Son yazdığım köşeyi “cahillik” ile noktalamıştım. Gerçek şu ki: O iki çift cümleyi son derece öfkeyle yazdım. Öfkem hala dinmemiş olacak ki, o iki çift cümleye bir şeyler eklemek adına bu haftaki köşemi bu konuya ayırıyorum. Aslında biz, TDK’de belirtildiği gibi “eğitim görmemiş, okumamış”lardan değil, okumuş, kara cahillerden halliceyiz.
Onlar ki, insanda ne heves, ne nefes bırakıyorlar. Her şeyi bildiğini iddia eden aşağılık kompleksleri ve bitip tükenmek bilmeyen öz güvenleri onları bu kadar çekilmez kılan. Ne diyor Aşık Veysel, “Cahil insan gül ise koklama.”
Bu cümlenin üzerine koyulacak pek az şey var aslında bakarsanız. Geçirdiğimiz şu zorlu günlerde bile bunlarla başa çıkmak zorundayız ya, bunu düşünmek bile ayrı bir yük. Hele bunların okumuşları bu eylemi sergileyince, daha da kopuyor film, metelik kalmıyor insanda; dilde tüy bitmek deyimine geliyoruz... Şu günlerde bilinçli olmak kadar önemli bir eylem yok, olamaz.
“14 Gün kendinizi izole edeceksiniz” deniyorsa edeceksin, bu kadar. Virüsün bu denli yayılım sağlaması tamamen cahillikten, vurdumduymazlıktan kaynaklanıyor. Her şeyin çok bilmişleri bunu tahmin edememiş, bak ya hu(!) Birtakım cahillerin eylemlerinin sonucunu yüzlerce insan çekiyor. Bir aileden birisi karantinaya alınınca temas ettiği yüzlerce kişi de risk taşıma noktasına geliyor. Kısacası yaşın yanında kuru da yanıyor.
Oysa yurt dışından gelip de “bana bir şey olmaz” deyip normal yaşantısına devam etmeseydi belki de bu kadar fazla vaka görülmeyecek, can kaybı yaşanmayacaktı.
Tabii bir de KYK yurtlarından kaçmaya çalışan, kaçamayınca da bir polisimizin yüzüne tükürerek “ben hastaysam sen de hasta ol” diyen vatandaşımız da var.
Şimdi, ben bu vatandaşa kalkıp bunu anlatmaya çalışsam İmam Evzai’nin de dediği gibi, “köre renk tarifi” yapmış gibi olurum. Sizi orada iyiliğiniz için tutuyorlar ama siz kalkıp isyan çıkarıp kaçmaya çalışıyorsunuz. Ne çeşit bir yüzyıla denk geldim, inanın anlamıyorum. Ne zaman “yok, daha fazlası olamaz” desem, itinayla daha fazlasına maruz kalıyorum.
Evde kalarak az bir kayıpla atlatılabilecek bir virüsün nasıl salgına dönüştüğünü canlı canlı izliyoruz. Buna rağmen bilinçsizce ortalıkta dolanan, insanlarla arasına mesafe koymaya dikkat etmeyen, asker uğurlama törenlerinde diz dize, göz göze olanlar...
Ne desem boş, bomboş. Siz adam olmazsınız!