Lenger: Artışın sebebi belirsizlik

ONURHAN ALPAGUT

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Ağustos 2015 İşgücü istatistiklerini açıkladı. Yapılan açıklamaya göre, Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaşlarda görülen işsiz sayısı 2015 yılı Ağustos döneminde geçen sene yılın aynı dönemine göre 114 bin kişi artarak 3 milyon 58 bin kişi olarak belirlendi. Yeni verilere göre Türkiye genelinde işsizlik oranı yüzde 10.1 olarak belirtildi. Konuyla alakalı İLKSES gazetesi olarak görüştüğümüz Ege Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Bölümü Öğretim Üyesi Prof.Dr. Aykut Lenger, işsizlik oranındaki artışı 7 Haziran seçimleri ile 1 Kasım seçimleri arasındaki siyasi belirsizliğe bağlayarak, “Oranın bu noktalara gelmesindeki en büyük etkenlerden bir tanesinin seçim öncesi yaşanan siyasi belirsizliktir. Açıklanan rakamın içerisinde elbette tarım ve turizm sektöründeki personel işsizliği belli bir oran tutuyor ancak tarım dışı sanayide işsizlik oranında büyük bir artış var. Tarımda ve turizmde işsizlik oranı geçicidir fakat sanayide yaşanan kayıp durumun ciddiyetini ortaya koymaktadır. Asgari ücretin tartışıldığı şu ortamda alınacak karar da işsizlik konusunda etken olacaktır. Fakat şu an hükümetin bir vaadi var. Bin 300 TL rakam gerçekleşebilecek gibi gözüküyor, ama burası Türkiye her an her şey olabilir. Bu da ilerleyen dönemde istihdam da olumlu veya olumsuz etkiye sebep olacaktır. Bunu hep beraber göreceğiz” diye konuştu.

HALK NE DİYOR?

İşsizlik oranlarının çift haneli rakamlardan tek haneli rakamlara neden inemediğini vatandaşlara  sorduk. Minyatür Sanatçısı Arya Kamalı, “İşsizlikteki artışın birçok nedeni elbette vardır. Başta siyasal, ekonomik nedenler bu artışın başını çeker, bence işsizliğin artmasındaki en büyük neden insanların dünya'ya bakış açılarının değişmesidir. Herkes kolay ve masa başı iş peşindedir. İnsanlar garanti işin peşine düşüyor. Bu da şu demektir; garanti iş yani devlet veya büyük kurumlardaki işler. Ancak böyle yapıların alabileceği işçi sayısı bellidir.  Bu kapasitenin artması piyasada suni bir iş istihdamı yaratır. Böyle bir iş ortamı ekonomiye katkı sağlamadığı gibi topluma da zarar verir. Bu durumda insanların bireysel üretkenliğe yönelerek bir şeyler yapması gereklidir. Böyle bir yapıya ulaşırsak, işsizlik sorununu çözmüş oluruz. Gençlerimiz garanti, masa başı iş peşinde olmamalıdır. Buna nazaran devletin bireysel üretkenliğe yönelik işler yapması gereklidir. Gençlerimiz yoksa her şeyi devletten bekliyor. İşsiz olan bireyler garanti iş bulacağım diyerek uzun süre boş oturuyor. Bireyler üretim yapar ve üretimden kazandığı parayı görürse, kesinlikle uzun süre boş oturmayacaklardır. Buna bağlı olarak işsizlik düşer ve üretkenlik artar. Toplumda memur olma algısı kırılmalıdır” dedi.

"YENİ İŞ KOLLARI AÇILMALI"

Emekli Öğretmen İsmail Hakkı Yılmaz ise, “İşsizlikteki artış oranının gerçekliğine inanmıyorum. Bu rakam Tamamen İŞKUR'a başvuru yapanların oranıdır. Bana göre bu rakam 10.1'in çok daha üzerinde. Devlet bireylere iş istihdamı yaratmalı, iş kolları açmalıdır. Eğer bunu yapamıyorsanız işsizliği asla çözemezsiniz” şeklinde konuştu.

Haber Merkezi