Sayfa Yükleniyor...
Basmane kültürler, işlevler ve tarihsel dönemler arası bir kesişme alanı. Ancak Otelciler Odası Başkanı Mehmet Gönen, tarihin aynası olan otellerin zamanla değerini yitirdiğini belirtti
SULTAN GÜMÜŞ / ÖZEL HABER
İzmirin otel deyince akla ilk gelen semtidir Basmane. Osmanlı döneminde konut olarak yapılmış ama sonra otele dönüştürülerek birçok insana ev sahipliği yapmaya başlamış. 19. yüzyılın ortasından sonra İzmirde demiryollarının inşası ve yaygın olarak kullanılmaya başlamasıyla otel kültürü de kendini göstermeye başladı. Özellikle fuarın etkinliklere 1 ay boyunca devam etmesi oteller sokağını daha zenginleştirdi. Ancak teknolojinin gelişmesiyle birlikte yeni yapıların ortaya çıkması, son yıllarda Suriyeli vatandaşların Basmane bölgesine akın etmesi, fuar etkinliklerinin daha az bir sürede gerçekleşmesi, otel bakımının ihmal edilerek kimisinin harabeye dönüşmesi ve daha birçok etken Oteller Sokağının özelliğini yitirmesine neden oldu.
TANINMIŞ OTELLER DE VAR
19. yüzyıl sonu 20. yüzyıl başından günümüze dek kesintisiz otel hizmeti sunan Basmane, aynı zamanda konut ve ticaret bölgesi oldu. İzmir; Türkler, Rumlar, Museviler, Ermeniler ve Levantenler gibi birçok farklı etnik grubun yaşadığı kozmopolit bir kent olma özelliğini taşıyor. Basmane ise kültürler, işlevler ve tarihsel dönemler arası bir kesişme alanı. Demiryollarının varlığı ile ortaya çıkan konaklama ihtiyacı, bölgenin otel bölgesi olarak gelişmesine sebep oldu. Bölgede hem tarihsel değeri olan hem de tanınmış oteller bulunuyor. Bunlardan bazıları Emniyet Oteli, Yeni Sadık Bey Oteli, Tevfik Paşa Oteli, İstiklal Oteli, Yeşil Bitlis Oteli, Denizli Oteli. İzmirin tarihsel dokusunda tartışmasız öneme sahip olan bu otellerin yer aldığı sokak zaman içinde Basmane Oteller Sokağı olarak anılmaya başladı.
Gazetemize konuşan ve bu mesleğin dededen kalma olduğunu söyleyen Otelciler Odası Başkanı Mehmet Gönen, Oteller Sokağının tarihsel boyutuna yer vererek geçirmiş olduğu süreçleri ve şuan ki konumunu aktardı. Gönen şunları kaydetti: Oteller Sokağının olduğu yerler Basmanenin en güzel yerleri. İzmirin zenginlerinin yaşadığı bir yerdi. Buralarda yalılar, konaklar, paşaların olduğu yerler vardı. İzmirin zaman içerisinde gelişmesi, Basmanedeki garın devreye girmesi, garajın burada olması, fuarın Basmanede bulunması nedeniyle otellere ihtiyaç daha da arttı. O dönemlerde fuar 1 ay sürüyordu. Zeki Müren, Emel Sayın gibi gazinoların olduğu bir fuar düşünün. Dünya çapında önem taşıyan bir fuar. O zamanlar fuara katılanlar, saz ekipleri, 5 gün önce gelip hazırlık yaparlardı. Bütün oteller dolardı. Hatta koridorlarda bile yatanlar olurdu. Gidiş gelişlerde bugün ki gibi rahat değildi. Bu sebeple bahsettiğim konaklar, yalılar ticari amaçlı kullanılmaya başlayarak otele dönüştürüldü. Ekonomik anlamda da çok fazla bir getirisi oldu.
SENEYE GÖREMEYEBİLİRİZ!
Gönen, Suriyelilerin boy göstermesi, fuarın işleyişini kaybetmesi ve restore çalışmalarının yapılmamasıyla Oteller Sokağının zaman içerisinde eski önemini yitirdiğine vurgu yaptı. Ahşap çatıların yeniden inşa edilmesi için Anıtlar Kuruluna başvurduklarını ancak sonuç için uzun bir zaman kat edeceklerini belirten Gönen, Anıtlar Kurulu gelen çalışmaları değerlendiriyor ancak sonucun ulaşması uzun bir zamanı kapsıyor. Eskiden bir çivi çakarlardı, içeriye alınırdı insanlar. Aynı katı kurallar olmasa da tarihi eserlere dokunmak günümüzde de zor. Basmanede yer alan yapıların çoğu tarihi. Restore etmek istesen önüne birçok yasa, kural çıkarıyorlar. Otellerin çoğunun çatısı ahşap. Çatılar için çalışma yapmak istedik. Cumhurbaşkanlığına müracaat ettik, halen bekliyoruz. Özellikle çatılar diyoruz çünkü asıl sorun oradan başlıyor. Binanın temeli, kolonları gayet sağlam ama çatı kısmı kötü olduğu için herhangi bir yağmurda yapı harabeye dönüşebiliyor. Çatıları iyileştirirsek binaların yıpranmasına da engel oluruz. Ancak bürokratik işlemler o kadar uzuyor ki. Tanınmış otellerin sahipleri de yurt dışında. Otelden haberleri yok. Uzaktan uzağa kiraya veriyorlar, otelde bu şekilde yok oluyor. Tarihe tanıklık eden bu otellere sahip çıkılmalı aksi halde seneye göremeyebiliriz. Bahsettiğim çatılarda öyle işlemeler var ki onlara bakmaktan başınızı yere eğemezsiniz. O kadar ki muazzam. Bunları korumak mecburi olmalı. Hatta yasalar getirilmeli. Onlara sahip çıkmak adına görüşmelerimizi sürdüreceğiz. Birkaç heyet sadece bu yapılar için sık sık gelip incelemelerde bulunsa birçok yer kurtulur dedi.
Oteller sokağındaki tarihi yapıların bir bir yok olmaya yüz tuttuğunu söyleyen Gönen, Buranın geleceği ile ilgili kritik nokta şu; bölgenin ruhunun incitilmeden iyileştirilmesi gerekiyor. Ancak bunun tam olarak gerçekleştiğini söylemek mümkün değil. Tarihsel dokunun korunması için doğru bir koruma çalışması acilen yapılmalıdır diyerek örnek oteller de gösterdi. Mehmet Gönenin yok olmaya yüz tuttular dediği oteller:
LATİFE HANIMIN DOĞDUĞU EV
Basmane Garından Anafartalar Caddesine doğru girince sağdan birinci sokak olan Oteller Sokağının eski adı Dibek Sokağı idi. Sokağın girişinde Halit Ziya Uşaklıgilin 1878 yılından 1893 yılına kadar kaldığı, yapıtlarını yazdığı ev 1926 yılında Uşakizade Sadık Bey tarafından otele dönüştü. Aynı zamanda kendisi de Uşakizadelerden olan hem Latife Hanım hem de babası Muammer Beyin doğduğu konağın hali bugün içler açısı durumda müze olmayı bekliyor.
İSTİKLAL OTELİ SATILIK
Atatürkün İzmirin kurtuluşundan sonra gelip kaldığı ve İstiklal Oteli olarak anılan tarihi yapının hali de yürek burktu. Şu anda Mustafa ve Süleyman Oğlakçıoğlu kardeşlere ait olan İstiklal Oteli, daha önceki kiracıları tarafından harap edilmiş. Tarihi yapının tavanlarındaki rolöveler sökülmüş ve büyük salonlar suntalarla birbirinden ayrılarak 40 odaya bölünmüş. 1992 yılında oteli satın alan Oğlakçıoğlu kardeşler, binlerce lira masraf ederek oteli restorasyon çalışmaları ile eski haline getirmeye çalışmış.
Haber Merkezi