Çocuklar sahipsiz kalıyor

Güneydoğu’da yaşanan gerilim ortamı en çok bölgedeki çocukları ve onların eğitimlerini etkiliyor. Çocukların yaşadığı bu atmosferi ve eğitim sorunlarını Uzman Psikolog Aslı Yıkgeç Şen ve Eğitim Rehberlik Uzmanı Cansu Toptaş değerlendirdi


  • Oluşturulma Tarihi : 26.12.2015 09:05
  • Güncelleme Tarihi : 26.12.2015 09:05
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Çocuklar sahipsiz kalıyor

EMİRCAN IŞILDAK

Güneydoğu’daki bazı ilçelerde eğitime verilen zorunlu arayı ve bölgedeki çocukların yaşadıkları durumu Uzman Psikolog Aslı Yıkgeç Şen ve Eğitim Rehberlik Uzmanı Cansu Toptaş değerlendirdi. Şiddet atmosferi altında en çok çocukların etkilendiğini belirten uzmanlar, bölgede sağlıklı eğitim için planların yapılması gerektiğini belirtti.

Uzman Psikolog Aslı Yıkgeç Şen, gerilim ortamının çocuklar için olumsuz etki yarattığına dikkat çekti.

“PLANLARIN UZUN VADELİ OLMASI LAZIM”

Şen, “Hiç şüphe yok ki bu ortam çocuklar için bir travma yaratıyor. Şiddete maruz kalmak ya da her gün silahların olduğu bir atmosferde yaşamak çocuklar için üzücü bir durum. Bu atmosferin etkileri çocuklar üzerinde uzun yıllar devam edebilir” dedi. Şen, ayrıca bölgedeki çocuklar için uzun vadeli planlar yapılması gerektiğini dile getirerek, “O bölgede yaşayan çocuklarımız için kısa süreli planlar ve düşünceler sağlıklı çözüm olamaz. Uzun vadeli planların yapılması gerekir. Çocukları eğitim için başka şehirlere ya da başka okullara aktarmak çözüm değildir. Küçük yaştaki bireyler için bu tarz değişimler, onların psikolojisi açısından sağlıklı olmayabilir. Dolayısıyla orada yaşayan çocuğu alıp özel okula vermek, bir sene sonra da oradan alıp tekrar şehrine göndermek yıpratıcı olur. Bunlar kısa süreli çözümlerdir. Bu fikirlerin uzun vadeye yayılması ve bu yönde planların yapılması daha doğru olur” değerlendirmesini yaptı.

“EMPATİ KURULMALI”

Bu süreçte eğitim kurumlarına büyük sorumluluklar düştüğünü belirten Şen, “Eğer bölgedeki çocuklarımız farklı okullara yerleştirilecekse, gidecekleri okulların rehberlik servislerinin çocuklar üzerinde hassas davranması gerekir. Rehberlik servislerinin o çocuklarla sürekli olarak iletişim halinde olmaları gerekir. Bunun yanı sıra okullarda okuyan diğer yaşıtlarının da bilgilendirilmeleri doğru olur. Kısacası herkesin empati kurması, iletişim içerisinde olması çocukların yararına olur. Çünkü bölgeden gelecek çocuklar, büyük bir oranda gelir düzeyi düşük ailelerin çocukları. Gidecekleri okullarda sosyal gruplar, okul içi ve okul dışı sosyal faaliyetler bakımından dışlanmış hissiyatına kapılmamaları lazım. Bunun gibi tüm etkenlerin düşünülüp ona göre uzun süreli planlar yapılmalı. Çocukların bulundukları yerlerde şartları iyileştirilmeli” şeklinde konuştu.

“EĞİTİM CAN DAMARIMIZ”

Eğitim Rehberlik Uzmanı Toptaş da bölgede yaşanan süreçte en büyük zararı okul çağındaki bireylerin gördüğüne dikkat çekti. Toptaş, “Ben eğitimle iç içe olduğum için bu duruma daha duygusal açıdan yaklaşıyorum. Şiddetin en yoğun yaşandığı ilçelerinden birinde görev yapıp, terör yüzünden geri dönmüş bir eğitimci arkadaşım var. O arkadaşım gibi bölgeden dönen çoğu eğitimcinin görüşleri aynı yönde. Çocukları bıraktıkları veya bırakmak zorunda kaldıkları için üzüntü içindeler. Ancak orada bir can güvenliği sıkıntısı söz konusu. Öğretmenlere ambargo uygulanıyor. Oraya giden ya da oralarda görev yapan öğretmenler geri dönmek durumunda kalıyorlar. Ancak şunu biliyoruz ki eğitim bu sorunu halleder. Tüm çatışma ortamını bitirecek yegane nokta eğitimdir. Çocukların eğitimden kopmamaları gerekir. Bu gergin ortam en çok çocuklarımıza zarar veriyor” dedi. Çocukların eğitimleri için başka şehirlere gönderilmesinin faydalı olmayacağını belirten Toptaş, “O çocukların başka şehirlere gönderilmesi mümkün değil. Gittikleri yerde eğitimden uzaklaşacaklarını düşünüyorum. Kendi çocuklarımızı ülkemizde mülteci durumuna sokmuş oluruz. O çocuklar bırakın okullara gitmeyi ışıklarda mendil satmak zorunda kalırlar. Bu durum faydadan çok zarar getirir. O bölgelerdeki okullar kapatıldıkça savaş büyüyecek. Eğitim yuvaları olan sınıflar cephanelik haline gelecek. Bunların düşünülmesi bile yeterince üzüntü veriyor” yorumunda bulundu. Toptaş ayrıca öğretmenlerin ve eğitimcilerin çocukların üzerindeki etkisini vurgulayarak, “Öğretmenler çocukların en büyük koruyucusu, kahramanı durumundalar. Öğrenciler öğretmenlerine sonsuz bir bağlılık ve sevgi duyuyorlar. Onlardan ilham alıyorlar. Öğretmenlerini de bırakmak istemiyorlar. Böyle bir durum onları tarifi mümkün olmayan üzüntüyle baş başa bırakıyor. Ancak maalesef her geçen gün de çocuklar sahipsiz kalıyorlar. Büyük bir ayıpla karşı karşıyayız. Eğitim bizim can damarımız. Eğitimde tükenmişlik yaşıyoruz” ifadelerini kullandı.

 

Haber Merkezi