Sayfa Yükleniyor...
İzmir Kent Konseyi Başkanı Çağrı Gruşçu ile kent konseyi ve çalışmalarını konuştuk
EMİRCAN IŞILDAK ÖZEL HABER
İzmirde vatandaşların kentin yönetiminde söz sahibi olabilmeleri, ortak akıl çatısı altında kentin demokratik yapısına katılmaları, sorunları tespit edip çözüm sunabilmeleri amacıyla 2010 yılında kurulan ve büyüyerek devam eden İzmir Kent Konseyini, Başkan Çağrı Gruşçu ile konuştuk.
Gruşçu, konseyin çalışmalarını, yaptığı faaliyetlerini, amaçlarını ve Katılın birlikte yönetelim mesajını anlattığı söyleşide amaçlarının kent konseyini vatandaşa daha fazla götürebilmek, anlatabilmek olduğunu belirtti.
İZMİR İÇİN MESAİ
Gruşçu konuşmasına kendisiyle ilgili bilgi vererek başladı. Uzun yıllardır İzmir için faaliyetlerde bulunduğunu ifade eden Gruşçu, Doğma büyüme İzmirliyim. Dokuz Eylül Üniversitesi Kamu Yönetimi bölümünden mezun oldum. Daha sonra İzmir Ticaret Odasında Ekonomik İlişkiler Müdürlüğünde görev yaptım. Fuarcılık Masasında önemli faaliyetler yürüttüm. Sonrasında İzmirin EXPO 2015 adaylığı sürecinde Dışişleri Bakanlığına transfer oldum. 3 yıllık süre içerisinde İzmir ve yurt genelindeki çeşitli kuruluşlarla ilişkilerimi geliştirdim. Bakanlıktaki görevim sona erdikten sonra da kendi iş yerimi kurdum. Reel sektöre atıldım. Bu kapsamda kurumsal hizmet danışmanlığı vermeye başladım. 2014 yılına kadar bu işimi sürdürdüm ve son olarak da reklam sektörüne geçiş yaptım. Halen daha bu sektörde çalışmaya devam ediyorum dedi.
AHMET PİRİŞTİNA İLE ÇALIŞTIM
İzmir Kent Konseyine 2010 yılında adım attığını ve kurucu üye olduğunu dile getiren Gruşçu, İzmir Kent Konseyinin kuruluş çalışmalarına 2010 yılında başladık. Bu anlamda konseyin kurucu üyesiyim. Çalışmalarım, 2001 yılında Yerel Gündem 21 ile birlikte başladı. Rahmetli Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Piriştina ile beraber çalıştım. Yerel Gündem 21 süreci 2009 yılına kadar devam etti. Kent Konseyinin kurulmasıyla beraber de iki yıl çalışma grubu başkanlığı, 3 yıl yürütme kurulu üyeliği yaptıktan sonra 2015 yılında başkan olarak göreve seçildim ifadelerini kullandı.
ÖNCELİK İZMİR
İzmir Kent Konseyini de tanımlayan Gruşçu, kent için fikir ve projeler hazırladıklarını söyleyerek, İzmir Kent Konseyi, merkezi yönetim, yerel yönetim, meslek odaları, sivil toplum kuruluşları, üniversiteler ve hemşehrilerimizin ortaklık anlayışıyla, karşılıklı saygı ve hoşgörü çerçevesinde buluştuğu, İzmirin kalkınma önceliklerinin, sorun ve çözümlerinin sürdürülebilir kalkınma ilkeleri temelinde belirlendiği, ekolojik bütünlük, insan hakları, ekonomik adalet, demokrasi ve barış kültürü temelleri üzerinde yükselen bir kamu ve sivil bileşenidir. Üyelerimizi, toplumsal sorumluluk anlayışıyla, hiçbir çıkar gözetmeksizin bilgi, zaman, beceri ve deneyimlerini özgür iradesiyle iyiliğe dönüştürmek isteyen, bu niteliklerini İzmir ve geleceğimiz için kullanan 4 buçuk milyon gönüllü İzmirli oluşturuyor. Biz, tüm hemşehrilerimizin kent yönetimi ve sosyal hayattaki rollerinin güçlendirilmesi için karar alma süreçlerine katılımını, mevcut sorunların çözümünde aktif rol alarak demokratik platformlarda hoşgörü, saygı ve uzlaşmacı bir çerçevede fikir üretmelerini, politika oluşturmalarını, haklarını koruyan, geliştiren, üreten, girişimci, birlikte çalışma kültürüne sahip bireyler olmalarını amaçlıyoruz. Bu nedenle kentimiz için, inandığınız fikirleri hayata geçirmek, takım çalışması içerisinde projeler üretmek, yeni çevre ve arkadaşlıklar edinmek, ilgi alanlarınızı keşfetmek, birlikte çalışma kültürüne katkıda bulunmak, kentinizle ilgili sorumluluk almak ve özgüveninizi pekiştirmek için İzmirin en güçlü ve geniş katılımlı demokratik yapısında Ben de varım demek isteyen 4 buçuk milyon İzmirliyi, İzmir Kent Konseyinin çalışmalarına katılmaya davet ediyoruz dedi.
FAALİYETLER SON HIZIYLA SÜRÜYOR
Konseyin çalışma grupları ve faaliyetleriyle ilgili de bilgi veren Gruşçu, Ar-Ge çalışmalarına oldukça önem veriyoruz. Bu kapsamda elektromobil takımımız, çevre dostu elektrikli araç üreterek TÜBİTAKın Formula G-1 yarışlarına katıldı. Üretilen elektrikli aracımızın yanı sıra birçok yeni Ar-Ge çalışmasına devam ediyoruz. Bunların dışında engelliler için yaptığımız çalışmalara bir örnek de Engelsiz İlaç Projesidir. Türkiyede bir ilke imza atarak İzmir Büyükşehir Belediyesi, Ege Üniversitesi, EDAK Ecza Kooperatifi, Çevre Eczacılar Kooperatifi (ÇEKOOP) ve Çağdaş Görmeyenler Derneği iş birliği ile Engelsiz İlaç Projesini hayata geçirdik. Sesli ve üzerinde Braille alfabesiyle etiketlenmiş uyarılar içeren özel ilaç kutularını engelli vatandaşlarımız ve katılımcı eczanelere dağıtmaya devam edeceğiz. Sanatsal anlamda da çalışmalarımız devam ediyor. Türkiyenin iki kadın tiyatrosundan birini kurduk. Han Tiyatrosunun desteğiyle faaliyetlerini sürdüren Farklı Bir Ses Kadın Tiyatrosu ile İzmirin birçok ilçesinde kadınlarımızın sosyal hayatta karşılaştıkları sorunları dile getiren çeşitli oyunlar sahnelemeye devam ediyoruz. Gençlik Meclisimiz tarafından İzmir Büyükşehir Belediyesinin desteğiyle gerçekleşen Genç İzmir Festivali, bugüne kadar gerçekleştirilen en kapsamlı festival olma özelliğini taşıdı. Kültür, bilim ve eğitim olimpiyatlarına aday olabilecek türden bir etkinliğe imza atan Gençlik Meclisimiz, atölye alanlarından görsel sanatlara kadar İzmire gençlik katan bir festival düzenlerken GİzFest ile gelecek yıllar için kente yeni bir marka değeri kazandırdı. Çocuklarımız Evreni Şaşırt projesiyle evrende olan biteni sorguladı. Bilimi ve çocuğu bir araya getirerek çocuklarımızın yaşadıkları evreni sorgulama, araştırma ve üretme yetilerinin gelişmesini sağlamayı amaçladık. Avrupa Hareketlilik Haftası kapsamında Türkiyede ilk defa bir bulvarı araç trafiğine kapatarak yayalaştırdık. 22 Eylül 2015 tarihindeki Otomobilsiz Kentler Gününü kutlayarak birçok etkinliğe ev sahipliği yaptık ifadelerini kullandı.
HALK MECLİSİ OLUŞTURACAĞIZ
Gruşçu, geniş katılımlı bir halk meclisi kurmayı planladıklarını söyleyerek, İzmirin karar alma mekanizmalarına katılımı önemseyen bir kuruluşuz. Hizmet alanımız 30 ilçeyi kapsıyor. Bu ilçelerdeki kent konseylerimizle iletişim içerisinde çalışmaya başladık. Büyükşehir Belediyesi ile de uyum içerisinde çalıyoruz. Hizmet ve kent için makro projeler üreten bir yapıya kavuşmak istiyoruz. Bu anlamda temeli atarak, yönergemizi değiştiriyoruz. Yönergemizi daha esnek, daha fazla sivil topluma yatkın bir hale getirmek istiyoruz. Kamu bileşeni bir yapı olduğumuzdan dolayı, bunu en iyi şekilde temsil edebilecek bir meclis oluşturmak istiyoruz. Bu meclis bir halk meclisi statüsünde ve geniş katılım sağlanan bir meclis olacak. Kentin tüm dinamiklerini içinde barındıracak. Burada alınan kararlar da Büyükşehir Belediyesinin içinde bulunan komisyonlara iletilerek, Büyükşehir meclislerinde görüşülmesi sağlanacak. Böylece halkın gerçek anlamda karar alma mekanizmalarına katılmalarını sağlayacağız dedi.
KONSEYİ İYİ ANLATAMADIK
Konseyi vatandaşlara yeterince iyi anlatamadıklarını söyleyerek özeleştiri de yapan Gruşçu, Kent konseyleri yeterince iyi bilinmiyor. Bu bizim de yaptığımız bir özeleştiridir. Kent konseylerini biz halka iyi anlatamadığımızı düşünüyoruz. Eğer iyi anlatmış olsaydık, yalnızca İzmirin merkezinde değil, diğer tüm ilçelerde de bilinirliğini sağlayabilirdik. Biz kent konseylerini her zaman akademik olarak anlattık. Tabi bu şekilde anlatınca da halk bizi tam olarak anlamadı. Çok bürokratik ve ağır bir dil kullandık. Biz de o bakımdan biraz bu dezavantajımı kırmaya yönelik çalışmalar yapmayı planlıyoruz. Bu konuda en basit şekliyle Ali Ağabey gel bakalım; Kentinle ilgili bir önerin varsa, sorunun varsa Kent Konseyine gel diyeceğiz. Aynı şekilde Ayşe Ablaya, kadın ile ilgili bir fikrin var mı? Kadın politikaları ile ilgili bir önerin var mı? Varsa Kent Konseyine gel diyeceğiz. Taksicilerle ulaşımı konuşacağız. Her iş grubunu ilgilendiren sorunları ele alacağız yorumunda bulundu.
İZMİRE DAVET
Gruşçu konuşmasını kentteki vatandaşlara çağrı yaparak noktaladı. İzmirin tarihi değerlerine sahip çıkmak ve kenti daha iyi bir seviyeye getirebilmek için herkese ihtiyaçları olduğunu belirterek, İzmirin denizine, yollarına, tramvayına, metrosuna sahip çıkmak için; tarihine, kültürel dokusuna, yaşam tarzına sahip çıkmak için; Efesine, Bergamasına, Agorasına sahip çıkmak için; Kadifekalesine, Basmanesine, Bornovasına, Damlacıkına sahip çıkmak için; Attila İlhanına, Ahmed Adnan Saygununa, Sezen Aksusuna, Dario Morenosuna sahip çıkmak için; Behçet Uzuna, İhsan Alyanakına, Ahmet Piriştinasına sahip çıkmak için; Göztepesine, Karşıyakasına, Altayına, Altınordusuna sahip çıkmak için; Hasan Tahsinine, yaşayan efsaneler Ayşe Mayda ve Sancar Maruflusuna sahip çıkmak için; İzmirin dağlarında çiçekler açar, altın güneş orda sırmalar saçar, yaşa Mustafa Kemal Paşa! diyerek gönlümüzde yer eden İzmir Marşına sahip çıkmak ve bu değerlerini ileri taşımak için 4 buçuk milyon yüce gönüllü İzmirlimizi, İzmir Kent Konseyine davet ediyorum şeklinde konuştu.
Haber Merkezi