Kızagan


  • Oluşturulma Tarihi : 18.09.2019 06:56
  • Güncelleme Tarihi :
Kızagan yazının resmi

Bu hafta sizleri yeni bir yolculuğa çıkarıyor; köşeme yazar Uğur Nadir Demirbilek’i, eseri Kızagan hakkında röportaj yapmak üzere konuk ediyorum. Kısaca Kızagan eserini tanıtalım: Eser, Haziran 2019’da Gece Kitaplığı tarafından okurlarla buluşturuldu. Fantastik ve tarihi roman olma özelliği taşıyor.
S.: Merhaba Uğur Bey, öncelikle röportaj isteğimi geri çevirmediğiniz için teşekkür ediyor, hoş geldiniz diyor ve o klasik soruyu size soruyorum: Neden Kızagan? Bir anlamı varsa nedir?
U.: “Kızagan” dilimizin kadim zamanlarından unutulmuş, güncel hayatta kullanılmayan bir isim. Dönem olarak kadim Türklerin çok tanrılı bir inancı benimsedikleri ve kendi mitlerini oluşturdukları bir zamana ait. Kızagan ismi, bu mitte Savaş Tanrısı’nın, savaşçıların ilâhının ismidir. Kitapta çok farklı bir varlığın ismi olarak kullanılıyor fakat bu varlık savaşla iç içe olduğu için böyle bir isim kullanmayı seçtim.
S.: Romanın konusu ve olaylar silsilesi oldukça ilgi çekici, ince tasvirler de olay içinde yaşatan cinsten. Nedir ilham kaynağınız?
U.: Ana kaynak olarak Türk tarihini ve Türk mitini aldım. Fantastik, masalsı tasvirler ise sadece gerçekte var olan olguların başka bir kılıfla sunulmuş hali. Önemli olan bu tasvirleri nasıl yaptığımız. Her yazarın etkilendiği belli yazarlar olur, kurgu konusunda ve dil ve anlatım konusunda. Benim de bu alanda etkilendiğim büyük yazarlar var, Tolkien’in muhteşem savaş tasvirleri, Neil Gaiman’ın mizahi dokunuşları gibi. Beni etkileyen, kendi tarzımı oluşturmam konusunda öncülük eden büyük üstatlar var.
S.: Karakterlerin isimlerinden göze çarpanları Enver Reis ve Candar Reis, bu isimleri tarihe adını kazıyan kişilerden mi ilham alarak karakterlerinize verdiniz?
U.: Candar Reis için böyle bir durumdan bahsedemem fakat ana karakter olan Enver Reis için bu durum söz konusu. O karakteri oluştururken bir isme karar verme konusunda bayağı vakit harcadım. Sonra onun bazı kişilik özelliklerinin tarihimizden büyük bir isimle benzerlik gösterdiğini anladım. Bu isim, İttihat ve Terakki’nin askeri kanadının liderlerinden Enver Paşa’ydı. Özellikle ikisinin fedakarlığı ve askere kumandanlık ederken sergiledikleri saygıdeğer cesaret çok benzerdi. Hem bu sebepten hem de rahmetli Enver Paşa’nın anısını yad etmek için ana karaktere bu ismi verdim.
S.: Karakterleri yaratırken zorlandığınız noktalar nedir?
U.: Karakterleri yaratırken en zor ve de en keyif verici nokta o karaktere bir mazi yazmak. Her insanın bir geçmişi vardır, haliyle karakterin de o hikaye içerisinde bir geçmişi olmalı. Aksi halde bir suretten öteye geçip bir kişilik olamaz. Geçmişini yazma kısmı işin keyifli yanı. Zor olan ise bu geçmişten hikayenin içerisinde bahsetmek. Az değinirsek karakter bir sır gibi kalır ve etkileyici olmaz. Çokça değinirsek de kurgunun dışına çıkıp saçmalayabiliriz.
S.: Karakterlerinizi nasıl kategorize ediyorsunuz? Sizce birbirine en yakın karakterler hangisi?
U.: Bu kitaptan yola çıkarsak ordunun birimlerine göre kategorize ettim. Leventler, Yeniçeriler, Reisler, Yeniçeri Ağaları, Paşalar ve Üstatlar. Hepsinin özellikleri, yetiştirilme şekilleri farklı. Birbirine en yakın gördüğüm iki karakter: Aksak Ata ve Afşın Reis. Çünkü ikisinin de ordudan ve silahtan başka bir varlıkları yok.
S.: Yazın, fantastik anlamda okuru doyurur cinsten. Merak unsurunu artırması yönünden okurlardan geri dönüş aldınız mı?
U.: Eser halen yeni olduğu için çok fazla okura ulaşmadı. Haliyle çok fazla dönüş alamadım fakat aldıklarım da oldu. Dönüş aldıklarımın ise çoğu merak unsurunun kitabı oluşturduğunu, “ne olacak” sorusunu çoğu bölüm sonunda sorduklarından bahsetti.
S.: Esere beklediğiniz yönde rağbet oldu mu, eser hakkında diğer beklentileriniz varsa nelerdir?
U.: Bir beklentim vardı fakat bu beklentim ne kadar doğrudur bilemem. Çünkü ilk kitabım okuyucuyla buluştu. Bir ilk baskı ne kadar iyi bir başarı elde eder pek bir fikrim yok. Umarım sonuçlar iyi olur.
S.: Yazı dilinizdeki akıcılıktan ve ince tasvirlerden anlıyoruz ki yazarlıkta yeni değilsiniz. Ne zamandan beri yazıyorsunuz?
U.: Fantastik-Bilim kurgu edebiyatına olan ilgimi ve üretme isteğini ilk olarak lise yıllarında keşfettim. Ufak hikayelerle başladı ve lisenin son sınıfında Kızagan kitabının ilk kurgularını oluşturmaya başladım. O zamandan beridir de yazıyorum.
S.: Bu keyifli röportaj için size tekrar teşekkürlerimi sunuyor ve yazınsal anlamda başarılarınızın daim olmasını diliyorum, esen kalın!
U.:Kitabıma ve bana değer verip bu röportajı yaptığınız için ben teşekkür ederim. Umarım hepimiz arzu ettiğimiz başarıları yakalarız, esenlikle kalın.

 

Kızagan
Selda Gürsu
Yazarımız Kim ?

Selda Gürsu