Tahtaya sanat aşılayan adam

Tarihi çok eski zamanlara dayanan ve Anadolu Selçuklu devrinde ortaya çıkan oymacılık, Osmanlı tarihin en iddialı sanat dalıdır. Günümüzde de geleneksel ölçülerinden bir şey kaybetmeden devam eden sanat, ince işçilik gerektirmektedir. Geçmişten günümüze kadar birçok eser miras olarak müzelerde yerini almıştır. Birçok engele rağmen, özünden bir şey kaybetmeden gelişmeye başlayan oymacılık, gün geçtikçe farklı teknikler ile zenginleştirilmiştir. Genellikle ağaç materyaller üzerine uygulanan sanat dalı, taş ve mermer üzerine de yapılabilmektedir. Bu sanatı yapan ustaya oymacı denmektedir


  • Oluşturulma Tarihi : 20.07.2015 07:18
  • Güncelleme Tarihi : 20.07.2015 07:18
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Tahtaya sanat aşılayan adam

ONURHAN ALPAGUT

Bize kendinizden bahseder misiniz?

Merhaba ben Atilla Önen.1944 yılında doğdum. Evliyim ve bir kız bir erkek olmak üzerek iki çocuğum var. Küçük yaşlardan beri müzelere ve Anadolu medeniyetlerine ilgi duymuşumdur. Bu yüzden gittiğim şehirlerin tarihi eserlerini ve müzelerini mutlaka bir kaç kez gezmişimdir.

Ağaç oymaya ne şekilde başladınız? Hikayenizden biraz bahsedecek olursanız

1979 yılında neden bende ilgi duyduğum bu konularda bir şeyler yapmayayım dedim. Bir arkadaşım ıhlamur ağacıyla yontu yapabileceğimi, bir başka arkadaşım ise, ne tür Iskarpela ve bıçaklara ihtiyacım olduğunu anlattı. Onlarla beraber ilk ıhlamur ağacımı ve bıçaklarımı aldım ve yontuya başladım.

Bu sanatın kökeni nereye dayanmakta?

Bu tür ağaç oymacılığı mısır medeniyetinde ele geçen  bulgulardan 4-5 bin sene öncesine kadar dayanmakta. Çin Türkmenistanın'da ise, Osmanlı dönemi ve önceki dönemlere ait yapılmış Hatayi ve Penç oymaları yanında Çiçek, Gül, Lale gibi oyma eserlerine rastlanmıştır. Bu arada kuş motifleri, rahleler ve cami içi oyma ve kakmaları ve benzeri eserlere de ayrıca rastlanılmıştır. Ancak ağaç oyma sanatçılarımız yaptıkları bu eserlere imzalarını atmamışlar ve kendileri hakkında fazla bir bilgimiz yoktur. Osmanlı döneminde ise, bazı ustaların yaptıkları eseri çocukları tamamlamıştır.

Ağaç oymacılığı nedir? Nasıl yapılır? bunlar hakkında bilgi verecek olursanız.

Ağaç oymacılığı önce sabır sonra beceri ve uygun malzemelerin teminiyle yapılan sanattır. Ben önceleri ıhlamur ağacını yontarak rölyeflerini oluşturdum. Altı senedir ayaus ağacıyla  çalışıyorum. Bu arada şimşir, zeytin, limba, sapelli gibi ağaçları da yonttum. Hatta bir ara Batman çayından çıkan bazalt karışımlı bir kaç çakıltaşını yontarak çeşitli masklarda yaptım.

Bu sanatın incelikleri nerede yatıyor?

Bu sanatın inceliği önce dediğim gibi sabır ve malzemelerin kalitesi, tecrübeye bağlıdır. Bir ağacı kestikten sonra bir kaç gün önünde durur ve yapmayı düşündüğüm konuyu görünceye kadar yontuya başlamam. Ne zaman o ağaçta rölyefin bitmiş halini zihnimde canlandırırsam, yontuya başlar ve bitiririm.

Bu işin zorlukları nedir?

Kaliteli ağaç ve  ıskarpelaları temin etmek bu işin zorluklarıdır. Ayrıca 10 cm kalınlığında bir rölyefle çalışırken dirseğimi çatlattığımı hastaneye gittiğimde öğrendim. Tabi tokmak her zaman ıskarpelaya denk gelmiyor olabiliyor. Bu da parmaklarınızın darbe alması demektir. Eser bitince zımparalamak ise ayrıca bir zorluktur. Parmaklar su toplar ve 3-5 gün oyma yapamazsınız. İki senedir bir zımparalama makinasıyla çalışıyordum  ve çok memnunum.

Bu sanatı icra ederken ne gibi ekipmanlardan yararlanıyorsunuz?

Oyma yapacak kişinin bulundurması gereken  ekipmanlara gelince;

-Çok keskin bir bıçak. Küçük tip olmalı (Alman malı çift kiraz-ideal)

Bu bıçak oymaların etrafını 1-2 cm aşağı ininceye kadar kesmenizi sağlar. Bu işi ıskarpela ile yaparsanız motif zarar görebilir.

- No 2, No 6, No 10-16. Kaliteli düz ıskarpela

-Aynı no'larda U biçimli ıskarpela.

-100-120-180-220 no'lu kırmızı zımparalar

-1000-1200 No bileyici için siyah renk "0" zımpara

- Biley yağı

-Kaliteli ve düzgün kesilmiş ağaç.

 Türkiye'de bu sanatın konumu sizce nedir?

Türkiye'de bazı belediyeler bu tür oyma kursları veriyor. Özellikle bu konuda  Isparta Belediyesini kutluyorum. Ancak ağaç oyma sanatı ve sanatçıları hala Türkiye'de istenilen düzeye ulaşmamıştır.

Sanatın yok olmaması için neler yapılmalı?

Bu konuda Kültür Bakanlığının desteği, belediyelerin imkan tanımaları, okulların bu konuda yetenekli öğrencilere özel kurslar aldırmaları, ağaç oyma eser ticaretinde vergilerin kaldırılması gereklidir. Zaten sanata yeteri kadar değer verilmediğinden ve vergilerden dolayı sanatçı bol bol eser üretememektedir.

Sergileriniz oldu mu? Bunlardan bahsedecek olursak

Evet sergilerim oldu. Bunlar; İstanbul Emlak Bankası Beyoğlu Sanat Galerisinde 1980 tarihinde karma sergi, İpraş Rafinerisinde 18 arkadaşımla beraber açtığım kişisel karma sergiler, 2007 yılında İzmir Saba Tümer Galerisinde açtığım kişisel sergi, 2012 yılında Antalya Terracity alışveriş merkezinde açtığım kişisel sergi, 2013 yılında İstanbul'da Caddebostan Kültür Merkezinde Ressam Türkel Türegünle açtığım karma sergi, 2013 yılında Kültür Ateşeğlinin davetiyle Berlin Kültür ve Turizm Fuarında açtığım sergi ayrıca burada yontu olarak bir eserimi bitirdim sanatseverlerde eserime büyük ilgi gösterdiler.

İcra ettiğiniz sanatı insanlara aktarıyor musunuz?

Bir kaç öğrencinin dışında bu sanatı aktarabileceğim kimse şu anda yok.

Sanatta amacınınız ve hedefleriniz nelerdir?

Sonsuzluğa mesaj bırakma çabası çalışmalarımın temelini oluşturmaktadır. Yarının insanlarının eserlerine bakarak, beni iç dünyamın düşündüklerini okuma isteği ağacın bana karşı koymaması, şekillendirmem sebebiyle ağacı seviyorum.

Size ulaşmak isteyenler ne şekilde ulaşabilirler?

Bana ulaşmak isteyen kişiler facebook üzerinden Ağaç Oyma Wood Carving ile ulaşabilir yada E- Mail yoluyla (onenatilla@hotmail.com) adresine mesaj atabilir.

Haber Merkezi