Sayfa Yükleniyor...
Yıllardır kentin altyapı sorununu çözemeyen İzmir Büyükşehir Belediyesi, kısa süreli yağışın ardından yaşanan çileyle vatandaşa hizmette yine sınıfta kaldı. Gültepe Mahallesinde vatandaşlar, Belediyeden kimse ulaşmadı bize. Biz boğulacağız belediye öyle gelecek galiba diyerek tepki gösterdi
E. ÇAĞLA GENİŞ-EMİRCAN IŞILDAK-TANER UYANIKER/ÖZEL HABER
Meteoroloji Genel Müdürlüğünün günler öncesinden yaptığı yağış uyarısına rağmen gerekli önlemleri almayan İzmir Büyükşehir Belediyesi, hizmette yine sınıfta kaldı. Kısa süre içerisinde İzmiri teslim alan sağanak yağışta yıllardır yeterli altyapı yatırımları yapılmadığı için birçok ilçede işyerleri ve evleri su bastı, vatandaşlar göle dönen yollarda mahsur kaldı. Yağmurdan en fazla etkilenen yerlerin başında gelen Konakın Gültepe Mahallesinde vatandaşlar belediyeye tepki gösterdi. Evini su basan mahalle sakinlerinden Balabi Işık, mahallede alt yapı çalışması yapıldığını ve bu nedenle sokağın girişinin İzmir Büyükşehir Belediyesi araçları ve kumları tarafından kapatıldığını bunun ise su baskınına sebep olduğunu söyledi. Işık, su baskını konusunda belediyeyi uyardığını ifade ederek, 40 yıldır ben burada yaşıyorum, yağmurda buranın defalarca araçları ve kumları kaldırmalarını istedim. Ama kimse dinlemedi. Sonuç ise ortada. Evimi su bastı. Belediyeden kimse ulaşmadı bize. Şimdiye kadar belediye nerede? Biz boğulacağız belediye öyle gelecek galiba. İzmirde belediye bitmiş dedi.
BİNLERCE LİRALIK ZARAR
Mahallede fırın işleten ve yağmurla beraber fırını harabeye dönen Nimet Fırat adlı vatandaş da zararının yaklaşık 240 bin lira oluğunu ifade ederek sitem etti. Fırat, şunları söyledi: Belediye ekipleri yaptıkları çalışmalar nedeniyle kepçeyi kumu buraya getirerek sokağın girişini kapattılar ve suyun doğal akış yolunu değiştirdiler. Biz uyardık ve bunları kaldırın demiştik. Yağmurla beraber su dükkanımı bastı. Binlerce liralık zararım var. Şimdi bunu kim karşılayacak?
TEDBİR ALMAZSANIZ BAHANELERE SIĞINIRSINIZ
Muhalefet olarak yıllardır kentin altyapı sorunlarını gündeme getirdiklerini ancak İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından çözüm üretilmediğini belirten AK Parti İzmir İl Başkanı Bülent Delican, Elbette bu bir doğal afet. Herkesin başına gelebilir ama çarpık ve plansız kentleşmeyi bir an önce kentsel dönüşüm ile birlikte çözmediğiniz zaman bunları her dönem yaşarsınız. Dere yataklarına yapılan imarların getirdiği sonuç ortada. Büyükşehir, sorunları sürekli halının altına süpürüyor. Bunun yerine oturup düşünsün ve bir daha bunların yaşanmaması için gerekli altyapı çözümlerini kurgulasın. Doğal afetten kaçamazsınız ama eğer tedbirlerinizi alırsanız zararlarını engellerseniz. Tedbir almazsanız, Aziz Bey gibi bahanelere sığınırsınız. 15 yıldır bu kenti yöneten Büyükşehir, riskli bölgeleri yeni imar planları ile düzenleyerek vatandaşa daha çağdaş ve modern alanlar açmak zorunda. Koskoca modern bir şehirde bu görüntüleri görüyor olmak hepimizi çok üzdü. Yazık günah Bir an önce gerekli planlamaları yapması gerektiğini ve bunun belediyenin asıl görevi olduğunu düşünüyorum. İzmir gibi bir kente bu görüntüler yakışmıyor. Bu kentin planlaması ve altyapı iyi kurgulanmadığı için maalesef bunlar yaşanıyor. Bunların çözümü belli Kararlı bir belediye yönetimi oturup şapkasını önüne koysun ve bu işleri düzenlesin dedi.
YÜKSEK NOTLARLA KENT YÖNETİLMİYOR
Kredi derecelendirme kuruluşu Fitchten AAA notu almasıyla övünen İzmir Büyükşehir Belediyesini sert sözlerle eleştiren AK Parti Grup Başkanvekili Bilal Doğan, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, sürekli yüksek kredi notları alıyoruz diye övünüyor ve bu konuyla ilgili haberler yaptırıyor. Bütçeden ödenek konularak her yıl artan bir şekilde yabancı kuruluşlara verilen paralarla; alınan yüksek notlarla bu kent yönetilemiyor. Halkımızın günlük yaşamını kolaylaştıracak çözümler üretmek gerekiyor. İzmire yağan bir on dakikalık yağmurda İzmir göl oluyor. Dünyanın hiçbir kenti on dakikalık bir yağmurda böyle göl olmuyor, zemin katları su basmıyor, caddeler ve sokaklar göle dönmüyor. CHPli belediyeler 20 yıldır bu kentin altyapı sorunları çözemedi. Ağustos ayında yağan yağmurda sokakları nehre dönüşen bu kentin acil olarak altyapı sorunlarının çözülmesi gerekiyor. Ama Aziz Kocaoğlunda bu vizyon ve ufuk yok; bu kenti yönetemiyor. İzmir, Türkiyenin üçüncü büyük kentiydi ama artık yanı başındaki Manisa, Denizli, Balıkesir ile rekabet edecek noktada bile değil. Halkımız bunları görüyor. 2019da AK Parti belediyeciliği ile İzmir İstanbul ile yarışır hale gelecek. O tarihten itibaren kentin tüm sorunları çözmüş olacağız diye konuştu.
BÜYÜKŞEHİR NEREDEYDİ?
Olay anında bölgede Büyükşehirden hiçbir yetkilinin olmadığına dikkat çeken AK Parti Konak İlçe Başkanı Temel Yıldırım, Altyapı fakiri İzmir, yine kabusu yaşadı. 20 dakikalık yağış, kentin ve beceriksiz yerel yönetimlerin makyajını dökmeye yetti. Gültepede, Yenişehirde Güzelyalıda, Kemeraltında yürekler ağızlara geldi. Sokaklar derelere, caddeler göllere dönüştü. Peki neden? Her yağmurda bu şehir aynı korkuyu yaşamaya mecbur mu? Çarpık kentleşme, alt ve üst yapı sorunlarını çözmesi gereken belediyeler ne iş yapar? Şehrin kalbi yağışa teslim olmuşken Büyükşehir ve Konak Belediyesi neredeydi? İzmire yabancıların verdiği bol keseden notlarla övünen başkanlar, hesap günü yaklaşıyor. 2019da karnenizi kredi derecelendirme kuruluşlarından değil 3 gün su veremediğiniz, her yağmurda çile çektirdiğiniz İzmirlilerden alacaksınız açıklamasında bulundu.
YANLIŞ KARARLARIN SONUCU
Yaşanan tablonun altyapı yetersizliği ve çarpık kentleşmenin bir sonucu olduğunu söyleyen Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Şehir Plancıları Odası İzmir Şube Başkanı Özlem Şenyol Kocaer, Yaşananlar ne kadar doğal felaket gibi görünse de bu felaket kentleşmede ilgili idarelerin imar planları ile almış olduğu yanlış kararların bir sonucudur. Kentlerin altyapı ihtiyaçları, yaratılacak çevresel sorunlar ve ekolojik dengeye vereceği ciddi tahribatların mevcut ve gelecek öngörüleri eksik ve yanlış yapılmış olması bu sonuçları doğurmaktadır. Önceki gün gerçekleşen sağanak yağış bizlere geçmişten bu güne kentleşmeye ilişkin alınan yanlış kararlarla işlenen cinayetin resmini çok net göstermiştir. Bu resimden başta yetkili kurumların sonrasında da tüm halkın ders çıkarması gerekmektedir. Rant odaklı plan kararları ile şehir planlama disiplini bilimsellikten uzaklaştırıldığı gibi kentlerimizde telafisi olmayacak sonuçlar doğurmaya devam edecektir. Bu doğrultuda 20 yıl 30 yıl önceki koşullarla planlanmış artık günümüz koşullarına uymayan ve yanlış neticelerini yaşadığımız imar planlarının bütüncül bir anlayışla yerel yönetimler tarafından ortak akılla, bilimsel temellere dayanarak ivedilikle revize edilmesi gerekmektedir. Bunun yanında rant odaklı, yeşil alanlarımızı, parklarımızı betona teslim eden imar kararlarından vazgeçmesi gerekmektedir ifadelerini kullandı.
Haber Merkezi