İzmir’imizin vitrini ‘Alsancak’

Alsancak Koruma ve Güzelleştirme Derneği, Alsancak Semti’nin güzelleştirilmesini, yapılarının korunmasını, sosyal kültürel ilişkilerin geliştirilmesi ve yaşatılmasını hedefliyor


  • Oluşturulma Tarihi : 20.02.2016 09:45
  • Güncelleme Tarihi : 20.02.2016 09:45
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
İzmir’imizin vitrini ‘Alsancak’

EMİNE YALÇIN

Alsancak Semti, İzmirlilerin kendilerini özgür, rahat ve mutlu hissettikleri İzmir’in güzel bir köşesi. Yüzyıllarca pek çok kültürü içinde barındıran Alsancak Semti’nin daha da güzelleşmesi için birçok çalışma yapan Alsancak Koruma ve Güzelleştirme Derneği, semt sakinlerine maddi ve manevi katkıda bulunmayı amaçlıyor.

1999 yılında Alsancaklılar tarafında kurulan Alsancak Koruma ve Güzelleştirme Derneği, çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. 17 yıl boyunca gerek mahalli idareler gerek sivil toplum kuruluşları ve gerekse Alsancak’ta yaşayanlarla beraberliğini sürdüren dernek, Alsancaklıların huzurlu, sağlıklı ve güvenli bir ortamda yaşaması için faaliyetlerde bulunuyor.

İNSANLARLA BİRLİKTE YAŞIYORUZ

Alsancak Koruma ve Güzelleştirme Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Dilek Olcay, İzmirli bir ailenin kızı olduğunu, annesinin öğretmen babasının ise inşaat mühendisi olduğunu belirterek, Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nden mezun olduğunu söyledi. Eczacılık mesleğinde 24 yılı geride bıraktıktan sonra emekli olduğunu da sözlerine ekleyen Olcay, “Şimdi yaşadığım bölgeye hizmet etmek amacıyla çeşitli çalışmalar yapan Sivil Toplum Kuruluşu’nda (STK) yönetim kurulu başkanlığı yapıyorum. İnsanların yaşadığı yere katkı sağlamaları gerektiğine inanıyorum. Dünyanın her yerinde her bir insan insanlarla iletişimini kaybetmemek için en az 5 STK’ya üye oluyor. Bizim toplumumuzda şöyle güzel bir şey var; biz zaten Türkiye’de insanlarla iç içe yaşıyoruz. İnsanlarla birlikte yaşarken de yaşadıkları şehre katkı sağlamanın da ayrıca güzel bir duygu olacağını düşünüyorum” dedi.

KİŞİSEL İLİŞKİLERE DEĞER VERMİYORUZ

Alsancak Koruma ve Güzelleştirme Derneği’nin 17 yıl önce 27 kişi ile kurulduğuna vurgu yapan Olcay, şu an içi kayıtlı üye sayısının 150 olduğunu ancak binin üzerinde kişinin kendilerini desteklediğini ifade etti. Olcay, “Yönetim kurulu üyelerimizi çeşitli meslek gruplarından seçiyoruz. Çünkü farklı meslek gruplarında bulunan kişilerin şikayetleri farklı oluyor. Biz kişisel ilişkilere değil yaşadığımız bölgenin ilişkilerine daha çok değer veriyoruz. Bizim semt temsilcilerimiz var. Semt temsilcilerimiz bölgelerindeki sorunları ve sıkıntıları bize aktarıyorlar. Zaman zaman kendileri ile toplantılar yapıyoruz. Üyelerimiz dışarda gezerken gördükleri problemleri bize iletiyor. Bizde emniyet, belediye, kaymakamlık ve Valilik gibi ilgili kurumlara bildirerek aktif çalışıyoruz. Biz burada hiç kimseden hiçbir şey beklemeden bir şeyler yapıyoruz. İlgili kurumlarda bizim kimseden bir şey beklemeden çalıştığımızı gördükleri için bize saygı duyuyorlar. Şimdiye kadar tüm belediye başkanlarımız ve emniyet müdürlerimiz hep yanımızda oldular. Bu sebeple kendilerine çok teşekkür ediyoruz” diye konuştu.

STK’LARIN YAPTIRIM GÜCÜ YOK

Olcay, kişisel problemleri halletmekten çok toplumda çoğunluğun şikayetçi olduğu sorunları halletmeye yönelik faaliyette bulunduklarına dikkat çekerek, bugüne kadar idari makamlara kişisel sorunların giderilmesi için başvurmadıklarını söyledi. Mümkün olduğunca yaşadıkları bölgenin insanlarının toplu olarak şikayetçi oldukları sorunları gerekli yerlere ilettiklerini ve takipçisi olduklarını belirten Olcay, STK’ların yaptırım gücü olmadığının altını çizdi.

EXPO 2020’YE KATILMAYI HEDEFLİYORUZ

Olcay, dernek olarak yaptıkları çalışmaları şu şekilde sıraladı: “Acil tıp-ilk yardım, ağız- diş sağlığı hijyen taraması gibi sağlık konularında semtimiz okullarında; ortopedi ve kadın hastalıkları gibi sağlık konularında ise semt sakinlerini aydınlatma çalışmaları yapıyoruz. Her 10 Kasım’da  ‘Atatürk’ün çocukları Atatürk’ü anlatıyor’ kompozisyon yarışması ile ‘Satranç-Çapraz Dama’ kursları tertipleyerek Alsancak’taki okullarda etkinlikler düzenliyoruz. ‘Alsancak Şenliği’ ve ‘Night out shopping/gece alışverişi’ gibi her yıl düzenli olarak yapılan çalışmalara üyelerimizle beraber katılarak, ‘Ege mutfağı lezzetleri Alsancak'ta buluşuyor’ yarışmasını tertip ediyoruz. Semt/sokak temsilcisi üyelerimizin öneri ve isteklerini değerlendiriyoruz. Öğrenimini tamamlayamamış gençlere, İŞ-KUR’un katkısı ile ‘Meslek edindirme kursları’ açılmasını sağlıyoruz. Kent Hastanesi’nin uzman doktorlarınca her ay rutin olarak ‘sağlıklı beslenme, kalp, alzheimer, metabolizma, her yaşın güzelliği, sigarasız hayat, glokom’ gibi tıbbi konularda konferanslar verilmesine ön ayak oluyoruz. Gazi Hastanesi’nin tıbbi imkanlarından üyelerimizin ve 1. derece akrabalarının tenzilatlı olarak faydalanmalarını sağlıyoruz. Kızılay Kan Merkezi ile kan bağışı çalışmalarını Alsancak’ta yapıyoruz. Alsancak’ın ‘dünü-bugünü-yarın’ gibi Alsancak ile ilgili görüşlerin sunulduğu söyleşileri düzenliyoruz.  Belediye, emniyet, zabıta, narkotik gibi birimlerin yetkililerinin de bu toplantılara davet ediyoruz. İhtiyacı olan yetenekli üniversite öğrencilerine burs temin ediyoruz. EXPO 2020 ve bundan sonrakiler için yapılan ve yapılacak çalışmalara katılmak ve katkıda bulunmayı hedefliyoruz. Bu çalışmalar ile Alsancak’ta ki insan mozaiğinin İzmir’imizin vitrini Alsancak’a yakışır biçimde yapılanması için gayret sarf ediyoruz.”

TOPLUMA FAYDALI HER ETKİNLİĞE VARIZ

Alsancak Semti’nde yapılan her etkinliğe destek verdiklerini ve topluma faydalı olan her şeye destek olduklarını da ifade eden Olcay, “Çalışma alanlarımız genişlediği için dernekte iş bölümü yapıyoruz. Her birimiz ayrı ayrı dallarda çalışmalar yürütüyoruz. Yaşadığımız bölgeye faydalı bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Sorunları kişisel olarak götürmek farklı bir de dernek bünyesinde sunmak ayrı. Ayrıca bazı sorunlar sadece Alsancak’a ait olmuyor. Bazen tüm İzmir genelini de etkileyebiliyor” şeklinde konuştu.

KORDON, İZMİR'İN EN NEZİH YERİ

Olcay, Kordon boyunca çeşitli sıkıntıların mevcut olduğunu ileri sürerek, o bölgede oturan insanların bazı sebeplerden evlerine giremediklerini söyledi. Olcay, “Kordon İzmir’in en nezih yeriydi. Halende öyle. Ama biz insanlar kullanmayı bilmiyoruz. Ben Kordon’da büyüdüm ama artık ben Kordon’u sevmiyorum. Her yerden bir gürültü geliyor. İnsanlar gecenin ilerleyen saatlerinde yüksek sesle konuşanlardan dolayı evlerinde rahat bir şekilde dinlenemiyor. Davranışta bozukluklar başladı diyebilirim. Kordon’u çok kötü bir hale getirdiler. Bu sorunu gidermek adına İzmir Büyükşehir Belediyesi bizimle ve Mimarlar Odası ile birlikte bir çalışma başlattı. Yapılan her çalışmaya insanlar isyan ediyor. Bu yüzden bir şeyler yapmak biraz zaman istiyor. Kordon’da yapılacak çalışma içinde öncelikle binaların dış cephelerindeki mevcut olan görüntü kirliliğini yok etmek için apartman yönetimleri karar verecek. Bu çalışma ile iş yerleri daha düzgün bir hale getirilecek” dedi.

KÜLTÜRPARK'IN DOKUSU DEĞİŞTİ

Kültürpark alanı için İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin çalışma yürüttüğünü de kamuoyu ile paylaşan Olcay, bu projeye de destek olduklarını açıkladı. Kültürpark İzmir genelinde herkesin kullanabileceği bir alana dönüşeceğini de vurgulayan Olcay, “Şu an için Kültürpark alanı karanlık. İnsanlar akşam saatlerinde gitmek istediklerinde rahat bir şekilde yürüyemiyor. Karanlık olması sebebi ile mevcut olan köpeklerde insanları huzursuz ediyor. Bazı insanlar Kültürpark alanını uyumak için kullanıyorlar. Kültürpark İzmir’e ait bir alan. Bu alanı iyi bir şekilde değerlendirmek gerekiyor. Biz çocukluğumuzda fuara gideceğimiz zaman en güzel giysilerimizi giydiriyordu. Biz en şık elbiselerimizle fuara giderdik. Kültürpark’ın dokusu değişti” diye konuştu.

EN BÜYÜK PROBLEM OTOPARK SORUNU

Olcay, Alsancak Semti’nin en büyük problemleri arasında otopark sorunun olduğunu öne sürerek, bu problemi zaman zaman Büyükşehir ile paylaştıklarını belirtti. Olcay, sözlerini şu şekilde bitirdi: “İnsanlar geldikleri yere yakın arabalarını park etmek istiyorlar. Ama artık böyle bir durum yok. Bu durum artık çok lüks bir şey. Alsancak’a gelen kişi toplu ulaşım araçlarını kullansın. Tek bir kişi şahsi arabasıyla gelmesin. Otoparka arabasını bırakanlar için İzmir Büyükşehir Belediyesi ring hizmetini İzmirlilere sundu. Çünkü insanlar artık yürümek istemiyor. Biz bu hizmeti uzun yıllardan beri Büyükşehir’den istedik. Ayrıca insanlar para vermemek için yola park ediyor. Bu da trafiğin oluşmasına sebep oluyor. Bu durumda emniyetinde iyi çalışması gerektiğini düşünüyorum. İnsanlar boş buldukları alana arabalarını park ediyor. Bu olayın önüne geçebilecek tüm birimler birlikte hareket etmesi gerekiyor. Ama bakıldığında kimse kimsenin işine karışmıyor. Mesela Kıbrıs Şehitleri Caddesi İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne ara sokaklar Konak Belediyesi’ne ait. İki birimde uyum sağlamalı ki var olan sorunlar giderilebilsin. Biz dernek olarak üyelerimizle birlikte toplanıyoruz. Bize katılmak isteyen herkes geliyor. Arkadaşlarımızla birlikte çalışmaktan çok memnunuz. Yaşadığımız bölge için bir şeyler yaptığımıza inanıyoruz. Bu yüzden çok mutluyuz. STK’larda insanlar kendilerine değil ait olduğu kurumun ilkelerine bağlı olarak faaliyet göstermesi gerektiğini düşünüyorum.”

İZMİR’İN MERKEZİ; ALSANCAK

Alsancak Koruma ve Güzelleştirme Derneği Başkan Yardımcısı Ertan Görün ise Kültürpark alanında en az 50 yıl önce dikilen ağaçların gençleştirmek adına kesildiğini belirtti. Görün, “Bizim yaptırım gücümüz olmadığı için biz sadece öneriler götürebiliyoruz. Bu yüzden ring seferlerin başlaması için projeler çizdik. Bizim düşüncelerimizle Büyükşehir revize etti. İzmir’in merkezi Alsancak’tır. Bir sorun olduğunda belediye zabıtasına gittiğinizde ‘orası benim mıntıkam değil’ diyor. Sanki başka bir memleket gibi davranıyorlar. Başvurulması gereken yeri söylüyor. Var olan sorunu bildirmek için ilgili kişiye ulaşarak mevcut olan sorunu bildirecek. Koordinasyonu kendi aralarında çözmeleri gerekiyor” diye konuştu.

Haber Merkezi