65 yaşından sonra değişen bir hayat

Yaklaşık 1 yıl önce katıldığı bir konser sonrasında sanata ilgi duymaya başlayan 65 yaşındaki Zuhal Kuyucu, o tarihten sonra İzmir’de hemen hemen bütün kültür-sanat etkinliklerine katılarak, enerjisiyle gençlere taş çıkardı


  • Oluşturulma Tarihi : 25.12.2017 08:19
  • Güncelleme Tarihi : 25.12.2017 08:19
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
65 yaşından sonra değişen bir hayat

YUSUF ÇAĞIRTEKİN / ÖZEL HABER

Zuhal Kuyucu, İzmir’de yaşayan şirin bir teyzemiz. Onu yaşıtlarından farklı kılan ise 65 yaşında olmasına rağmen İzmir’deki bütün kültür-sanat etkinliklerine katılması. Zorluklarla geçen hayatının ikinci baharını gezip, tozarak ve çok ilgi duyduğu kültür-sanat faaliyetlerine katılarak geçiren Zuhal Kuyucu’nun hikayesi ise geçtiğimiz yıl 10 Kasım günü ulu önder Mustafa Kemal Atatürk için düzenlenen anma törenine katılmak için Konak’a gitmesiyle ve o günün akşamında çok sevdiği sanatçılardan Ahmet Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde düzenlenen Fatih Erkoç konserine katılmasıyla başladı. 65 yaşına kadar sanatla hiç ilgisi olmadığını söyleyen Zuhal Kuyucu, konser ortamını çok severek saha sonraki süreçte bütün kültür-sanat etkinliklerinin tümüne ilgi duymaya başladığını ve o tarihten sonra imkanı oldukça İzmir’de düzenlenen bütün kültür-sanat etkinliklerine katıldığını söyledi.

TAKIL PEŞİMİZE

Hikayesinin geçtiğimiz yıl 10 Kasım’da anma etkinliklerine katıldıktan sonra kendisine telefon satın almak için Balçova’ya gittiğinde başladığını söyleyen Zuhal Kuyucu, o günün akşamında çok sevdiği sanatçılardan Fatih Erkoç’un Ahmet Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde ücretsiz konser verdiğini işitir fakat yetişemeyeceğini düşündüğü için vazgeçer. Eve dönmek için otobüse bindiğinde iki kadının konsere gittiğini ve konser hakkında konuştuğunu duyan Zuhal Teyze dayanamayarak, “Bende o konsere gitmeyi çok istiyordum, Fatih Erkoç vardı” der. Kadınlardan bir tanesi ise ona, “Takıl peşimize” deyince Zuhal Teyze, o akşam çok istediği Fatih Erkoç konserine katılır. O günden sonra neredeyse bütün kültür-sanat etkinliklerine katıldığını söyleyen Zuhal Teyze, “O gün bugündür hep giderim. Nerede bir etkinlik olduysa gitmek istiyorum. Geçenlerde bir türkü konseri vardı, biraz geç kaldım. Salon küçük olduğu için tıklım tıklım dolmuş ve giremedim. Kapıdaki güvenlikler artık beni tanıyor. Teyze yarın gel, yarın da konser var dediler. Çok mutlu oldum. Ertesi gün gittim. Yaz konseriydi. Çok eğlendim” diye konuştu.

KAÇIRMAK İSTEMİYORUM

Kültür-sanat etkinlikleri kaçırmamak için belediyeleri aradığını ve numarasını verdiğini de söyleyen Zuhal Teyze, “Hepsinden haberim olması mümkün değil. Belediyelere numaramı vererek, hepsinden geri dönüş alıp, etkinliklere katılmaya çalışıyorum. Bir tek Bornova, Karşıyaka ve Gaziemir belediyelerini takip edemiyorum. Gidip numara vermem lazım da bir türlü gidemedim” dedi. Gittiği etkinliklerde herkesin kendisine ilgi gösterdiğini de söyleyen Zuhal Teyze, aktif bir katılım sağladığını belirtti. Zuhal Teyze, “Fatih Erkoç’tan Atatürk’ün sevdiği İzmir’in Kavakları şarkısını istedim, kırmadı ve söyledi. Fotoğraf çektirmek istedim sağ olsun onu da kabul etti ve beni sahneye davet etti. Fotoğraf çektirdik. Sevdiğim yazarların imza günlerine de katılıyorum. Kitaplarımı imzalatıyorum. Bütün sanatçıları çok seviyorum. Aralarından hiç birini ayırt edemem” ifadelerini kullandı.

ÇOCUKLA ÇOCUK OLURUM

Katıldığı kültür-sanat etkinliklerinde gençlerin kendisine çok ilgi gösterdiğini söyleyen Zuhal Teyze, “Gençlerle aynı ortamda olmak çok güzel. Herkes bana bayılıyor. Çocukla çocuk, gençle genç oluyorum. Geçtiğimiz sene katıldığım bir organizasyonda trambolinde zıplarken oradaki dj, teyzeye bak, nasıl zıplıyor falan diyordu. Gençler yanlış hatırlamıyorsam ‘kapaore’ diye bağırıyorlardı. Teyze bizimle bağırır mısın dediler tamam dedim. Onlar gibi bağırmıştım. Çok gülmüştük. Fırsat olsa şehir dışındaki etkinliklere de giderdim. Bu tür şeyler beni çok mutlu ediyor. Çay festivaline katılmıştım İki gün gittim. Oradaki gençler kırıldı geçti. Geçen gün bir genç teyze kahve festivaline neden gelmedin diyor. Nasip olmadı gelemedim ama bir dahakine geleceğim dedim yine gülmekten kırıldılar” dedi.

Zuhal Kuyucu’nun renkli yaşantısının ardında ise bambaşka bir hikayesi de olduğunu öğrendik. 2013 yılında damadı kızını bıçaklayarak öldürdü. Bu durum sonrasında iki torununa maddi yetersizlikten bakamayan Zuhal Kuyucu, torunlarını yurda vermek zorunda kaldı. Her hafta sonu onları da aksatmadan ziyaret eden Zuhal Kuyucu, hayatın bütün zorluklarına rağmen dimdik ayakta durmayı başarmasıyla herkesin takdirini topladı.

Haber Merkezi