İzmir’de bugün de güne grev haberleriyle uyandık. Belediye emekçileri haklarını talep etmek için eyleme gitti.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne ait İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir'de; SODEMSEN ile, Narlıdere Belediyesi’nde NAR-BEL işçilerinin örgütlü olduğu Disk Genel İş 4 Nolu Şube ile, Konak’ta DİSK’e bağlı Genel İş Sendikası ile toplu iş sözleşmeleri görüşüldü.
Bu yazıyı oluştururken; Narlıdere’de anlaşma tamamlanmıştı ve en düşük ücret 43 bin TL olarak kabul edildi. Konak’ta belediyenin 52 bin 900 TL olan teklifi sendika tarafından kabul görmediği açıklandı.
Ateşin en büyüğü ise İzmir Büyükşehir’de yanıyor. Belediye yönetimi kesintileri gerekçe göstererek Nisan ayı maaşlarının sadece 20 bin TL'lik kısmını yatırdı.
Gelelim işçi krizlerinin arkasındaki nedenlere…
Yıllardır siyasetle ilgilenen herkes biliyor ki; belediyeler insanlar için büyük bir umut kapısı. Merkezi hükümetin yanlış ekonomi politikaları neticesinde; işsizliğin arttığı son yıllarda, birçok insan işsizlik nedeniyle siyasi bir tanıdık vasıtasıyla kendisini belediyeye atma derdinde…
Bu nedenle belediyelere son yıllarda fazlaca personel alımı yapıldı. Ve işçi mezarlığına döndü belediyelerimiz. Fakat belediyelerin de çalıştırması gereken personel sayısının bir sınırı olmalı. Bu da tavsiye niteliğinde mevzuatlarda yer alıyor.
Belediye ve Bağlı Kuruluşları ile Mahalli İdare Birlikleri Norm Kadro İlke ve Standartları Yönetmeliği’ne göz geçirerek kaba taslak ama gerçekçi rakamlar sunmak istiyorum.
4,5-5 Milyon Nüfuslu Büyükşehir Belediyesi
*Memur ve yönetici: 3.000 - 4.000
*Teknik personel (mühendisler, mimarlar, şehir plancıları): 1.500 - 2.000
*Hizmet personeli (temizlik, park-bahçe, ulaşım): 5.000 - 6.000
*Güvenlik ve zabıta: 500 - 1.000
*Toplam Personel: 10.000 - 15.000 kişi
500 Bin Nüfuslu İlçe Belediyesi
*Memur ve yönetici: 500 - 600
*Teknik personel: 300 - 400
*Hizmet personeli: 600 – 800
*Güvenlik ve zabıta: 100 – 200
*Toplam Personel: 1.500 - 2.000 kişi
250 Bin - 500 Bin Nüfuslu İlçe Belediyesi
*Memur ve yönetici: 300 - 400
*Teknik personel: 200 - 300
*Hizmet personeli: 400 - 600
*Güvenlik ve zabıta: 100 - 150
*Toplam Personel: 1.000 - 1.500 kişi
100 Bin - 250 Bin Nüfuslu İlçe Belediyesi
*Memur ve yönetici: 200 - 300
*Teknik personel: 100 - 200
*Hizmet personeli: 250 - 400
*Güvenlik ve zabıta: 50 - 100
*Toplam Personel: 600 - 1.000 kişi
100 Bin Altı Nüfuslu İlçe Belediyesi
*Memur ve yönetici: 100 - 150
*Teknik personel: 50 - 100
*Hizmet personeli: 150 - 300
*Güvenlik ve zabıta: 30 – 50
*Toplam Personel: 300 - 600 kişi
Bu rakamlara iyi bakmanızı rica ediyorum. Gerekli mevzuat incelenip, nüfus ve yüzölçümleri dikkate alınarak yapay zeka yardımıyla hesaplandı bu rakamlar.
Ya İzmir’de ideal olarak hangi belediyede kaç personel çalıştırılması gerekir diye soracak olursanız;
Buca: 2.000 - 2.500
Karabağlar: 2.000 - 2.500
Bornova: 2.000 - 2.500
Konak: 1.500 - 2.000
Karşıyaka: 1.500 - 2.000
Bayraklı: 1.500 - 2.000
Çiğli: 1.000 - 1.500
Torbalı: 1.000 - 1.500
Menemen: 1.000 - 1.500
Gaziemir: 600 - 1.000
Ödemiş : 600 - 1.000
Kemalpaşa: 600 - 1.000
Aliağa: 600 - 1.000
Bergama: 600 - 1.000
Menderes: 600 - 1.000
Tire: 600 - 1.000
Balçova: 300 - 600
Urla: 300 - 600
Narlıdere: 300 - 600
Seferihisar: 300 - 600
Çeşme: 300 - 600
Dikili: 300 - 600
Kiraz: 300 - 600
Bayındır: 300 - 600
Selçuk: 300 - 600
Güzelbahçe: 300 - 600
Foça: 300 - 600
Kınık: 300 - 600
Karaburun: 300 - 600
Beydağ: 300 - 600
İzmir Büyükşehir Belediyesi: 10.000-15.000
Peki belediyelerimizin çalıştırdığı işçi sayıları ne kadar sizce?
Sadece İzmir Büyükşehir Belediyesi önceki dönem belediye başkanı Tunç Soyer döneminde 11 bin personel aldırdığı iddia edilmişti, Soyer ise bu rakamın 4 bin olduğunu söylemişti. Bu rakamın 7 bin olduğu da söylenmişti. Tunç Soyer’in verdiği rakamı kabul edersek; 4 bin personel alımının bile oldukça fazla olduğunu fark ettiniz mi? Belediyede 4 bin işçi emeklilik veya başka gerekçelerle işten ayrıldı da mı bu kadar insan alındı?
İlçe belediyelerinde de durum böyle ne yazık ki! Sayılar neden artıyor diye nedenlerine bakacak olursak;
En büyük alım dönemleri seçimler oluyor. Yerel seçimler belediyelere en çok işçi alınan dönemler. Belediye başkan adayının seçim kampanyasına katılan, ilçe başkanlığında görev alan herkes, seçim kazanılınca hemen işe alınır. İzmir özelinde tüm belediyelerde durum böyle.
İkinci en büyük alımlar ilçe başkanlığı seçimleri döneminde oluyor. Delegelerle pazarlığa oturan ilçe başkanları; genel olarak her aileden biri olmak üzere işe alım yapıyor.
Üçüncü en büyük alımlar ise rakip siyasi parti ile yapılan bazı pazarlıklarla oluyor. Ya ihale pazarlığı ya da mecliste muhalefetin dozajını azaltmak üzerine bazı siyasi anlaşmalar yapılıp onlara da belli kontenjanlar ayrılıyor.
Bunun dışında kurultay delegeleri, muhtar yakınları… vs. birçok nedenden de işçi alımları oluyor.
İşe alınan insanlar; neye göre alınıyor, hangi nitelikleri var bakılmadan alınıyor.
Belediyelerin bütçelerinin büyük bir kısmı işçi maaşlarına gidiyor, bu da hizmetlerin gecikmesine neden oluyor. Başkanlar da çareyi son olarak ‘Ya hizmete harcayacağım ya da personele’ çıkmazında kalıyor. Yani belediyeler artık dev bir kamu şirketi haline geldi. Hizmet ve maaş ödemeyi aynı anda yapabilmek oldukça zor…
Sonuç da personel fazlalığı, merkezi hükümetin SGK gibi kesintileri gibi nedenlerle birleşince ortaya büyük bir işçi krizi çıkıyor. Merkez ilçenin belediyesinin “Sokağa çöp atmayın” uyarısı gibi ironik şeylerle karşılaşabiliyoruz.
Yani belediyelerde yaşanan işçi krizinin bir ayağı iktidarın ortaya koyduğu kötü ekonomi şartları iken diğer ayağı ise yerel yönetimlerin ortaya çıkardığı bu çarpık düzen…
Velhasıl buna bir dur deme vakti geldi artık… Yoksa bu işin sonu kötü ve bu kötü sonu herkes görüyor…