Her açıdan yıpratıcı günler içindeyiz. Öyle ki, bu günlerden hem öğrenciler, hem işçiler, hem patronlar, hem eğitimciler, hem sağlık çalışanları ve daha adını sayamadığım kadar sıfat taşıyan büyük bir kitle etkileniyor. İşçilerin birçoğu bu dönemde işsiz kaldı, evine ekmek götüremedi. Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü’nün önünde kilometrelerce kuyruk oluşturdu. Üniversite sınavına hazırlanan öğrenciler, erken tarihe alınan Yükseköğretim Kurumları Sınavlarından muzdarip. Genel tablo hep şikayete dayalı. Sınava hazırlanan öğrencilerin ortak sözü: Turizme kurban gittik. Öğrenciler, sınavın ertelenmesini beklerken böyle bir tabloyla karşılaştı. Hayallerine erişmeleri için onlara verilen sürenin bir kısmı tereyağından kıl çekilir gibi ellerinden alındı. Önce erteleniyor, daha sonra erkene alınıyor. Zaten diken üzerinde olan öğrencilerin hayalleriyle oynamak ne kadar doğru bir karar? On iki yıl boyunca uygulama anlamında kuru söz ve yazıdan ibaret eğitim sistemimiz, on iki yılın sonunda yine aynı şekilde kuru söz ve yazılardan oluşan bilgileri ezberleyerek bir yerlere gelmemizi vadediyor. Aslında kazananı olmayan bir yarışın ta kendisi bu. En başından beri yazıldı, çizildi, söylendi bunlar... Şimdi, zaten iyi olmayan o psikolojinin üzerine, sınavın erken tarihe alınması her şeyi tuzla buz etti.
Sağlık çalışanları, her gün kendi hayatını hiçe sayarak büyük özveriyle çalışıyor. Eğitimciler, ellerinden geldiği kadarıyla Eğitim Bilişim Ağı’ndan (EBA) yahut üniversitelerin kendilerine ait uzaktan eğitim sistemlerinden eğitime devam etmeye çabalıyor. Üniversite öğrencileri, -bazı üniversitelerde- iptal edilen vize final sınavları yerine geçecek sayfalarca ödev hazırlamaktan başını kaldıramıyor. Bazı şehirlere (İzmir, İstanbul, Ankara vs.) giriş çıkış yasakları hala sürüyor. Aynı zamanda büyükşehirlerde açıklanan zaman dilimleri dahilinde kısıtlamalar sürüyor. Buna rağmen her gün yaklaşık bin kişi Covid-19’a yakalanmaya devam ediyor. Biraz gerçekçi bakalım şimdi: Ben, sokağa çıkma yasağında bile elini kolunu sallaya sallaya önlem almadan sokakta top oynayan insanlar gördüm. Dahası, TV’lerde de bunu görmeye devam ediyoruz halihazırda. Bilinçlenme konusunda çok dert yanmıştım zamanında burada, işte o dert yandığım şeyin gerçekleşeceği konusunda tereddütlerim her geçen gün artmaya devam ediyor...