- Asayiş
- 11.07.2025 22:39
İzmir Konak’ta diş hekimi Mustafa Emrah Düşmez’i öldüren sanık M.E., ağırlaştırılmış müebbet istemiyle yargılandığı davada ilk kez hakim karşısına çıktı
İzmir'in Konak ilçesinde diş hekimi Mustafa Emrah Düşmez'i silahla öldüren ve hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle dava açılan sanık, ilk kez hakim karşısına çıktı.
İzmir 17. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, tutuklu sanık M.E. ile taraf avukatları hazır bulundu. Duruşmaya maktulün annesi Aysel Düşmez ve sanık yakınları da katıldı.
Duruşmada söz verilen sanık M.E, maktul Düşmez ile 2011 yılından itibaren tanıştıklarını ve yaklaşık 7 yıl boyunca iş ortaklığı yaptıklarını ifade etti.
İşlerinin iyi gittiği dönemde Düşmez'in kendisini yasaklı maddeye başlattığını ileri süren M.E, "2023'ün aralık ayına kadar 5 ay boyunca onun evinden hiç çıkmadan yasaklı madde kullandım. Sonrasında evden çıktım ve kendi evime gitmeye başladım. O sırada şirkete eşim ve ortağım bakıyordu. Şirkette çok açık vardı. Sorduğumda bana, 'Şirketi eşin işletti.' dedi. Eşime bu paraları sorunca önce sığınma evine, ardından da Elazığ'a gitti. Sonrasında da boşandık." diye konuştu.
Durumdan şüphelendiği için güvenlik kamerası kayıtlarını incelediğini anlatan M.E, eşinin gizlice paraları alıp çantaya koyduğunu tespit ettiğini savundu.
Yasaklı madde kullandığı dönemde halüsinasyonlar gördüğünü aktaran M.E, maktul Mustafa Emrah Düşmez'in kendisine daha ağır yasaklı maddeler verdiğini iddia etti.
Olay günü maktul Düşmez'in kendisini 5 kez aradığını belirten M.E, savunmasında şunları kaydetti:
''Bana gel, konuşalım.' dedi. Birlikte yine yasaklı madde kullandık. 11 saat kadar yan yanaydık. Yasaklı maddelerin yine farklı olduğunu fark ettim. Bana getirdiği yasaklı maddeleri içince yeniden halüsinasyonlar başladı, sonra tartışmalar yaşadık. Ona, 'Tüm hırsızlıkları sen yaptırıyormuşsun, 20 milyon lira kayıp ama sen sormuyorsun. Bu iş en başından sonuna kadar tuzak, senin karımla aranda bir şey var, ben bunu anladım. Beni yeniden yasaklı maddeye başlatıp kalan mağazalarımı da sen alacaksın.' dedim. Tartışırken bana, 'Senin bu zamana kadar hiç paran, karın ve çocukların olmadı.' dedi. Masadaki bıçağı alınca ben de sehpanın üzerindeki silahını aldım. Ben ayağına ateş edecektim, eğilince kafasına geldi, pişmanım."
Sanık M.E, olaydan sonra depoya koyduğu silahı polise verdiğini, maktulün videosunu da doktor arkadaşlarına ve "Aşkım" yazan birine gönderdiğini ve gönderdiği kişilerden birinin annesi olduğunu bilmediğini öne sürdü.
M.E, çocuklarına DNA testi yapılması için dava açtığını sözlerine ekledi.
Maktulün annesi Aysel Düşmez de sanığı 2016 yılından beri tanıdığını ve oğluyla iş yapmasını hiç istemediğini vurgulayarak, "Daha önce yaptıkları bir işten dolayı Emrah'ın oğluma 1 milyon lira borcu vardı. Tayin isteyip İzmir'e gelmişti. 'Beraber bir işe girmeyin.' dedim. Sonra iş yaptıklarını duydum. Ben İzmir'e geldiğim dönemde Emrah eve çok parayla geliyordu. Maaşını, kazandığı paraları M.E'ye aktarıyordu. Eşini bir kez gördüm. Emrah'a bu kadar parayı verdiği için kızdım. Bana ortağına güvendiğini söyledi. 'Resmi bir sıfatın yok.' dedim. Şikayetçiyim." ifadelerini kullandı.
Sanığın eski eşi A.A. ise çocukların ölen kişiden olduğu iddiasını kesinlikle kabul etmediğini belirterek, "Soy davasında bu kanıtlanıp ispatlanacak. Madde kullanıyorlardı. Benim yuvamın yıkılmasının nedeni Emrah'tı. Çocuklarımın bu halde olmasının nedeni de Emrah'ın suçu. 2023 aralıkta boşandık. Boşanma gerekçesi, eski eşimin yasaklı madde kullanmasıydı. Emrah'la biz dükkanda birlikte çalıştık. Eşim yasaklı madde alamayınca kavga ettik, boşanmaya karar verdik. İkisi de yasaklı madde kullandıktan sonra böyle oldular." dedi.
Şirketten 200 bin lira aldığını ve eski eşinin hesabına attığını kaydeden A.A, maktulün yaklaşık 6 milyon lirayı mağazalardan aldığını, hatta yasaklı madde satıcısına da motosiklet verdiğini gördüğünü savundu.
Mahkeme başkanı, M.E'nin tutukluluğun devamına karar verip duruşmayı ileri tarihe erteledi.
Diş hekimi Mustafa Emrah Düşmez, 21 Şubat'ta alacak verecek meselesi nedeniyle tartıştığı iş ortağı M.E. tarafından açılan ateş sonucu başından vurularak ağır yaralanmış, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetmişti.
Polis ekiplerince yakalanan şüpheli M.E. tutuklanmıştı.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca sanık M.E. hakkında hazırlanan iddianamede, "tasarlayarak kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, "ruhsatsız silah taşıma" suçundan da 3 yıla kadar hapis cezası istenmişti.
İzmir 17. Ağır Ceza Mahkemesi, iddianameyi kabul etmişti.