geliştiğini ileri sürerken, Liberaller yine insan doğası ve uluslararası yapının unsurlarına bakarak işbirliği ve barışın imkânlarına vurgu yapıyor. İnşacılar ise, fikirler, değerler ve kimliklere hatta algıya vurgu yapmaktadır. Genel eğilim bu üç eksen üzerinde yürümektedir. Bu farklı görüşler, uluslararası ilişkileri anlama ve açıklamada zaman zaman birbirlerine üstünlük sağlarlar.

Son 20 yılda dünyadaki çatışmalar dört kat artmıştır: 1997 yılında dünyada sayıları 124 iken 2017 yılında 402 oldu.

Soru şu; küresel çatışmaların bu kadar artmasına neden olan nedir?

Soğuk Savaş sonrası dönemde dünyada artan demokrasi ve insan hakları vurgusunun yarattığı iyimser havanın hep devam edeceği ve evrensel değerlerin yaygınlaşacağı bir iklim bekleniyordu. Tarihin sonu gibi tezler ve üçüncü küresel demokratikleşme dalgasının dünyanın büyük bir bölümüne yayılması bu umutları besledi.

Fakat ABD’de oğul Bush’un iktidara gelmesi, Balkanlardaki çatışmalar, Medeniyetler Çatışması ve Tarihin Geri Dönüşü gibi şahin ve çatışmacı tezlerle birlikte umulmadık bir anda 2000’lı yılların başından itibaren hava tersine döndü.

Teknoloji ve bilim ilerlerken insanların kalitesi düşmeye başladı. Küresel iletişim araçlarının yardımıyla uluslararası vandalizm ve popülizm bir katma değer gibi gösterildi. Siyaset ve liderliklerin kalitesi daha büyük bir hızla düşerken, dünya ciddi bir çatışma içine çekildi. Küreselleşme ile birlikte yerelleşme ve yerel kimlikler hız kazandı. Yüksek yıkım ve maliyetler nedeniyle, devletler arası çatışmalar azalırken, iç çatışmalar ve vekalet savaşları hız kazandı. Enerji güvenliği ve siber güvenlik yeni çatışma alanları doğurdu. Demokrasi ve insan hakları 11 Eylül saldırıları ile birlikte dünyada bir gerileme sürecine, ya da üçüncü ters demokratikleşme sürecine girdi.

Bugün uluslararası ilişkiler ciddi anlamda güvenlikleştirilmiştir. Bunda küreselleşme ilk dönemde olumlu rol oynarken, bugün olumsuz bir rol oynamaktadır. Yani güvenlikleştirmeyi küreselleştirmektedir.

Fakat bu kadar çatışma artışını açıklayan nedenlerin gerçekten anlaşıldığını söylemek hala zor. Nedenleri mutlaka vardır, fakat belki disiplin ve bilim bunu anlamakta yetersiz kalmaktadır.

Uluslararası politika ve iç politikaları farklı zamanlarda ve mekanlarda farklı kutuplarla etkileyen görünmez bazı güçler mi var acaba? Astroloji ve metafizik gibi. Bu alanları Uluslararası İlişkiler disiplinine dahil etmek bu gizli nedenleri keşfetmemize yardımcı olabilir mi acaba?

Uluslararası İlişkilerin Güvenlikleştirilmesi
Prof.Dr. Nezir Akyeşilmen
Yazarımız Kim ?

Prof.Dr. Nezir Akyeşilmen