Sayfa Yükleniyor...
Dumlupınar İlkokulu Müdürü Aysel Dağdeviren, okulun eksikliklerini anlatarak, okul için yapılması gerekenleri açıkladı
EMİNE ŞEKER
Çimentepede bulunan Dumlupınar İlkokulunun Müdürü Aysel Dağdeviren, okulun Cumhuriyetin ilk yıllarında, Dumlupınar İlkokulunun Konak ilçesi, İkiçeşmelik Semtinde Arap Fırını caddesinde hizmete girmiş daha sonraki yıllarda çeşitli nedenlerle hizmet veremez duruma geldiğini açıklayarak, 8 sokağın kesiştiği alandaki bugünkü okulun bulunduğu arsa istimlak edilmiş. 1962 yılında aynı arsa üzerinde tek katlı 7 derslikli okulumuz inşa edilerek hizmete açılmıştır. Binanın yetersiz oluşu nedeniyle 1971 yılında ikinci kat ilave edilerek 14 derslikli hale getirilmiş. Okulumuzun adını Kurtuluş Savaşında Dumlupınar cephesinde kazanılan zaferden dolayı aldığı sanılmaktadır. İzmir İlinde ilk alt özel sınıf Dumlupınar İlkokulunda açılmıştır. 1987-1988 öğretim yılından itibaren Ana Sınıfı faaliyet göstermektedir. Okulumuz 1985 yılında Türkiye kız takımları arası basketbol müsabakaları sonucu Türkiye birincisi olmuştur. Okulumuz Kız Basketbol takımı 1993 yılında Türkiye üçüncüsü olmuştur. Bugün İzmir ve Türkiyenin çeşitli takımlarında oynayan sporcu öğrencilerimiz bulunmaktadır. 1994 yılında bitişiğimizde eğitim-öğretim yapmakta olan Beştepeler Lisesine ait 8 derslikli bina okulumuza dahil edilerek derslik sayısı 20ye çıkarılmıştır. Okulumuz 1993-1994 öğretim yılı başından itibaren Dumlupınar İlköğretim Okulu olarak 2 Blok toplam 20 derslik (1 fen bil. Laboratuarı,1 anasınıfı ) eğitim öğretime devam etmiştir. 2012-2013 Eğitim Öğretim yılında 4+4+4 eğitim sistemiyle İlkokul ve Ortaokul olarak eğitim öğretime devam etmekte iken aralık 2014 tarihinden itibaren 2 binada kullanılmak üzere sabahçı olarak ortaokul öğrencilerimiz, öğlenci olarak da ilkokul öğrencilerimize eğitim veriyoruz dedi.
DUMLUPINAR İLE İÇ İÇEYİM
Dağdeviren, 1997 yılından itibaren Milli Eğitimde olduğunu ifade ederek, 1997-2007 yılı arasında öğretmenlik yaptığını söyledi. Dağdeviren, 2007 yılından itibaren idarecilik yapıyorum. Yönetici olarak birçok okulda görev aldım. Geçen yıl Dumlupınar Ortaokulunun müdürlüğünü yaptım. Yaklaşık 1 aydır da Dumlupınar İlkokulunun müdürüyüm. Ortalama 1.5 yıldır Dumlupınar ile iç içeyim ifadelerini kullandı.
ÖNEMLİ OLAN İYİ BİR BİREY YETİŞTİRMEK
Dumlupınar İlkokulunun bulunduğu bölgenin riskli olduğunu vurgulayan Dağdeviren, Sosyo-ekonomik açıdan eksikliği olan bir yer. Şehrin merkezinde bulunmasına rağmen kentsel dönüşüm bölge itibariyle bir kısmında gerçekleşmiş olup gerçekleşmeyen bu kısmında nüfus artışını ve yerleşme sorununu beraberinde getirmiştir. Yaşanan sıkıntılar ülkemizde de yaşanan sıkıntılardır. Ama bu bölgede daha yoğun yaşanıyor. Çocuklarımızın birçoğu İzmirde doğmuşlar. İzmirde büyümüşler. Ama aileler başka bölgelerde büyüdükleri için doğal olarak kendi kültürleri, geleneklerini ve göreneklerini yaşatmak istiyorlar. Elde edilen kazanç fazla olsa belki yaşam şekilleri daha farklı olacak. Ama gelir de az olunca birçok eksiklik beraberinde geliyor. Ama tamamen eksiğiz ya da burası çok kötüdür anlamına gelmesin. Burası çok güzel bir yer. Çocuklarımız çok güzeller. Bu bölgede aileler çocuklarını okula tertemiz gönderiyorlar. Ben her sınıfa girip çocuklar annelerinize teşekkür ediyorum diyorum. Neden diye sorduklarında sizi tertemiz okula gönderdikleri için diyorum. Bu teşekkürü annelerine götürdükleri zaman anneler çok mutlu oluyorlar. Hemen beni görmeye geliyorlar. Daha önce okulun müdürünü tanımadıklarını söylüyorlar. Velilerimizle iletişimimi çok iyi sağlamaya çalışıyorum. Annelerin eğitim ve öğretim konusunda çok önemli bir faktör olduğuna inanıyorum. Öğretmenlerimiz, öğrencilerimiz ve velilerimiz iyi iletişim içerisinde olacaklar ki iyi birer birey yetiştirebilelim. Çünkü bizim için en önemli olan öğrencilerimizin ilerde iyi birer birey olmalarıdır şeklinde konuştu.
AKADEMİK BAŞARI ÖNEMLİ AMA
Dağdeviren, öğrencilerin toplumda kendini iyi ifade edebilen, doğruyu ve yanlışı ayıran öncelikle kendisini sonra tüm insanlığa saygılı, çalışkan ve dürüst bireyler olarak yetişmek istediğini belirterek, Bunun için çaba harcıyorum. Kendi çocuğumu nasıl yetiştirdiysem öğrencilerimin de öyle yetişmesini istiyorum. Akademik başarı çok önemlidir. Ama en önemlisi akademik başarının başarı olmasını sağlayan kişilik önemlidir. Öğrencilerimiz sevgi dolu bir ortamda yetişirlerse kendileri de sevgi dolu olurlar diye düşünüyorum. Öğrencilerimizin birbirlerine olan davranışlarını iyileştirme çabasındayım. Davranış değiştirme yöntemlerime güveniyorum. Belki anne olmanın belki kadın olmanın bir avantajı bu. Çok kısa bir sürede yüzde 90 başarı sağlayabiliyorum. Bir şekilde duygularına hitap edebiliyorum. Başarının özü iletişimdir. İyi bir iletişim kurulduğunda insanlar birbirlerini anladığında sonuç alınır diye konuştu.
OKULUMUZUN ÖĞRENCİLERİ PIRIL PIRIL
İlkokul çağında kişiliğin şekillendiğini belirten Dağdeviren, Özellikle 0-6 yaş arasında kişiliğin şekillendiğini biliyoruz. Bu nedenle anasınıflarımıza çok önem veriyorum. Anasınıflarımızın öğrencileri çok güzel ve sevimliler. Anasınıfı öğretmenleri velilere yönelik aile danışmanlığı seminerleri veriyorlar. Velilere her hafta toplantı yaparak bilgilendiriyorlar. Velilerin sorunlarını dinliyor. Çözüm üretiyor. Okulumuzda öğretmenlerimiz folklor ekibi hazırlıyorlar. Spor aktivitelerimiz oluyor. Bilgi yarışmaları yapıyoruz. Yaptığımız çalışmalar çocukları motive edici çalışmalar oluyor. Okulumuzun öğrencileri pırıl pırıl. Doğru işlendiğinde güzel sonuçlar elde edebilecek öğrencilerimiz var. Velilerimize okuma-yazma kursları açıyoruz. Bu kurslar devam edecek. Okuma yazma bilmeyen ailelerin çocukları kendilerini çok fazla geliştiremiyor. Hedeflerimin başında çocuklarımızı tiyatro ile tanıştırmak istiyorum. Bedensel etkinlikler bizim için çok önemli. Öğretmenlerimiz bu konularda çok istekliler. Velilerimiz ile iletişimleri çok iyi. Riskli bölgede olmamıza rağmen çocuklarımıza yansıtamamaya çalışıyoruz. Çocuklarımızı bağrımıza basıp okulun güvenli bir yer olduğunu anlatıyoruz dedi.
BAŞARILI OLACAĞINA İNANIYORUM
Dağdeviren, 4+4+4 eğitim sistemine karşı olmadığını vurgulayarak, sözlerine şöyle devam etti: 4+4+4 eğitim sistemini her anlamda destekliyorum. Ancak alt yapı tamamlanmadığı için sıkıntılar yaşanıyor. Benim çocuğum 8 yıl eğitim aldı. O dönemde 60 kişilik sınıflarda eğitim gördü. Alt yapı sıkıntıları giderildiği zaman güzel bir sistem olacak. 4+4+4 şeklindeki eğitim sisteminin toplum için daha yararlı olmasını sağlayacak bir durum olarak meslek ortaokullarının da açılmasını önerebilirim. Çocukların belli bir yaştan sonra mesleki becerilerinin geliştirilmesi zor olduğundan küçük yaşta yeteneklerin ortaya çıkarılması daha yaralı olur. Ekonomik anlamda da ara eleman ihtiyacı bu şekilde daha kolay sağlanır. Bu küçük yaştaki bireylerin çalıştırılması şeklinde algılanmasın. Okul bünyesinde atölyeler oluşturularak ve belli saatlerde ders olarak verilmesi gerekir. İstekler gerçekleştirildiğinde ve fiziki şartlar oluşturulduğunda başarılı bir eğitim sistemi olacak. Başarılı olacağına inanıyorum.
Haber Merkezi