İzmir’de emniyet kemeriyle boğulan Hakkı Öz davasında Yargıtay kararı: Ceza bozuldu

Olay, 10 Şubat 2022 günü saat 19.30 civarında İzmir’in Aşık Veysel Mahallesi 5733 Sokak’ta yaşandı. İddialara göre, 17 yıldır evli olan ve bir çocuk babası Hakkı Öz ile Buket Çelik arasında, park halinde bulunan hafif ticari araçta tartışma çıktı. Çelik, sürücü koltuğunda oturan Öz’ün boynuna emniyet kemerini dolayarak boğmaya çalıştı. Olay sonrası gözaltına alınan Buket Çelik tutuklandı.
İzmir Adli Tıp Grup Başkanlığı Morg İhtisas Dairesi’nin hazırladığı ayrıntılı otopsi raporunda, Hakkı Öz’ün kanında alkol (ethanol) ve sildenafil tespit edildiği, ölümün ise mekanik asfiksi (boğulma) ve beyin kan akışının durması sonucu gerçekleştiği belirtildi. Raporda, Öz’ün ölümünün emniyet kemeriyle boğulmaya bağlı olduğu vurgulandı.
Buket Çelik hakkında, “kasten yaralama sonucu ölüme sebebiyet verme” suçundan 12 yıla kadar hapis cezası talebiyle İzmir 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı.

İYİ HAL İNDİRİMİ UYGULANDI

Sanık Buket Çelik, savunmasında Hakkı Öz ile aynı evde yaşamadığını, aralarında sevgili ilişkisinin bulunmadığını ve maddi destek almadığını ileri sürdü. Üçüncü duruşmada mütalaasını sunan savcı, Çelik’in “haksız tahrik altında kasten öldürme” suçundan 12 ila 18 yıl arasında hapisle cezalandırılmasını istedi.
31 Mart 2023’te görülen karar duruşmasında, sanık ve avukatı ile şikayetçi avukatı hazır bulundu. Buket Çelik, suçlamaları reddederek beraat talebinde bulundu. Mahkeme, Çelik’e “kasten öldürme” suçundan müebbet hapis cezası verdi; ancak bu ceza, haksız tahrik indirimiyle 15 yıla, sonrasında ise iyi hal indirimiyle 12 yıla düşürüldü.

YARGITAY CEZAYI YETERSİZ BULDU

Hakkı Öz’ün ailesinin avukatı Halil İbrahim Karaağaç, mahkemenin verdiği cezanın yetersiz olduğunu belirterek kararı istinaf ve ardından Yargıtay’a taşıdı. Yargıtay 1. Ceza Dairesi, dosyayı bozdu. Kararda, sanığın maktulün üzerine çıkarak emniyet kemerini boynuna doladığı ve böylece ölümüne sebep olduğu açıkça belirtildi.
Yargıtay, cezada haksız tahrik indiriminin alt sınıra yakın şekilde uygulanmasının ve somut olayda bunun uygun olmadığının altını çizdi. Bu nedenle, kararın hukuka aykırı olduğu ve cezada indirimin makul oranlarda yapılması gerektiği vurgulanarak, kararın bozulmasına hükmedildi.