“Adil Öksüz” korkusu

İzmir’de, Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) İzmir Katip Çelebi Üniversitesindeki yapılanmasına yönelik soruşturmada 12 Ağustos 2016’da gözaltına alındıktan sonra adli kontrol şartıyla serbest bırakılan eski akademisyen İ.D.Ç, 22 Aralık 2016’da Şanlıurfa Emniyet Müdürlüğüne giderek etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istediğini belirtti.

Şanlıurfa polisine, örgütle ilgili bazı bilgiler aktaran eski akademisyenin bu ifadeleri, soruşturmanın yürütüldüğü İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildi. İzmir Cumhuriyet Savcısı Ayhan Yılmaz da İ.D.Ç. hakkında yürütülen soruşturmayı iddianameye dönüştürerek 17. Ağır Ceza Mahkemesine gönderdi.  Mahkemece kabul edilen iddianamede, babasının adına aldığı ve kendisinin kullandığı telefon hattında ByLock tespit edilen ayrıca hakkında yakalama kararı verilen eski akademisyen İ.D.Ç. hakkında “silahlı terör örgütü üyesi olmak” suçlamasıyla 15 yıla kadar hapis cezası talep edildi. 

MAHREM HİZMETLERDE STAJ DÖNEMİ

Selçuk Üniversitesinde araştırma görevlisi olarak çalıştığı dönemde, “Tacettin” kod adlı örgütün mahrem abisinin kendisini, FET֒nün Konya, Eskişehir ve Kütahya’daki sözde Hava Kuvvetleri Komutanlığı bölge imamı Ali Cingitaş ile tanıştırdığını ifade eden İ.D.Ç, örgütün mahrem hizmetlerine 2010 yılında katıldığını belirtti.  Örgütte “İbrahim” kod adını kullandığını kaydeden İ.D.Ç, ”Örgüt sohbetlerinde pilotlara kişisel bilgilerinin sorulmaması için talimat aldım. Örgüte güven vermem için beni 2 yıl deneme sürecine aldılar. Beni önce havacı subaylardan sorumlu mahrem hizmetler sınıfından bir sivil imamın yanına yardımcı olarak verdiler. Bu sivil imamla 3-4 havacı subaya bakıyorduk ancak sadece gözlemci gibiydim, isimlerini dahi sormam yasaktı. 5-6 ay sonra mahrem hizmetlerde staj dönemim bitti” ifadelerini kullandı. Sanık İ.D.Ç, Konya’da görev yaptığı 4 yılda 810 havacı subayla ilgilendiğini bildirdi. 

FET֒CÜ İMAMIN “DARBE” YALANI 

Toplantılarda “Mesut” kod adlı örgüt mensubunun havacı subaylardan bilgi ve belge de istediğini vurgulayan İ.D.Ç, şu bilgileri verdi: “Sorumlular olarak bir araya geldiğimizde subayların mevcut durumlarını bildirir, okudukları kitapları değerlendirirdik. Genel irtibatlar gözden geçirilirdi. Siyasi olarak da şahit olduğum Rus uçağının düşürülmesi olayı vardı. Baktığımız şahıslar havacı subay olduğu için bu konuyu sordum. ‘Mesut’ kod adlı sorumlu bu konuyla ilgili, ‘Arkadaşlar bu olayları Ergenekoncular yapıyor, ülkemizi zor durumda bırakmak istiyorlar. Biz imanlı kişiler olarak Ergenekoncuların yerine kardeşlerimiz gelsin, ülkemizi darbecilerden korusun istiyoruz.’ dedi. Bize hep bu şekilde subayların vazifesinin ülkeyi darbelerden korumak olduğu söylendi.”

“ADİL ABİ KIZACAK”

İ.D.Ç, FET֒nün Hava Kuvvetleri imamı olduğu öne sürülen firari Öksüz’ün örgütte önemli bir konumda olduğunu sonradan öğrendiğini savundu. Adil Öksüz’ü hiç görmediğini ileri süren İ.D.Ç, “Konya’da mahrem hizmetlere bakarken Ali Cingitaş’ın ağzından birçok defa ‘Adil abi kızacak, Adil abi şöyle der, Adil abi böyle der.’ tarzında sözler duydum. Darbeden sonra medyada ismini gördükten sonra bu kişinin Cingitaş’ın bahsettiği şahıs olabileceğini düşündüm. Çünkü biz de havacı subaylara bakıyorduk. Adil Öksüz’ün de havacı subayların imamı olduğunu darbeden sonra duydum.” şeklinde ifade verdi.  Konya’da görev yaptığı sürede işsiz olan sivil imamların Ankara’da medikal ürün satan bir şirket üzerinden maaş aldıklarına işaret eden İ.D.Ç, Öksüz’ün de tıbbi malzeme satan bir şirketinin olduğunu kaydetti. (AA)

Haber Merkezi