2

İklim Krizi ve Kentler


  • Oluşturulma Tarihi : 15.09.2020 06:38
  • Güncelleme Tarihi :

Son yıllarda iklim krizinin insan yaşamı üzerine yarattığı olumsuzluklarını sıkça görmeye başladık. Aslında beklenen ve uzun yıllardan beri bilim insanlarının söylediklerini yaşıyoruz. Rize’de yaşanan sel felaketi, Polatlı’daki kum fırtınası, Denver’da bir gün 33 derece olan havanın ertesi gün 3 dereceye düşmesi vb. Bunlar sadece bazıları. Dünyanın hakimi olduğumuzu düşündüğümüz sürece bu böyle devam edecek.
Dünya nüfusunun yarısından fazlasının kentlerde yaşamakta ve kentler doğal kaynak tüketiminin yüzde 75’inden, enerji kullanımının yüzde 60 ile 75’inden ve sera gazı salımlarının yüzde 70’inden sorumlu. Dünya Bankası’nın 2018 yılında yayımlanan raporuna göre, iklim krizi nedeniyle 143 milyondan fazla insanın 2050 yılına kadar mahsullerin yetersizliğinden, su kıtlığından ve deniz seviyesinin yükselmesinden kaçacaklarını belirtiyor. Özellikle çarpık ve plansız kentleşme iklim krizi etkisinin çok daha yıkıcı olmasına neden olmakta. Acaba kaç yerel yönetimin sürdürülebilir enerji ve iklim eylem planı bulunmakta kaçının atık yönetimi konusunda iyi uygulamaları var?
İklim krizi ile mücadelede ulaşılabilir çözüm kentlerin doğal yeşil alanlarını korumak ve çoğaltmaktır. Kent ormanlarının çoğalması gerekmektedir. İmar Yönetmeliğinde, “Konut, konut+ticaret, turizm, eğitim, ibadet, sağlık ve spor parsellerinin bahçe mesafelerinde, binanın zemine oturduğu alanın dışında kalan alanın her 30 bin metrekaresi için bir ağaç dikilir. Parselin ağaç dikimine uygun olmaması halinde bu fıkrada belirtilen şarta göre hesaplanan sayıda ağaç, ilgili idarenin uygun göreceği, imar planlarında kamunun kullanımına ayrılmış bir alana dikilir” hükmü yer almaktadır. Hangi gökdelenin, hangi binanın çevresinde mevzuata uygun ağaç dikiliyor ya da bina çevresine dikilemiyorsa ilgili idare nereye ağaç dikiyor?
Son dönemlerde yerel yönetimlerin yenilenebilir enerji yatırımlarının artığını görmekteyiz. Düzenlik atık depolama alanlarının var olması ve biyogaz tesis işletmelerinin çoğalması sevindirici gelişmeler. Sürdürülebilir hareketlilik konusunda da farkındalık artmaya başladı. E-Scooter yönetmelşği için ilk adımlar atılmaya başlandı. İzmir’de sıkça görmeye başladığımız paylaşımlı e-scooter sayısı dünya çapında 4,6 milyon ve 2024'e kadar 6 katına çıkacağı tahmin edilmekte. Dünyada yıllık 1,7 milyar ton karbon salımının mikro hareketlilik araçları ile azaltılması beklenmektedir.
Kentler hepimizin yaşam alanı ve gelecekte daha fazla insanın kentlerde yaşayacağı bilinmekte. İklim krizi ile mücadelede yerel yönetimlere çok iş düşmekte. Kent yaşamını etkileyebilecek tüm kararlarda iklime etkisinin ne olacak sorusu ilk soru olmalı. Ve hatta kararın içeriğine göre tüm paydaşları; özel sektörü, kamu yönetimini ve sivil toplum temsilcilerini dâhil etmek önem arz etmekte...
*Kaynaklar
2 Gary Gardner, “Bir Bakışta Dünyanın Kentleri”, xxxiv, Dünyanın Durumu 2016,Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 2016

İklim Krizi ve Kentler
Tolga Şallı
Yazarımız Kim ?

Tolga Şallı