- Yerel
- 08.02.2025 17:23
Tarih Araştırmacısı Bedri Cumhur Doğu, yine ilginç bir araştırmanın sonuçlarını ortaya koydu. Osmanlı Hokkabazı Komutan Kaznöv’ün hayatını anlatan Doğu, Osmanlı döneminin eğlence yaşamına da ışık tuttu
BURCU YANAR/ÖZEL HABER
Osmanlı Dönemi’ni hep savaşlar, entrikalar, padişahlar, saraylar ve sultanlarla biliriz. Peki hiç düşündünüz mü o dönemlerde insanlar eğlence ihtiyaçlarını nasıl karşılıyordu, hep mi savaş hep mi gözyaşı diye? Tarih Araştırmacısı Bedri Cumhur Doğu, yaptığı yeni araştırmalar neticesinde İzmir’deki eski gazete küpürlerinde de yer bulan, ‘Hurafelere ve Şarlatanlığa Karşı İlerleme Enstitüsü’ nü kuran, sonrasında ise Madagaskar Cumhuriyeti’nde bakan olan Osmanlı Hokkabazı Komutan Kaznöv’ü sizler için anlattı.
BİLİMSEL BİR HOKKABAZ
Öncelikle hokkabazın ne olduğunu aktaran Bedri cumhur Doğu, “Hokkabaz, ‘hokka ile oynayan’ demektir. İnsanın gözünü bağlayıp söz ve el çabukluğuyla aklın almadığı numaraları halkın gösterisine sunar, izleyenleri yaptığı illüzyonlarla kendinden geçirir. Yerçekimine karşı yürütüp havada asılı tutanlardan tutun da çeşitli numaralar sunarak insanları eğlendiren hokkabazlar, Osmanlı toplumunun eğlence kültüründe aşina olduğu güleç yüzlerdi” dedi.
Haberimize konu olan Kaznöv’ün ise Fransa’nın Toulouse kentinde çok fakir bir ailede dünyaya geldiğini belirten Doğu, “Yaşamı boyunca, yaptığı hokkabazlığı bilimsel bir zemine oturtup, maddi açıdan rahatlayınca, enteresan işler yapmaya çalıştı. Astronomi ile uğraştı, Ay’ın yaşını keşfetmek için ‘Kaznöv Lunometresi’ icat etti. Auguste Comte’un bilimsel pozitivizmine katıldı. Bu felsefik düşüncelerle, aralarında Viktor Hugo’nun da bulunduğu bir cemiyet kurdu, ismi ‘Hurafelere ve Şarlatanlığa Karşı İlerleme Enstitüsü.’ Kaznöv, Robert Houdini ‘den sonra yaptığı numaralarla insanları şaşırtan ve sırlarını hala kimsenin bilmediği olağanüstü ‘sihirli’ numaralarla dünyayı dolaşan fantastik bir illüzyonistti” diye konuştu.
SİHİRBAZLARIN VE HOKKABAZLARIN KOMUTANI KAZNÖV
Dünyaca ünlü hokkabaz Kaznöv’ün İzmir’de üç oyun sergilediğini ve Mösyö Kokolini’nin, İzmir rıhtımındaki yaz tiyatrosunda kapalı gişe gösteri sunmuş olduğunu da aktaran Doğu, “Filler, aslanlar, sırtlanlar, kaplanlar, pars ve timsahlar arasında yürüyen, telekinezi veya hipnoz gibi spiritüel gösteriler sunan bu meşhur hokkabazın asıl adı Marius Cazenevue. Tüm dünyada lakabı, ‘La commandeur’ yani ‘komutan’ Kaznöv olarak biliniyor. Askerlikle alakası yok, ancak nesnelere veya hayvanlara istediklerini yaptırdığı için çeşitli devletlerden aldığı nişanları göğsünde taşıdığından dolayı bu lakabı aldığını biliyoruz” diyerek araştırmanın detaylarını ortaya koydu.
Araştırmacı Doğu, Kaznöv’ün hokkabazlık dışında, şairlik, ressamlık, yazarlık, organizatörlük, tiyatro, felsefe gibi çeşitli konularda çalışmaları olduğunu ve birçok ülkede kral ve devlet başkanları tarafından, gösterilerinden dolayı ödüllendirildiğini de söyleyerek, “İspanya Kralı ona iki mücevher (biri madalyon ve pırlantalarla çevrili bir yüzük) sunar; Rusya İmparatoru, Yunanistan Kralı ve Kraliçesi, Napoli Kralı gibi devlet başkanları her seferinde bir elmas yüzük ve broşlar takdim etmişlerdi. 1867 yılında 5. sınıf Mecidiye nişanı Osmanlı İmparatorluğu padişahı tarafından kendisine verildi. Aynı zamanda Sultan Abdülaziz tarafından kendisine verilen Osmaniye nişanının olduğu biliniyor. 1872’de İspanya Kralı III. Charles tarafından şövalye ilan edildi ve 1875’te Tunus beyi Sadok Bey, iftihar nişanı vererek onu komutan ilan etti ve komutan Kaznöv oldu” ifadelerini kullandı.
MADAGASKAR CUMHURİYETİ’NDE BAKAN OLDU
Bedri cumhur Doğu, Kaznöv’ün nasıl Madagaskar’a bakan olduğunu ve ünlü yazar Victor Hugo’nun övgü dolu sözlerini de şu şekilde aktardı: “1886’da Madagaskar Cumhuriyeti Kraliçesi III. Ranavaldo, Cezayir’e sefer düzenlediği bir zaman, ülkesinin daha önce sihirbaz Houdini tarafından kurtarıldığını düşündüğü için, Kaznöv’e de benzer görevde sihirbazlık marifetlerini kullanması için inanmış ve görev vermişti. Kraliçe, Cezayir’de bir yangın ortasında kalmış ve onu Kaznöv korkusuzca kurtarmıştı. Bunun üzerine kraliçe tarafından, bu büyük hizmetine istinaden, Fransızları Madagaskar’ı ele geçirinceye kadar bakanlığını yapmıştı. 1892 yılında İzmir’de yayımlanan Hizmet Gazetesi’nde aldığımız gazete haberine göre; Kaznöv namındaki meşhur hokkabaz, hokkabazlık yeteneklerini, ruhuyla gösteri haline getirip Avrupa’da bile birinciliği kazanmıştır. Göğsünde yirmi kadar nişan vardır. Dünyaca ünlü meşhur Fransız şair ve yazar Victor Hugo, Kaznöv hakkında şu kıtayı söylemiştir; “Kaznöv gözleri şaşırtıyor, aklı karıştırıyor. Düşünceye değişim ufukları açıyor. Paris’i ve Roma’yı bile ellerinde oynatabilecek olan bu küçük adam en büyük adamlardan da büyüktür.”
SULTANLARA ÖZEL GÖSTERİLER
Sihirbazlara yönelik ilginç anekdotlar da aktaran Doğu, “Osmanlı padişahlarından; Sultan Abdülaziz, Sultan Abdülmecid ve Sultan II. Abdülhamid’e özel gösteriler sunan hokkabaz veya sihirbazların varlığı biliniyor. Kaznöv’ün öğretmenlerinden aslen İtalyan Bartolomeo Bosco, Sultan Abdülmecid’e sunduğu bir gösterisinde biri siyah biri beyaz güvercinin kafalarını yer değiştirmişti. Sultan bunun üzerine; biri siyahi köle, diğeri beyaz tenli köle getirdi ve kendisinden aynısını yapmasını istedi. Bosco bunun üzerine düşünerek, bunu yapabileceğini ancak kuvvetli bir iksir hazırlaması gerektiğini belirtmişti. Bu sebeple Sultan’dan birkaç gün izin isteyip, hızlı bir şekilde şehri terk etmişti” açıklamasında bulundu.
HAYAT BİR HOKKABAZLIKTIR
Araştırmacı Doğu, son olarak Kaznöv’ün nasıl ‘Sanayi Madalyası’ aldığını da aktardı. Doğu, “İzmir’den sonra payitaht İstanbul’da Sultan II. Abdülhamid’e de, Beyoğlu Grand Pera sahnesinde gösteri sunan Kaznöv, bu gösteriler sonrasında,1894 yılında ‘Sanayi Madalyası’ nişanı almıştır. Enteresan hayat hikayesi olan Kaznöv, yaşamını gösterilerle dünyayı gezerek sürdürmüştür. Kaznöv sahtekar mıydı yoksa bir medyum ya da sihirbaz mıydı bilemiyoruz. Ancak bu kısa hayat hikayesinden anladığımız; Hayat bir hokkabazlıktır, numaranız ne kadar etkiliyse o kadar başarılı olursunuz” diyerek sözlerini noktaladı.