912 Sokak ışıklandırma bekliyor

İzmir Konak İlçesi’nde bulunan 912 Sokak esnafları sokaklarındaki en büyük sıkıntının ışıklandırma yetersizliği olduğunu söyleyerek bozuk olan kaldırım taşlarının da en kısa zamanda yapılmasını istedi


  • Oluşturulma Tarihi : 24.08.2016 07:58
  • Güncelleme Tarihi : 24.08.2016 07:58
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
912 Sokak ışıklandırma bekliyor

NİLGÜN TAZE-ÖZEL HABER

Yolların defalarca yapılmasına rağmen bozuk olan Konak 912 Sokağı’nda yeterli ışıklandırma yapılmaması nedeniyle işler aksıyor. Yeterli potansiyel bulunmasına rağmen yetkililerin neden harekete geçmediğine anlam veremediklerini söyleyen esnaflar ise en kısa zamanda sokaklarına canlılık katacak gerekli hizmetlerin verilmesini talep ediyor.

Belediyenin gerekli hizmetleri vermediğini ve yolların çökmüş olmasından dolayı başta yaşlılar olmak üzere insanların düşerek ayaklarını kırdıkları bilgisini veren esnaf Ayhan Çap, eskiden yollarının daha düzenli olduğu söyledi. Çap, “Gelen gideni aratıyor. Ben burada 25 yıldır esnaflık yapıyorum ve önceden buralar parke taştı. Ardından yapılan kilit taşlar şuan yapılanlardan çok daha iyi durumdaydı. Çöplerimiz düzenli olarak alındığı için bu konu ile ilgili bir sıkıntımız yok. Önceden sokağımızda kapkaççılık ve hırsızlık gibi olaylar çok oluyorken dolaşan sivil polislerin sayısının artması nedeni ile bu tür sıkıntılar da kendiliğinden kayboldu. Kanalizasyonlarımızın yetersiz olmasından dolayı yağışlarda taştığını ve dükkanlarımıza su bastığını defalarca yetkililer bildirmemize rağmen bu güne kadar en küçük bir gelişme gösterilmedi. Böceklenme ve fare gibi sorunlarla karşılaşmadık çünkü arada sırada olsa da ilaçlamalar yapılıyor. Ben kışın yağmurundan yazın sıcağından koruyacak üstü kapatılmış bir çarşı hayal ediyorum. Çarşının üstünün kapatılması esnafların satışlarını daha da çok artıracaktır” dedi.

SU BİRİKİNTİLERİ SIKINTI

Yapılan taş döşemelerin çökmesinden dolayı su birikintilerinin oluştuğunu ve alışveriş için gelen insanların ayaklarının ıslandığını ifade eden esnaf Berkan Kasapoğlu, çalışanlar olarak en büyük sıkıntılarının sokaklarına döşenen taşlar olduğunu söyledi.  2 yıldır 912 sokakta esnaflık yaptığını ve bugüne kadar sokaklarında en ufak bir değişim yaşanmadığı bilgisini veren Kasapoğlu şunları söyledi: “Kemeraltı dünya çapında bir çarşı. Yurtdışından gemilerle gelen turistler mutlaka çarşımızı ziyaret ediyorlar. Hal böyle olmasına rağmen yetkililerin çarşının bakımına önem vermemesi bizi şaşırtıyor.  Güvenlik ile ilgili ben bir sıkıntı yaşamadım. Çöplerimizin de sabah ve akşam olmak üzere düzenli olarak alındığını görüyorum. Sokağımız İstanbul’daki İstiklal Caddesi gibi güzel, hareketli ve çekici bir hale getirilebilir çünkü o hale gelebilmesi için gerekli olan tüm potansiyele sahip.”

“BELEDİYENİN İŞİNİ BİZ YAPIYORUZ”

Yapılan yollarda çöküntüler oluşması nedeni ile insanların sık sık düştüklerini söyleyen Esnaf Uğur Özboncuk, geceleri yeterli ışıklandırmanın yapılmamasından dolayı sokaklarının zindan gibi karanlık olduğunu söyledi. Gece saatlerinde dükkan sahiplerinin dahi sokağa girmekten korktuğunu belirten Özboncuk, “Sokağımızda aydınlatmanın olmamasının gerekçisini hiçbir yetkili mantıklı bir şekilde açıklayamaz. Sokağımız hareketli bir sokak olmasına rağmen sırf ışıklandırması yeterli hale getirilmediği için dükkanlarımızı güneşin batması ile birlikte kapatmak zorunda kalıyoruz. Halbuki buraya akşamları birçok insan çay kahve içmeye ve yemek yemeye geliyor.  Güneşten ve yağışlardan korunmak amacıyla üst kısmına çekilen brandaları yetkililerin yapması gerekirken esnaflar olarak bizler çektik. Gönlümüz tıpkı Bodrum’da olduğu gibi üst kısmın sarmaşıklarla sarılmasını isterdi. Sokağımızın yeşillendirilmesi cazibesini artırır. Halep’teki üstü kapatılmış ve ışıklandırılmış çarşılar bizler için güzel örnekler. Bu çarşılar gece 3-4’lere kadar açık kalabilen çarşılar haline getirilebilmişler. Dilerim bizimde sokağımız bir gün oradaki sokaklar gibi düzenli, temiz ve çekici hale gelir” açıklamasını yaptı.

AVM’LER ESNAFI BİTİRİYOR

Logarların içinin pislikle dolu olmasından dolayı sıkıntı çektiklerini belirten Özboncuk,  28 yıllık esnaf olduğunu söyleyerek zaman içerisinde yaşanan değişimleri şu şekilde dile getirdi: “Önceden sokağımızda iğne atsanız yere düşmezdi. Aydın ve Nazilli’ye açılan mağazalar, İzmir’de hızla artan alışveriş merkezleri bizim gibi küçük esnafların işlerini oldukça düşürdü.  Tüm bu olumsuz gelişmelerin üzerine çarşımızın potansiyeli müsait olmasına rağmen gerekli hizmetlerin verilmemesi insanların burayı tercih etmesinin önüne set çekti. Aslında yapılması lazım olan işler zor değil tam aksine gayet kolay. Temizlikle ilgili bir sıkıntımız yok çünkü bu konuda görevliler sorumluluklarını yerine getiriyorlar. Güvenlik konusunda ara sıra sıkıntılar yaşansa da genel itibari ile huzurlu bir sokağa sahibiz. Manisa Belediyesi bence İzmir Belediye başkanlarına örnek olmalı çünkü her gittiğimde sağlanmış olan düzen, ahenk ve güzellik hemen dikkatleri üzerine çekiyor. Artık dünyanın tanıdığı Kemeraltı çarşımızın yolları o kadar berbat ki insanlar takılıp düşüyorlar. Bence var olan kaynaklarımızın sağlıklı değerlendirilememesi çok büyük bir ayıp.”

ŞİKAYETLER DİKKATE ALINMIYOR

Bir yıl önce bozulan kaldırımların yenilenmesi için Konak Belediyesi’ne başvurduklarını ancak yetkililerden bugüne kadar olumlu ya da olumsuz herhangi bir geri dönüşüm alamadıklarını ifa eden Şehmuz Sevinç, “Sokağımız için yapılan her hizmet detaylı bir incelemenin sonucu olarak değil maalesef üstünkörü yapılıyor. Bizim için tek önemli olan şey müşterileri buraya çekebilecek cazip çalışmaların yapılması. Sokağımızda çok az müşteri kaldı. Saat 18.00-18.30 gibi esnafların çoğu dükkanlarını yeterli ışıklandırma olmadığı için kapatıp gitmek zorunda kalıyor. Kemeraltı Derneği ya da başka yetkili birimlerin ışıklandırma yetersizliği ile ilgili acil olarak harekete geçmesi gerekiyor. Çarşımızda çok fazla yemek ve kafeterya hizmeti veren işletme var ve gün içerisinde birçok insan buraya geliyor. Var olan bu sirkilasyon ışıklandırma ve gerekli güvenlik önlemlerinin alınması ile uzatabilir ve gece geç saatlere kadar insanların burada alışveriş yapmasını sağlayabiliriz” ifadelerini kullandı.

“DAHA ÇEKİCİ OLABİLİRİZ”

Kemeraltı, Hisarönü ve Şadırvan’ın bugüne kadar belirli bir üne kavuştuğunu ve gelinlik mağazalarının bulunmasından dolayı ayrı bir cazibesi bulunduğunu söyleyen Sevinç, AVM’lerin küçük esnafın önünü kestiğini belirtti. Sevinç, “İnsanları çarşımıza çekmenin bir yolunun bulunması gerekiyor. Gerekli katılım ve güzelleştirme çalışmaları ile sokağımız daha çekici hale getirilebilir. Kış aylarında gerekli temizlik yapılmadığı için dükkanlarımızın her birisini su basıyor. Taşan sulardan korunabilmek için her sene işyerlerimizin önüne set çekmek zorunda kalıyoruz. Yıllardır ettiğimiz şikayetlere rağmen belediyemiz buna bir çözüm bulamıyor. Altyapı çok zayıf olduğu için sürekli olarak logarlar taşıyor. Etrafta bir tane çöp kutusu olmadığı için insanlar ellerindeki bir peçeteyi dahi bir saat gezdirip en sonunda yere atmak zorunda kalıyorlar. Güvenlik konusunda sivil polislerin artırılmasından sonra hırsızlık olaylarının azalmasına rağmen geçen hafta 3 kez arka sokağımızda bir dükkan soyulmaya çalışıldı. Ben burada 20 yıldır esnaflık yapıyorum bu uzun bir süre olmasına rağmen 20 yıldır sokağımızda değişen hiçbir şey olmadı.

 

OTANTİK BİR ATMOSFER

Çarşının üst kısmına gerilen brandalar yerine asmaların dikilerek yeşillendirilmesi ve otantik bir hava oluşturulmasının çok daha güzel bir atmosfer yaratacağını söyleyen esnaf Kadir Orhanlı şunları söyledi: “Özellikle çarşı içinin güzelleştirilerek cazip hale getirilmesi bizim gibi küçük esnafların daha fazla iş yapmasını sağlayacak ve daha fazla insanın hizmet almasını sağlayacaktır. Akşamları burası zifiri karanlık olduğu için bırakın bir müşterinin girmesini dükkan sahibi olarak ben bir şey unuttuğumda almak için geri gelmeye bile korkuyorum. Işıklandırma olmadığı için tüm ayyaşlar buraya dadanarak ortalığı pisletiyorlar ertesi gün ise onların oluşturduğu kirliliği biz esnaflar temizlemek zorunda kalıyoruz. Güvenlik eskiye nazaran iyi olmasına rağmen arka sokaktaki kozmetik dükkanımıza hırsız girdi. Daha fazla güvenlik önlemlerinin alınması bu tür girişimlerin de önüne geçecektir. Temizlik konusun da ise herhangi bir sorunumuz yok. 1998 yılından bu yana sokakta esnaflık yapıyorum ve maalesef değişen hiçbir şey yok. Diğer illerdeki çarşıları dolaşıp kendi çarşıma geldiğim zaman kendimi köye gelmiş gibi hissediyorum.”

İZMİR'İN 'BEYAZ İNCİSİ' ŞADIRVANALTI CAMİİ

Evliya Çelebi’nin beyaz bir inciye benzettiği Konak’ın 912 Sokak’ta bulunan Şadırvanaltı Camii adını yanında ve altında bulunan şadırvanlardan alıyor. Caminin doğu kısmında tek şerefeli bir minare, batısında da bir kütüphane bulunur. Şadırvanaltı Camii, kendi adıyla anılan semtte çarşı içinde yer alır. Katip Çelebi’nin Cihannüma’sında Ulucami ve Niflizade Camii, Evliya Çelebi’nin Seyahatname’sinde Bıyıklıoğlu Camii diye geçer. 17 ve 19’uncu yüzyıllar arasındaki çeşitli vakıf kayıtlarında yapının adının Şadırvan Camii olarak kaydedildiği ve Kanuni Sultan Süleyman vakfına aidiyeti tespit edilmiştir. Evliya Çelebi’nin buraya ait olduğunu belirttiği Mahmud adında bir kişiyi zikreden 1046 (1636-37) tarihli kitabe bugün mevcut değildir. Yapının kuzeydoğu köşesinde, ana mekana geçişi sağlayan kapının solunda yer alan pencere üzerindeki 1230 (1815) tarihli beş beyitlik tamir kitabesinden, caminin birkaç defa yangında harap olduğu ve ardından onarıldığı anlaşılmaktadır. 1883’te tamir gören cami, mimari ve süslemesiyle barok ve empire izlerini taşıyan bir yapıdır. Evliya Çelebi’nin beyaz bir inciye benzettiği caminin batısında bir şadırvan, bunun üzerinde bir kütüphane, yanında muvakkithane vardır. Kütüphanede mevcut yedi beyitlik kitabe 1250 (1834-35) tarihli olup kütüphane ve muvakkithanenin bu tarihte yapıldığını belirtir.

Haber Merkezi